Yaz mevsiminde tezgahları süsleyen ve görüntüsüyle insanları cezbeden dut, antioksidan özelliğiyle yaşlanmayı geciktiriyor.
Kırsal kesimde Haziran ayında olgunlaşmasıyla birlikte toplanmasına başlanan, kadınların kaynatarak reçel ve pekmez yaptığı dut meyvesi şifa kaynağı olmasının yanı sıra cildin taze ve diri kalmasını da sağlıyor. Uzmanlar, birçok sağlık sorununa şifa özelliği nedeniyle bolca dut tüketilmesini tavsiye ediyor.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karadeniz, dut meyvesinin "beyaz dut" ve "kara dut" olmak üzere iki çeşidinin bulunduğunu her ikisinin de sağlık iksiri ve doğal antibiyotik özelliğini taşıdığını belirtti.
Eczane gibi
Dutun vitamin ve mineral değerinin yüksek olduğunu, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini aynı zamanda kansızlığa, ağız ve diş sağlığı sorunları ile canlı saçlar için de çok yararlı bir meyve olduğunu belirten Karadeniz, şöyle konuştu: "Beyaz dutun meyveleri tatlı olup yenir ve C vitamini içerir. Dut meyvesi, dut pekmezi, dut hoşafı ve reçeli kalp zayıflığının tedavisinde, mide-bağırsak hastalığının tedavisinde son derece faydalıdır. Guatr hastalığına iyi gelir. Siyah dut kan yapar, böbreklerin yağını besler, boğaz şişkinliğine, çiçek ve kızamık hastalıklarına şifalı gelir. Mideyi ve bağırsakları güçlendirir, idrar söktürücü etki yapar. Siyah dut suyu ile yapılan gargara ağız içi iltihaplarına, diş eti iltihaplarına, diş eti şişmesine, bademcik iltihaplarına ve boğaz ağrılarına iyi gelir. Ağız içi yaralarının (aft) iyileşmesi için ekşi dut çiğnenir. Ekşi dut usaresi şeker hastalığına iyi gelmektedir. Beyaz dut mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Beyaz dut yaprakları kaynatılıp içilirse idrar söktürür, vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını düşürür. Dut, aynı zamanda yorgunluk hissinin azalmasına yardımcı olur. En önemlisi de yaşlanmayı geciktirerek cildin daha taze ve diri kalmasını sağlıyor."
İHA