Uşak'ın Banaz ilçesi Düzkışla köyü sakinlerinden Serkan Kara, Salih Arslan, Mehmet Arslan ve Köy Muhtarı Alpay Duman haklarında çıkan "Satılık Köy" haberleri sonrasında mağdur olduklarını ve çevrelerinde alay konusu haline geldiklerini söyledi.
Kılıçdaroğlu'nun bile köye geldiğinde daha önceden haberim olsaydı Şener Şen'i getirirdim diyerek kendileriyle dalga geçtiğini söyleyen Serkan Kara gazete kupüründeki konuyla ilgili haberi ve Kılııçdaroğlu" nun söylediklerini gösterdi. Kara; "Ben resmi dairede çalışıyorum oralarda bizlerle alay ediyorlar. Köyde kaç bayan var, kaç çocuk var, kaç tane küçük baş hayvan var kaç tane davar var diye alay ediyorlar, bizi rencide ediyorlar. Ben bunlarla ilgili olarak gerekeli yasal işlemleri bayramdan sonra başlatacağım. Bizim köyümüz satılık değil, bankaya borcu olan köylülerin kendi evleri arazileri satılık." dedi.
Salih Arslan'da; "Köyde herkesin evi arazisi satılık değil. Kredi alan belirli kişiler ve bunlara kefil olanlara haciz gelmiş durumda. Ancak bu medyada abartılarak aktarıldı. Ben kışın Banaz'da çalışıyordum , her gelen aynı şekilde "Köyün içinde siz de var mısınız? Sizi maraba olarak kullanacağız biz', ondan sonra "Taksit yapıyor musunuz?" diyerek dalga geçiyorlar. Bu olay yüzünden başımıza bir sürü bela gelecekti. Sakin olmasak bir şeylere hızlı çıksaydık şimdi bir sürü belayla uğraşıyorduk. Kendi borçlarımız için köyün hepsini karalamaya gerek yok. Ben de borçluydum kefil olduğum için ama kimseye bir şey demedim ve borcumu ödedim." şeklinde konuştu.
Bu haberin kendilerine sadece bir katkısı olduğunu söyleyen Köy Muhtarı Alpay Duman ; "O da kredi çeken ve bu yüzden sigortalı olan muhtarımızın ölümü kanserden olduğu için banka tarafından sigorta kapsamına alınmamıştı. Kefillerine bu borç kalmıştı. Biz uğraşıyorduk ama Sayın Özkan Yalım'ın avukatları sayesinde bu işi çözdük ve banka bu parayı sildi. Bu süreçte bizim kazacımız sadece bu. "Satılık Köy" haberleri hepimizi üzdü ve çevremizde alay konusu olduk, keşke "Satılık Köy" diye değil de "Hacizli Köy" diye haber yapılsaydı bu kadar onur kırıcı olmazdı. Bize, "İçinde siz de var mısınız? diye soruyorlar." şeklinde konuştu.
İHA