İzmir'de konuşan TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye'de kağıt üstündeki çift başlılığın uygulamada da olduğunu ancak bazı ülkelerde kağıt üzerindeki çift başlılığın uygulamada olmadığını belirterek, "İşleyen sistemlerde son sözü bir kişinin söylemesi lazım. Almanya'da cumhurbaşkanını kimse bilmez, başbakanı bilir. Anket yapmışlar "Almanya'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan" diyen yüzde 36 çıkmış. Erdoğan, Almanya'da daha çok tanınan bir isim" dedi.
TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti İzmir İl Başkanlığını ziyaret etti. Konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Tek adam" söylemlerini eleştiren Şentop, "Tüm yetkiler bir kişide toplanamaz diyorlar. Hitler ve Mussolini örneği vermişler. Dünyanın en büyük diktatörleri parlamenter sistemlerde çıkmıştır. Tek adam, diktatörlük meselesi bir cehaletten kaynaklanıyor. Tek kişi yönetim dediğimiz şey hükümet sistemi ile ilgili bir şey. 59 ülkede başkanlık var, son sözü bir kişi söyler. İyi işleyen parlamenter sistemlerde de son sözü bir kişi söyler. Almanya'da cumhurbaşkanını kimse bilmez, başbakanı bilir. Anket yapmışlar "Almanya'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan" diyen yüzde 36 çıkmış. Erdoğan Almanya'da daha çok tanınan bir isim. Alman cumhurbaşkanını tanımıyorlar. Ülkeyi başbakan yönetiyor Almanya'da da. Türkiye'deki problem kağıt üzerindeki çift başlılığın uygulamada da çift başlı olmasıdır. İşleyen sistemlerde son sözü bir kişinin söylemesi lazım" diye konuştu.
"Karar verin bugün mü diktatör, yarın mı diktatör olacak"
Şentop, "diktatörlük" ifadelerini de eleştirerek şunları söyledi:
"Diktatörlük hikayesi onların uydurduğu bir şey. Onlar bugüne kadar zaten "diktatör" demiyorlar mıydı? Şimdi "sistem gelirse diktatör olacak" diyorlar. Karar verin bugün mü diktatör, sonra mı olacak? Eğer diktatörse "yeni sitemde diktatör olacak" diye niye diyorsunuz? Milleti ürkütmek için yapılan bir şey. Bu millet diktatörleri yaşatmaz, millete itimat edeceğiz."
Araba örneği
Anayasa değişikliği ile vesayeti ortadan kaldıracaklarını söyleyen Şentop, "Bizim önerdiğimiz sistemde, meclisi seçiyoruz ama ayrıca ikinci bir sandık kuruyoruz ve cumhurbaşkanını seçiyoruz. Dolayısıyla onu seçince hükümet de seçilmiş oluyor. Bu sistemle vesayeti ortadan kaldırıyoruz. Sürücü adaylarının araçlarında sürücü eğitmeni de oturuyor ve onun da araca müdahale edeceği mekanizma var. Sürücü hata yaparsa veya kritik yerlerde diğer koltukta oturan müdahale ediyor. Türkiye'deki siyaset de böyle. Biz 14 senede eğitmen koltuğunda oturanı arabadan attık ama mekanizma duruyor. Eğer o koltuğa birisi oturursa aracı yönetmeye devam edebilir. FETÖ'nün yaptığı da buydu. 15 Temmuz'da kapıyı açtı, oraya oturmak istedi ama hep birlikte biz onu araçtan aşağıya attık. Yapmak istediğimiz 14 yıldır vesayetle olan mücadelemizi başarımızı kayıt altına almak istiyoruz. 1982 anayasasındaki 19. değişikliği onaylayacağız ve o sağ taraftaki mekanizmayı çıkartacağız. Daha önce yapılan değişikliklerde aracın sağ tarafındaki mekanizmaya müdahale edilmemiştir. Milliyetçi Hareket Partisi'yle beraber Türkiye'de gerçek bir demokrasinin sağlanması vesayetin tam tasfiyesi için bu değişikliği yapıyoruz. Bununla ilgili bazı itirazlar var ama bütün bu soruların hepsi bilgi eksikliğinden çarpıtılmış bilgilerden kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.
İzmir Barosu'na özür çağrısı
Referandumda "hayır" oyu vereceklerini açıklayan İzmir Barosu'nun bastırdığı kitapçıktaki bazı hataları da anlatan Şentop, "İzmir Barosu'nun çıkıp 93. madde ile ilgili özür dilemesi lazım. "Maddenin tamamını yazamadık, işimize geleni yazdık. Çarpıtıyoruz" deyip kitapçığı toplatıp yenisini basması lazım" dedi.
"Erdoğan 2003'te söylemişti"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni başbakan olduğu dönemde dahi başkanlık sisteminden bahsettiğini kaydeden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz bu değişikliği kendimiz için yapmıyoruz. Biz 2012 yılında yeni anayasa teklifi verdiğimizde o teklifte de bu sistem vardı. Cumhurbaşkanımız yeni başbakan olduğunda yani 20 Nisan 2003'te "Türkiye bu sistemle yoluna devam edemez, mutlaka yarı başkanlık veya başkanlık sistemine geçmesi lazım" diyor. Bu sistem gelirse ben başkan olurum diye düşünmesi için ortada o günün şartlarında bir veri yok. Erdoğan, ortaokula giderken başkanlık sistemini savunan siyasi partiler, düşünce adamları vardı. Bu bizim için veya cumhurbaşkanımız için değil. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir lider varsa bu sistemle sorun çıkmaz ama güçlü bir lider yoksa bugünkü sistem çuvallar. Rahmetli Özal zamanında bu sisteme geçseydik 33 yılda 7. hükümette olmuş olacaktık. Bu sistem Türkiye'nin geleceğini teminat altına almak için gerekli. Bugünkü istikrar güçlü bir liderden kaynaklanıyor. Bu değişiklik 50 yıldır tartışılan bir değişikliktir. Biz 50 yıllık sorunu çözüyoruz."
"Değişikliğin özünü bilmiyor"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliğinin özünü dahi bilmediğini dile getiren Şentop, şöyle devam etti: "Kılıçdaroğlu'ndan memnunuz. Evet kampanyası için yaptıklarını unutmayacağız. Belli ki anlamamış. Detaylarda yanlış hatırlayabilir ama yaptığımız şeyin özü başbakanlık ve cumhurbaşkanlığını birleştiriyoruz. Bunu bilmiyorsan hiçbir şeyi bilmiyorsundur. Üzülüyoruz; bu işe şiddetle karşı çıkan bir siyasi partinin başındaki kişi en temel meseleyi bilmiyor. Başbakanlığın değişiklikten sonra devam edeceğini zannediyor. Biz MHP ile beraber Türkiye'de gerçek bir demokrasi için, Türkiye'nin normalleşmesi için, vesayetin tam tasfiyesi için bu değişikliği yapıyoruz."
"Bir aydır gezip anlatıyorum"
Bir aydır Türkiye ve yurt dışında geziler yaptığını ifade eden Şentop, referandumda evet veya hayır oyu vereceklerle değişikliği konuştuklarını ve her seçmenin bilerek, anlayarak oy vermesi gerektiğini kaydetti. Konuşmaların ardından Şentop'a, AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican ve AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan tarafından 15 Temmuz darbe girişimi ardından yapılan demokrasi nöbetlerinde halk tarafından yazılan anı defteri hediye edildi.
İHA