Şehit aileleri, Kurban Bayramı arifesinde Karşıyaka Mezarlığı'ndaki 15 Temmuz Şehitliği ve Cebeci Askeri Şehitliği'ni ziyaret etti. 15 Temmuz şehidi Murat İnci'nin ablası Gülay İnci, "Genelkurmay'ın orada şehit oldu. Bir senedir yandık kavrulduk. Biz idam istiyoruz. Dayanacak gücümüz kalmadı" dedi.
Kurban Bayramı arifesinde Karşıyaka Mezarlığı'ndaki 15 Temmuz Şehitliği ve Cebeci Askeri Şehitliği'ni ziyaret eden aileler, yakınlarının kabirleri başında Kur'an-ı Kerim okuyarak dua etti. Kimi şehit yakını da şehit düşen oğlunun, kardeşinin, akrabasının mezarını temizledi, çiçek koydu. Bazı şehit yakınları kabir başlarında gözyaşı dökerken bazıları da çikolata, şeker ve lokum dağıttı.
Karşıkaya Mezarlığı'nda 15 Temmuz Derneği tarafından 15 Temmuz şehitlerinin mezarları başında Kur'an-ı Kerim okutulup hem bütün şehitler için hem de Myanmar'ın Arakan eyaletinde şehit olan Müslümanlar için dua edildi.
15 Temmuz şehidi Özgür Gençer'in babası Cemil Gençer, "Zaten her zaman buradayız yavrumun yanındayız. 1 seneyi geçti hep aynıyız hep beraberiz. Allah vatana millete zeval vermesin. 15 Temmuz sabahı en son atılan bombada ağabeyi yaralandı bu yavrum da gitti. 31 yaşındaydı evliydi iki çocuğu vardı. Allah cümlemize sabır versin" dedi.
"Biz idam istiyoruz"
15 Temmuz şehidi Murat İnci'nin ablası Gülay İnci ise gözyaşları içinde şunları söyledi:
"Onun yanına geldik. O bayramda bize gelemediği için. 4 tane yavrusu kaldı. 42 yaşındaydı. Genelkurmay'ın orada şehit oldu. Bir senedir yandık kavrulduk. Onları içeride niye yatırıyorlar, niye bir idam çıkmadı. 1 yıldır bekliyoruz. Onların babaları çocukları herkes birbirini görüyor biz genç yaşta hasret kaldık. Çoluğu çocuğu ailesi perişan. Biz idam istiyoruz. Dayanacak gücümüz kalmadı. Gözümüzün yaşı hiç kurumuyor. Bizim gözümüzün önünde idam edilsin ki ilk ipi biz çekelim. İçimiz belki biraz ferahlar."
15 Temmuz'da şehidi olan yeğeni Yusuf Elitaş'ı ziyaret eden Nurhayat Elitaş, "Genelkurmay'ın önünde şehit oldu. Üzüntümüz büyük. Her gün acımız katlanıyor. Özlemi büyük. Çocukları yetim kaldı. Sözün bittiği yer" ifadelerini kullandı.
"Şaşkın insanların peşine düşmüş şaşkın insanların yaptığı bir zulüm bu zulüm"
15 Temmuz gazisi İbrahim Almacı, "Ben şehit olamadım diye ağlıyorum. Buradakileri ziyarete geliyorum. İstiyordum canı gönülden ama yaralandım, belimden yaralandım, kolumdan yaralandım fakat şehit olamadım. Onlara gıpta ettiğim için ağlıyorum. Emniyet Müdürlüğü önünde 15 Temmuz gecesi gazi oldum. 73 yaşındayım. Bayram ziyaretine geldim. İsterdim ki şurada ben de yatayım. Ne mutlu onlara. Dünyada en güzel şey şehit olmaktır. O da nasip olmadı. Cenabı Allah ülkemiz ve bütün İslam ülkelerinde böyle afetlerden esirgesin. Bir daha ülkemize böyle şeyler göstermesin. Şaşkın insanların peşine düşmüş şaşkın insanların yaptığı bir zulüm bu zulüm. Şurada 94 doğumlu daha çocuk yatıyor. Bunlar gençliğini yaşayamadan gitmişler bu dünyadan geride kalanlara Cenabı Allah sabırlar ihsan eylesin" şeklinde konuştu.
"Bu vatana, bu millete, bu toprağa, bu ezana kast edenlere lanet olsun diyorum"
1996 yılında PKK'nın karakola el bombası atması sonucu gazi olan Güneydoğu terörle mücadele gazisi emekli polis Muhterem Doğan ise şehit ailelerine yalnız olmadıklarını hissettirmemek için Cebeci Askeri Şehitliğini ziyaret ettiklerini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu vatana, bu millete, bu toprağa, bu ezana kast edenlere lanet olsun diyorum. Bizler gazi olarak uzuvlarımızı verdik. Şehitlerimiz canlarını verdi hiç çekinmedi. Hiç çekinmeyeceğiz de. Ama bu vatan ebedi payidar kalacak. Bizler elimizden geldiğince birlik ve beraberlik içerisinde şehitliklerimizi ziyaret ederek buradaki acıları paylaşarak azaltmaya çalışıyoruz. Benim milletimizden isteğim şu, şehitlerimizi şehit ailelerimizi gazilerimizi yalnız bırakmamaları. Onlarla birlik ve beraberlik içinde olmaları. Arakan'daki katliamı da şiddet ve nefretle kınıyorum."
"Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizi yaktı"
19 Haziran 2017 tarihinde şehit düşen Piyade Yüzbaşı Murat Üçöz'ün annesi Sevim Üçöz, "Sadece yangını kaldı. Murat'tan eser kalmadı. Hakkari Çukurca'da şehit oldu. Bayram iznine geliyordu. Pusu kurdular konvoyla. 200 kişiden bir benim yavrum şehit oldu. Allah kimseye göstermesin. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Bizi yaktı. Rabbim bizden çok seviyormuş. Tereyağından kıl çeker gibi çekmiş yavrumu demek ki bizden çok seviyordu" ifadelerini kullandı.
Haftada en az üç kere oğlunun mezarını ziyaret ettiğini söyleyen anne Selver Kırat, "Bizim bayramımız falan hiç yok. Ne yapalım hayat devam ediyor. Ben haftada en az üç kere geliyorum oğluma. O bize gelemediği için biz geliyoruz. Benim bir tek oğlum vardı bu bayrak için bu vatan için bu toprak için gitti. Şırnak'ta şehit oldu. Deniz Piyadeydi. 2000 yılında şehit oldu. Allah kimseye evlat acısı vermesin" diye konuştu.
İHA