İstanbul Aydın Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, astım, andidepresyon, kalp, kanser, epilepsi gibi tedavilerde kullanılan sistemik ilaç kullanımının en fazla ağız ve diş sağlığını etkilediğine dikkat çekiyor.
Toplumumuzda yaşlı nüfus sayısı arttıkça, kronik bir sistemik hastalığa sahip hasta sayısı ve kullanılan ilaç miktarı da artış gösteriyor. Kullanılan bazı ilaçlar ağız içi dokular üzerinde de etki yaratıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, sistemik ilaç kullanımının en fazla dişeti sağlığını etkilediğine dikkat çekiyor. Yrd. Doç. Dr. Somtürk, sistemik olarak kullanıldığında, antihipertansifler, immünsüpresanlar, antikonvülzanlar, non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar, antibiyotikler, kortikosteroidler, bifosfonatlar, oral kontraseptifler ve hormonların ağız içi dokuları da etkileyen başlıca ilaçlar arasında olduğunu söylüyor. Sistemik olarak kullanılan bu tür ilaçların ağız hijyenini, dişeti ve ağız mukozasını ve alveol kemiğini etkilediğine vurgu yapıyor.
Çeşitli sistemik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçların dişetinde büyümelere ve diğer dişeti rahatsızlıklarına yol açtığını belirten Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, ilaca bağlı yaşanan dişeti büyümelerinin çok yaygın olarak yaşanan bir problem olduğunu söylüyor.
Dişeti büyümesine yol açan ilaçlar
Ağız yoluyla alınan doğum kontrol ilaçlarının hormonal değişikliklere paralel olarak periodontal duyarlılığı artırdığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. Somtürk, "Araştırmalar, cinsiyet hormonlarının seviyelerindeki değişikliklerin dişeti iltihabını artırdığını ortaya koymuştur. Gebelik esnasında kadınlarda dişeti iltihabı vakalarının daha çok görülmesinin sebebi de budur. Doğum kontrol ilaçları da hormon seviyelerinde değişikliklere neden olduğundan plağa bağlı gingivitise benzer şekilde dişeti değişimlerine yol açar" diyor.
Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların da kemik ve yara iyileşmesi üzerine de etkileri olduğundan, kullanımı süresince ve bırakıldıktan en az bir sene sonraya kadar ağız içi cerrahi işlemlerin yapılmasının uygun olmadığını söylüyor.
Organ-doku nakli sonrasında ve hemolitik anemi tedavisinde kullanılan vücudun savunma sistemini baskılayan immunosupresif ilaçların da diş ve dişeti üzerinde etki yaptığını belirten Yrd. Doç. Dr. Somtürk, organ nakillerinde savunma sistemi olan immun sistemi baskılamak için kullanılan ilaçların da dişeti iltihabı, dişeti büyümesi, gingivit, diş eti hiperplazisi, diş etlerinde şişlik veya hassasiyet gibi ağız içi etkiler içerdiğine işaret ediyor. Yrd. Doç. Dr. Somtürk, yine vücuttaki istem dışı kasılmaları önleyen ve epilepsi tedavisinde kullanılan antiepileptik ilaçları kullanan hastaların da yüzde 40 ile yüzde 90'ında değişen oranlarda dişeti büyümesi ve buna bağlı olarak estetik problemler, dişlerde yer değiştirme ve gömülü diş vakalarının görüldüğünün bilimsel makalelerde ortaya konduğunu vurguluyor.
Antidepresanlar ağız ve diş sağlığı için zararlı mı?
Yrd. Doç. Dr. Somtürk, antidepresanlar ve psikiyatrik ilaçların da bruksizm (diş sıkma), diş çürükleri, periodontal hastalıklar ve ağız kuruluğuna neden olduğunun altını çiziyor ve "Hastanede yatan psikiyatrik hastalarda, koruyucu diş hekimliği programlarının yanı sıra psikiyatrik rehabilitasyon programları ile ağız-diş sağlığı eğitimi köprüsünün önemi büyüktür" diyor.
Kalp hastalıklarında ve antihipertansif (hipertansiyon düzenleyici) olarak kullanılan ilaçların da Fenitoin'e bağlı oluşan dişeti problemlerine benzer sorunlara neden olduğunu belirtiyor ve dişeti dokularının büyümesini ve yemek yemeyi zorlaştırdığını kaydediyor. Yrd. Doç. Dr. Somtürk, yapılan çalışmaların astımlı hastalarda kullanılan ilaçlara bağlı olarak da diş çürükleri, diş erozyonu, gingivit, oral candida enfeksiyonu, tükürük içeriği ve akış hızında değişikliklere neden olduğu ve dental problemlerde artış olduğunu gösterdiğinin altını çiziyor.
İHA