Saü’de “Lozan’dan Geriye Kalmayanlar” İsimli Konferans Gerçekleşti

Sakarya Üniversitesi Ab-ı Hayat Öğrenci Topluluğu ve Sosyal İlim Medeniyet ve Araştırma Öğrenci Topluluğu tarafından "Lozan'dan Geriye Kalmayanlar" isimli...

Sakarya Üniversitesi Ab-ı Hayat Öğrenci Topluluğu ve Sosyal İlim Medeniyet ve Araştırma Öğrenci Topluluğu tarafından "Lozan'dan Geriye Kalmayanlar" isimli bir konferans düzenlendi.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen etkinliğe araştırmacı-yazar Mustafa Armağan konuşmacı olarak katıldı. Armağan, öğrencilere Lozan Antlaşmasını ve tarihi süreci hakkında bilgi verdi. Ortadoğu'da şuan yaşanan kaosun düğümü Yavuz Sultan Selim Han'da çözülüyor diyen Armağan, "Yavuz Sultan Selim Han tüm Ortadoğu'nun coğrafyasını, kaderini ve akışını 29 ayda değiştirmiştir. Türkiye'nin İran toprakları olmasını engelleyen 1514 yılında Çaldıran'da Yavuz Sultan Selim'dir. Bugün bu topraklar bize Yavuz'un armağanıdır. Bugün birçok devletin bir araya gelip almaya çalıştığı Musul'u ise Yavuz Sultan Selim bir paşasıyla almıştı" şeklinde konuştu. Yavuz Sultan Selim'in Ortadoğu seferine çıkmasının tarihin kaderini değiştirdiğini söyleyen Armağan, "Portekizli tarihçilerin belgelerine baktığımızda Hindistanlı bir amiralin Cidde Limanı'na baskın yapıp Mekke ve Medine'yi fethederek, Peygamberimizin mezarını Portekiz'e götürmek istediğini görüyoruz. Osmanlı o bölgeleri 400 sene yabancı düşmanlardan korumuştur" diye konuştu.

Mısır, Kıbrıs, Musul, Kerkük ve birçok Osmanlı toprağı Lozan Antlaşması ile kaybedildiğini söyleyen Armağan, "Osmanlı'nın Ortadoğu'da bulunan toprakları Lozan ile verildi. İngilizler, Ortadoğu'da işgalciydi, o toprakların tapusu bizdeydi. Biz Lozan'da Misak-i Milliyi bile gerçekleştiremedik. Lozan'da aslında Osmanlı'nın iki önemli silahı olan Ortadoğu petrolleri ve hilafet silahı elinden alındı. Bugün Osmanlı devam ediyor ve Ortadoğu toprakları, bugün yine bizde olsaydı, dünyada Amerika, Rusya, Çin gibi süper güç olacaktık. Sevr'in geçerli olması için, devletler hukukuna göre üç aşamanın gerçekleşmesi gerekiyordu. İlk aşama gerçekleşti antlaşma imzalandı fakat meclis ve padişah imzalanmadı. Sultan Vahdettin'in Sevr'e direnişi bir kahramanlıktır. Sevr'in onaylanmaması için meclisi feshetmiştir. Sultan Vahdettin, Sevr için ölürüm de imzalamam demiştir" şeklinde konuştu.

"Batı Trakya, Yunanlılara hediye edildi"

Lozan'a katılan Türk heyetinin diplomasi tecrübesi olmadığını dile getiren Armağan, "Lozan'da, Yunanistan'dan 5 milyar Osmanlı Lirası savaş tazminatı talep edildi. Tazminata karşılık, Karaağaç gibi ufak bir mahalle aldık. Yunanlılardan temsili dahi olsa bir kuruş savaş tazminatı alamadık. 1923'te Batı Trakya'nın nüfusu, Doğu Trakya'dan daha fazlaydı. Batı Trakya'nın yüzde 80'i, Doğu Trakya'nın yüzde 70'ini Türk nüfusu oluşturuyordu. Misak-ı Milliye göre Türk nüfusunun çoğunluk olduğu yerler alınacaktı fakat Batı Trakya maalesef Yunanlılara hediye edildi" diye konuştu.

"Yunanistan tek kurşun atmadan 12 Ada'yı aldı"

Yunanistan'ın tek kurşun atmadan 12 adayı almasından da bahseden Armağan, "12 Ada, Lozan Antlaşmasına kadar Osmanlı toprağıydı. İtalyanlar bunu kabul ediyordu. Fakat Lozan'da 12 Adayı İtalyanlara bıraktık. İkinci Dünya Savaşı'nda İtalyanlar savaşı kaybetmeye başladığında, adaları boşaltma kararı aldı. Ankara'ya telgraf çekildi; 12 Ada'yı boşaltıyoruz burası sizindir dendiğinde, Ankara'dan, bizi ilgilendiremez, diye cevap verildi. Sonra Hitler Almanya'sı 12 Adayı ele geçirdi. Almanya'da savaşı kaybetmeye başlayınca, adaları terk etmek zorunda kaldı. Bu sefer Almanya, Ankara'ya telgraf çekti bu adalar sizin geri alın diye maalesef Ankara'dan yine aynı yanıt geldi bizi ilgilendirmez dediler. 1946 yılında, 12 Ada'nın durumu için İngiltere, Amerika, Yunanistan ve Türkiye'nin olacağı dörtlü heyet toplanacaktı. Fakat Ankara buraya bir heyet yollamadı. Bizim atalarımız 12 Ada'yı Yunanlılardan almadı ama Yunanlılar tek kurşun atmadan 12 Adanın sahibi oldu" diye konuştu.

"Kıbrıs'ta garantörlük hakkını Menderes kazandı"

Kıbrıs'ı da Lozan'da kaybettik diyen Armağan, "Bugün Kıbrıs'ta garantörlük hakkı kazandıysak, Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu sayesindedir. 1958-1959 yılında yapılan Kıbrıs için yapılan müzakerelerde, Kıbrıs'ı Yunan adası yapmak istiyorlardı. Fakat Fatin Rüştü Zorlu Lozan'da verilmeyen mücadeleyi o müzakerelerde vererek büyük bir başarıya imza attı. Bugün Kıbrıs'ı Andan Menderes'in ve Fatin Rüştü Zorlu'nun kahramanlıklarına borçluyuz. Misak-ı Milliden taviz verildiğini gören Gazi Meclis Lozan'ı reddetti. Ancak II. Meclis'te Lozan kabul edilebildi. Bizim meclisimizden geçen Lozan, Türkiye Hilafeti kaldırmadan İngiliz Meclisinden geçmedi. Lozan'dan 13 ay sonra İngiliz Kral'ı antlaşmayı imzaladı. Hilafetin kaldırılması ile Musul'u da kaybetmiş olduk" şeklinde konuştu. Lozan Antlaşması ile tek kazancımız olan husus bağımsız bir devlet olma imkânımızdır diyen Armağan, "Lozan bana göre bir hezimettir. Misak-ı Milli Lozan'da delik deşik edilmiştir" dedi.

Etkinliğinin sonunda SAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu, Armağan'a hediye takdim etti.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.