İlk olarak beslenme alışkanlıklarınızı bir sorgulayın. En önemli öğün olan kahvaltı günlük rutinim mi? Evet ise kahvaltıda tercih ettiğim yiyecekler neler? Haftanın çoğunda yumurta, peynir, ekmek olan sağlıklı kahvaltı mı tercih ediyorum yoksa hazır birkaç poğaça ile mi geçiştiriyorum? Bu sorulardan geçtiğinizi düşünüyorsanız diğer sorularımıza geçelim.
Günde kaç öğün yemek yiyorum? Gün ortasında tam enerjiye ihtiyacım olduğu zamanda öğle yemeğini yoğunluktan atlıyor muyum? Yoksa hazırladığım pratik bir sandviç olsa da öğünümü asla atlamıyor muyum?
Öğün sayısına gelince ara öğünlerinlerin vücudu yani metabolizmayı aktif tutan ana unsur olduğunu unutmayın. Enerjiniz düştüğünde toparlanmanızı sağlar ve sizi uzun açlık durumunun vereceği zararlardan korur. Ve tabiki çoğunlukla bu ara atıştırmalıkları sağlıklı tercih edip etmediğiniz de önem taşır.
Gün içerisinde farkında olmadan tükettilen minik atıştırmalıklar ve içilen içecekler en tehlikelisi olabiliyor. Çünkü kimse 1 kupaya attığı 2 şekeri veya kremalı ve tatlı soslar eklenmiş küçük duran ama kalori içeriği çok yüksek olan kahveleri önemsemiyor. Veya her öğüne eşlik etmesini alışkanlık haline getirdiğimiz hazır gazlı, şekerli içecekleri.. bu bahsedilenler az sıklıkta tüketildiğinde bir sorun yaratmazken malesef çoğu bireyde farkında olunmayan günlük alışkanlıklar haline gelmiş bulunmakta. Bunları önlemek için ise sadece yiyip içilenlerin neler olduğuna ve ne içerdiğine biraz daha dikkat etmek gerekiyor.
Beslenme diyince akla sadece yiyecekler gelmemelidir. Gün içinde tükettiğiniz su ve çay/kahve bardak sayınızı bir düşünün. Hangisi daha ağır geliyor? En çok yapılan hata sıvı ihtiyacını sürekli çay kahve ile gidermektir. Çay/kahve tüketiminiz aşırı ise bunu mutlaka azaltmanız gerekmektedir. Ve daha önemlisi almanız gereken miktarda su içiyor olmanızdır.
Gördüğünüz gibi sağlıklı beslenmeyi yaşam biçimi haline getirmek için biraz dikkatli; farkında olmak ve ufak değişiklikler yeterli olabiliyor.
Kendinize iyi baktığınız günler dilerim...
Diyetisyen Deniz TIĞLI