Eğitim-Bir Sen Bursa 1 Nolu Şubesi Başkanı Numan Şeker, İnönü Ortaokulu yöneticilerinin öğrencilere ayrımcılık ve baskı yaptığı yönündeki iddiaları değerlendirdi.
Velilerin de destek verdiği basın açıklamasında, Eğitim-İş Bursa Şubesi'nin iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğuna dikkat çeken Numan Şeker, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun konuyu Meclis'e taşımasını da "Bozacının şahidi, şıracıdır" diyerek eleştirdi.
Evliya Çelebi İmam Hatip Ortaokulu'nun açılmasının ardından, okul yöneticilerinin, İnönü Ortaokul'u öğrencilerine, imam hatip okullarını tercih etmeleri ve kız öğrencilerin de başörtüsü takmaları yönünde baskı yaptığı iddialarını yalanlayan Numan Şeker, "İmam hatip ve başörtüsü düşmanlığı" üzerinden yanlış bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Eğitim-İş, bazı yerel yayın organlarında, Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı İnönü Ortaokulu ve Evliya Çelebi İmam Hatip Ortaokulu ile alakalı aslı astarı olmayan, mesnetsiz iddialarda bulunarak, İmam Hatip ve başörtüsü düşmanlığı üzerinden yanlış bir algı oluşturmaya çalışmıştır. İddiaya göre okul müdür yardımcısı tarafından "kız öğrencilere başörtüsü baskısı yapıldığı, velileri zorlayarak çocuklarını imam hatip okullarına göndermeleri istendiği, başarılı öğretmenlerin imam hatip ortaokulunda görevlendirileceği ve imam hatip öğrencilerinin fen lisesine gitmeleri için ortaokul kısmından ayrı çalışmaların yapıldığı öne sürülerek; aynı binada bulunan İnönü Ortaokul'u ile Evliya Çelebi İmam Hatip Ortaokul'u arasında bir ayrımcılığın yapıldığı iddia edilmiştir" dedi.
"Bu zihniyete bu millet itibar etmemektedir"
Yereldeki bu iddiaları CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun TBMM gündemine taşıdığını ve Milli Eğitim Bakanı'na bu konu ile ilgili sorular sorduğunu hatırlatan Numan Şeker, "Okul yöneticilerinin bir eğitimciden çok militan gibi davrandıklarına dair şikayetler aldığını ifade eden CHP milletvekili, okul yöneticilerini adeta terörist olarak gösterip aşağılamaktadır. Bir başka ifadesinde de, "küçük çocuğa başörtüsü dayatacaksın, neyin özgürlüğünü savunduğundan bahsediyorsun" diyerek başörtü dayatmasının yapıldığını ileri sürmektedir. Halbuki bu zihniyetin 28 Şubat sürecinde faşizan baskılarla başörtülülerin kamu alanındaki bütün haklarını nasıl ellerinden aldığını unutmadık. Baskıdan ve antidemokratik uygulamalardan en son bahsedecek olanlar bu zihniyetin sahipleridir. İmam hatip ve başörtüsü gündeme geldiğinde kırmızı görmüş boğa gibi saldıranlara bu millet itibar etmemektedir" şeklinde konuştu.
Eğitim-Bir-Sen camiası olarak okullarda huzur ve barışın sağlanması, başarının artırılması yönünde çalışmalara imza attıklarını dile getiren Numan Şeker, "Eğitim iş kolunda örgütlenmiş 410 bin üyesiyle Türkiye'nin en büyük eğitim sendikası olarak en önemli hedefimiz, okullarda huzur ve barışın sağlanması; bununla beraber de başarının artırılması noktasında gerekli çalışmalara destek vermektir. Okulların içişlerine karışmamak, okullardaki eğitim-öğretim faaliyetlerini provoke etmemek, tam aksine problem varsa ilgililerle istişare ederek bu problemleri çözmektir" dedi.
İHA