Sağlık Bakanı Recep Akdağ, anayasa referandumunda hayır oyu verenlerin PKK'lı ya da vatan haini olduğu şeklinde bir söylemde bulunmadıklarını vurgulayarak, "Ama ben bir konuda fikrimi beyan ederken kimlerle aynı doğrultuda oy kullandığıma bakarım" dedi.
Referandum çalışmaları kapsamında kentte bir dizi programa katılan Bakan Recep Akdağ daha sonra Yüreğir Kültür Merkezi Nikah Salonu'nda gençlere hitap etti. Anayasa referandumunda gençlerden destek isteyen Akdağ, Türkiye'de 1923'te cumhuriyetin kurulduğunu, parlamenter sistem uygulandığını ancak tek partili dönem nedeniyle bu sisteme demokrasi diyemediklerini anlatarak, 1950'de tam demokrasiye geçildiğini kaydetti. Çok partili seçimin ardından Demokrat Parti'nin iktidar olduğunu hatırlatan Akdağ, daha sonra yapılan ihtilallerde ve ihtilal girişimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) askerin yanında olduğunu kaydetti. Türkiye'de vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlandığı kötü yıllar yaşandığını kaydeden Bakan Akdağ, 28 Şubat'ı örnek gösterdi. Akdağ, şöyle devam etti:
"İstersek başımızı açarız, istersek göğsümüzü açarız, istersek saçımızı uzatır ister küpe takarız kim ne karışır? Kendi çocuklarımın belli bir şekilde yaşamalarını arzu edebilirim ama kendi çocuklarıma da baskı yapmam, yapamam da zaten. CHP'nin ana karakteri, sözün sizde olmasına tahammül edemezler. Çünkü onlar bir seçkinler cemaatidir. Türkiye'yi hep dönüştürmek istediler, insanları dönüştürmek istediler. Kalkınma falan değil. Kılığımız kıyafetimiz, yediğimiz içtiğimiz, giydiğimiz düşündüğümüz her şeye karıştılar. Sonra "28 Şubat bin yıl sürecek" denmişti. Millet geldi bin yıl sürecek dedikleri 28 Şubatı çok delikanlı bir vatan evladıyla dönüştürdü. Bir iktidar ortaya çıktı ama rahat durmadılar."
Referandumdan evet çıkması halinde ülkenin "tek adam'la yönetileceği iddialarını da yalanlayan Bakan Akdağ, "4 büyük terör örgütü Türkiye'de birçok Avrupa ülkesinin açık biçimde desteklemesi, silah vermesi, para vermesiyle memlekette her türlü namussuzluğu yapıyorlar. Bununla mücadele ediyoruz. Ekonomimizi geriletmek için yapmadıkları yok. Neden yapıyorlar? Durduk yerde mi yapıyorlar? Ortadoğu, stratejik açıdan önemlidir. Petrol var, başka özellikleri var. Türkiye burada güçlendikçe istenmiyor, istemiyorlar bizi. Almanya, Hollanda, İsviçre'nin, Fransa'nın ne işi var, atlarını, itlerini nallamışlar hayıra çalışıyorlar? Çok kolayca akıl edebiliriz. Tamam, Kılıçdaroğlu'nun kendince bir takım sebepleri var çünkü onlar yeni cumhurbaşkanlığı sistemi gelirse kendi istedikleri Cumhurbaşkanını seçtiremeyecekleri gibi bir umutsuzluğa kapılmışlar. 1946'dan bu yana bunlara hiçbir seçimde fırsat vermediniz, suç sizin. Bir kere fırsat verirseniz bu kadar hayıra çalışmazlar. Onlar sizden umutlarını kesmişler. Koalisyon falan olur bir yerden biz de sebepleniriz diye bu sistemin mevcudiyetini istiyorlar ve bu sistemde hükümeti devirecek vesayet unsurları çıkabiliyor. Kılıçdaroğlu'nun kendi açısından anlamak mümkün ama "hayır oyu verenlerin hepsi PKK'lı mı? Vatan haini mi?" diyorlar. Yok öyle bir şey söylemedik ama ben bir konuda fikrimi beyan ederken kimlerle aynı doğrultuda oy kullandığıma bakarım. Eğer bu iş ortaya çıkar çıkmaz PKK'dan, Kandil'den "ben bittim evet çıkarsa" diyorsa ben bir düşünürüm. FETÖ tüm çetesini MHP'nin içine sokmaya çalışıyor, eski kadın milletvekili var. Acayip biçimde finansal olarak onu destekleyip ortaya salıyorsa ben bakarım FETÖ'nün hayır mı evet mi dediğine. PKK'nın evet mi hayır dediğine, Hollanda'nın, Almanya'nın, İsviçre'nin İslamofobisiyle, Türk düşmanlığıyla elbette bakarım niye bakmayacağım? Evet çıktığı zaman Avrupalıların ayakları yere değecek."
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen'in meclise ödettiği 2 milyon liralık haberleşme faturasını "Yetki verilmişti kullandım" şeklinde savunmasını da hatırlatarak, "Kılıçdaroğlu'na yetki verirsek canımıza okur. Vermiyoruz onun için. Tesadüfen genel başkan olmuş biri. Savaş Ay'ın SSK ile ilgili döneminde programına bakın kararınızı verirsiniz" dedi.
Bakan Akdağ daha sonra gençlerin sorularını yanıtladı.
İHA