Selçuk’tan Miryokefalon Zaferi sempozyumu

Anadolu Selçuklu Devleti'nin zaferiyle Anadolu'yu Türk yurdu yapan Miryokefalon (Bağırsak Boğazı)" Zaferi'nin 841. Yıldönümü anısına Konya'da bir dizi...

Anadolu Selçuklu Devleti'nin zaferiyle Anadolu'yu Türk yurdu yapan Miryokefalon (Bağırsak Boğazı)" Zaferi'nin 841. Yıldönümü anısına Konya'da bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi de sempozyum düzenledi.

Selçuk Üniversitesi Müze Binası Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyuma, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Kara, Selçuklu Araştırmaları Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necmi Uyanık, Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Müze Müdürü Prof. Dr. Mustafa Demirci, Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, öğretim üyeleri, davetliler ve öğrenciler katıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Selçuklu Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Hacıgökmen, "Sözlerime Selçuklu Tarihçisi Rahmetli hocam Prof. Dr. Mehmet Altay Köymen'in sözleriyle başlamak istiyorum. Şöyle derdi: "Malazgirt vatan kuran, Miryokefalon ise vatan koruyan bir zaferdir" Hakikaten de öyledir. 1071'den 1176'ya kadar geçen süre içerisinde Anadolu'da bir vatan savunması yapılmıştır. Bu zaferle birlikte özellikle Bizans aracılığıyla Batı, Türklerin üzerine Anadolu'ya gelmekten vazgeçmiştir" diye konuştu.

Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin ise, "Tarih bilinci olmayan toplumların geleceğe yönelik yön tayin etmesi mümkün değil. Bunun örneklerini siz tarihçiler araştırmalarınızda çokça bulursunuz. Bu coğrafyada bizim varoluşumuz için 1071'i referans alırlar ama ondan çok önce Anadolu topraklarına girişimiz var. Hatta İslam'dan önce de gelen Türkler var. Bin yıldır bulunduğumuz bu coğrafyaya girişimiz de kolay olmadı, burayı elimizde tutuşumuz da vatan yapışımız da kolay olmadı ve bundan sonra da kolay olmayacak. Bunu önce anlamamız gerekiyor. Çünkü bu topraklarda Haçlı Seferleri daha bitmedi. Son Haçlı Seferi 15 Temmuz'du. Haçlılarla 15 Temmuz'dakilerin ne ilgisi var diye düşünmeyin. Önemli olan yapılanın ne olduğudur. Yapılan vatanımıza ihanettir. Yapılan işin hizmet ettiği temel amaç bu coğrafyadan bizleri atmaktır. Müslüman-Türk kimliğini bu coğrafyadan silmektir. Bu asla bitmeyecek. Bunun için bizim sürekli teyakkuz halinde hazır vaziyette durmamız lazım. Bizi bizden başka kimsenin yenemeyeceğini biz biliyoruz. Tarih bunu göstermiştir. Bizi bizle vururlarsa, bizi bizle savaştırırlarsa yenebiliyorlar ancak. Geçmişte bunun örnekleri olduğu gibi 15 Temmuz'da yaşanan hadise de budur. Bizi bizle vuruşturarak zayıflatmak ve bu topraklardan gidişimizin sürecini tetiklemek istiyorlar. Şu anda ülkemizin etrafı ateş çemberi halindedir. Taktik hemen hemen aynıdır. Birebir kopyası nerdeyse. Hiç senaryo değiştirme zahmetine de katlanmıyorlar. Ama aynı senaryoyu rahatlıkla uygulamaya devam ediyorlar. Bunlara karşı hazırlıklı olmamız gerekiyor. Bu nedenle Selçuklu Araştırmaları Merkezi'ne bu binanın bir katını tahsis ettik. Hemen yanını Mevlana Araştırmaları Enstitümüze tahsis ettik. Biz çok değer verdiğimiz iki kurumumuza Müze binamızda yer tahsis ederek niyetimizi ortaya koymuş olduk. Desteğimiz de devam edecek. Bu tür tarihi programlarımızı farklı etkinliklerle devam ettirmek istiyoruz. Müzemizde Malazgirt ile başlayan Miryokefalon ile devam eden üç boyutlu duvar resimleriyle Selçuklu ve Anadolu tarihini anlatan bir reyonumuz olacak. Akabinde bu tarihe anlam ve değer katan kişilerin eşyaları ve sembolleri olacak. Amacımız tarih bilincini canlı tutmak. Bu milletin geleceği gençliktir. Gençliğimiz android telefonların bağımlısı olmuş. Sosyal medya ağları üzerinden bizi yok etmeye çalışan güçlere bağlanıyorlar. Tarih bilincine çok önem vermeliyiz.. Daha nice yıllar bu topraklarda var olmaya devam edeceğiz, varoluş bilincimizi unutmamalıyız" dedi.

Açılış konuşmalarının ardından başkanlığını İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cihan Piyadeoğlu'nun yaptığı oturumda Prof. Dr. Muharrem Kesik "Miryokefalon Zaferi Öncesinde Konya'yı Hedef Alan Askeri Seferler ve Yolları', Prof. Dr. Mehmet Akif Ceylan "Miryokefalon Savaşı (17 Eylül 1176) Açısından Bağırsak Boğazı'nın (Konya) Coğrafi Özellikleri', Doç. Dr. Adnan Eskikurt ise "Ortaçağ Kroniklerine Göre 17 Eylül 1176 Miryokefalon Zaferi" konulu sunumlarını gerçekleştirdi.

Sempozyumun ikinci oturumuna Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Usta başkanlık yaptı. Oturumda, Prof. Dr. Levent Kayapınar ve Arş. Gör. Mahmut Halef Cevrioğlu "Bizans Kaynaklarına Göre Miryokefalon Savaşı'nın Yeri', Prof. Dr. Hasan Bahar "Tarih Öncesinden Bizans'a Kadar Antik Dönem Konya Ulaşımı ve Balkayalar-Bağırsakdere Kalesi', Prof. Dr. Mehmet Özhanlı "Pisidia Antiokheiası, Yollar ve Miryokefalon Savaşı" başlıklı sunumlarında dinleyicilere bilgi verdi.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel Haberleri

Kestane nasıl pişirilir? Kestane pişirmenin püf noktaları nedir?
Dünya Kız Çocukları Günü ne zaman 2021? En güzel Dünya Kız Çocukları Günü mesajları