Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Kandi, ciltte görülen protein eksikliğini Somon DNA ile tamamlayarak canlı, ışıltılı ve genç bir görünüm elde edilebildiğini söyledi.
Somon DNA aşısı ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Başak Kandi, cildin ihtiyaç duyduğu fakat zamanla eksilen proteinlerin, insan DNA'sı ile büyük benzerlik gösteren Somon balığından elde edilen serum ile yerine konulabildiğine işaret etti.
Prof. Dr. Başak Kandi, "Ciltte başgösteren yıpranmalar kişiyi rahatsız etmekte ve kişiyi bu durumu düzeltmenin yollarını aramaya itmektedir. Elbette herkes genç ve güzel bir görünüme, daha canlı ve ışıltılı bir cilde sahip olmak ister. Dermakozmetik alandaki çalışmalar da, belki zamanı durdurmak adına olmasa bile cildin yıpranmasını azaltarak kişinin olduğundan daha genç bir görünüme kavuşmasının önünü açıyor. Bu kapsamdaki araştırmalarda insan DNA'sı ile Somon balığı DNA'sının büyük benzerlikler içerdiği belirlendi. Uluslararası kabul görmüş deneylerde, Somon balığından elde edilen ve tamamen doğal olan serumun, insan cildinin yıpranmışlığının giderilmesinde büyük katkısı olduğu ortaya çıktı".
Somon DNA ile yüz güldüren sonuçlar alınıyor
Dermatoloji Uzmanı Kandi, Somon DNA işleminin, kişinin konforu açısından son derece kolay ve ağrısız uygulanabildiğini vurgulayarak, elde edilen sonuçların yüz güldürücü olduğunu kaydetti.
Özellikle yüz bölgesinde oluşan kırışıklık, çizgi ve çatlakların giderilmesi ile sarkmaların önlenmesi için Soman DNA tedavisinin tercih edilen bir işlem olduğu ifade eden Prof. Dr. Başak Kandi, "Cildimiz yılların da etkisiyle bir yandan yerçekimine yenik düşer bir yandan da güneş ışınlarının olumsuz etkileri, kötü hava koşulları ve yoğun sigara kullanımı gibi etkenler nedeniyle yıpranarak canlılığını kaybeder. Somon DNA aşısı ile cildin altına enjekte edilen serum, bahsettiğim olumsuz faktörlerin tersine çevrilmesinde büyük katkı sağlar. Bu tedavi yöntemini aynı zamanda cildinize yapılan önemli bir yatırım olarak da görebilirsiniz. Hem doğal olması hem de konunun uzmanı tarafından uygulanması, elde edilen başarının artmasına yardımcı olmaktadır" dedi.
Somon DNA parlak cildin sırrı
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başak Kandi, Somon DNA tedavisinin kaş çatma çizgilerinin ve alın bölgesinde beliren yatay çizgilerin giderilmesine katkı sağladığını belirtti.
"Eğer siz de protein kaybı nedeniyle mat, donuk, gevşek bir cilde sahipseniz bu tedavi yöntemi tam size göre olabilir" diye konuşan Prof. Dr. Kandi, "Canlılığını kaybeden cilt görünümü, kişiyi olduğundan da yaşlı göstermekte ve bu durum psikolojik sorunlara kadar gidebilmekte. Yaşlı görünmek istememeniz hatta olduğunuzdan genç görünmek istemeniz son derece doğal bir istek. Bu durumda uluslararası yetkili kuruluşlar tarafından onaylanmış dermokozmetik ürün ve tedavi yöntemlerini tercih etmelisiniz. Unutmayın ki, cildiniz en değerli giysinizdir. Onu korumak hatta canlandırmak istiyorsanız teknolojinin sunduğu bu doğal tedavi yöntemini elbette ki uzman doktorunuza danışarak tercih edebilirsiniz."
Dermatoloji Uzmanı Prof.Dr. Kandi, Somon DNA'sı sayesinde cildin nem ihtiyacının da karşılandığına işaret ederek, uygulamanın ardından cildin nemliliğinin ve parlaklığının uzun süre devam ettiğini söyledi.
Hamilelik ve sonrasında değişik bölgelerde başgösteren çatlakların giderilmesi noktasında da Somon DNA'sının etkili olabildiğini kaydeden Kandi, doğal bir serum olduğu için Somon DNA'nın alerjik reaksiyona da sebep olmadığı bilgisini paylaştı.
Somon DNA tedavisinin uygulamasına ilişkin bilgiler de veren Başak Kandi, "Somon serumunun kişinin cildine uzman doktor tarafından uygulanması son derece pratiktir. İşlem öncesinde anestezik krem sürülür ve bu sayede kişi uygulama sırasında sadece iğne acısını hisseder. İşlem süresi 20 dakikayı geçmez ancak etkisi cilde olumlu etkisi uzun sürelidir. Tedavi seanslarını en başarılı sonucu almak adına genellikle 10 günde bir olmak üzere, cildin ihtiyacına göre 1-3 seans olarak belirliyoruz. Bahsettiğim alanlar dışında, göz altı bölgesindeki torbalanmanın azaltılması ile boyun ve dekolte bölgesi kırışıklıkları için de etkili bir tedavi yaklaşımıdır. Göz çevresinde adeta ışıltı etkisi oluşturur, üstelik her yaş gurubu tarafından tercih edilebilen bir tedavidir."
İHA