Bitlis ve ilçelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları (STK) temsilcileri, Suriye rejimi ve Rus güçlerinin Suriye'nin Halep kentine düzenlediği hava saldırılarına tepki gösterdi.
Tatvan Yaşam AVM önünde toplanan STK" temsilcileri; yapılan saldırıları kınayarak, bir an önce son bulması ve acil insani yardımların ulaştırılması için koridor açılması çağrısında bulundu. Dua edilmesi ile başlayan basın açıklamasında STK temsilcileri adına basın açıklamasını okuyan Memur-Sen Bitlis İl Başkanı Cabir Durak, Halep'in bugün Srebrenitsa'nın kaderini yaşadığını belirterek, "Halep'te insanlık ölüyor. Batı yine üç maymunu oynuyor. Bugün insanları, insanlığın ve bütün insani değerlerin katledildiği kentlerden biri Halep! Terörü konvansiyonel silaha dönüştüren devletlerin, katliam yaptığı Halep'te can pazarı yaşanıyor. Maalesef insanlık bu katliamı kanıksamış durumda. Dünyanın birçok ülkesinde yaşayanlar, bu katliamları kendi surları arkasından bir film izliyormuş gibi seyrediyor" dedi.
Halep'in artık insanlığın topyekûn öldüğü bir yer olduğuna dikkat çeken Durak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kim hangi bahanenin arkasına gizlenirse gizlensin hakikat budur. Bu yüzden Halep, aynı zamanda insanlığın imtihanıdır. Ama insanlık duyarsız, insanlık kayıtsız. En çok da ümmetin sessizliği canımızı acıtıyor. Surların arkasına sığınmış batılıların kahir ekseriyetinin duyarsızlığına Bosna'da, Çeçenistan'da, Afganistan'da, Irak'ta şahit olmuştuk. Fakat ümmet kendinden uzak zannettiği olayın bizatihi ortasında olduğunu nasıl anlamaz? İçindeki yangını nasıl hissetmez? Nasıl susma korosuna katılır? Ölen biziz. Ezilen biziz. Toza dönüştürülerek köle edilmek, yok edilmek istenen biziz. İslam ümmeti, adım adım izlenen ve kendisini yok etmeyi hedefleyen stratejiyi neden görmez? Neden? Yoksa bu köhne sistemin, bu çarpık düzenin kendisine dokunmayacağını mı zannediyor? Her gün ölen yüzlerce insanın istatistiki bir veri olmanın ötesine geçemediği bu bozuk dünya düzeninde, herkes bilmeli ki bir gün insanlığın sığınacak yeri kalmayacak. Çünkü bu çarpık ve bozuk düzen, propaganda araçları marifetiyle bir avuç kapitalistin, birkaç emperyalist devletin çıkarı için şiddeti meşrulaştıracak söylemler üreterek devamlılığını sağlamaktadır. Trump'un attığı twit, basında Halep'te her gün katledilen insanlardan daha fazla yer alıyorsa, bu düzeni başka nasıl açıklayabiliriz ki? İnsani yardımın gidebilmesi için geçici ateşkesin bile Birleşmiş Milletlerde veto edildiği bir dünya, daha ne söylenebilir ki? Ölen ve açlıktan kıvranan insanları küçük bir ayrıntıya indiren analistlere, stratejistlere bakınca, insan başka ne düşünebilir ki? Bugün insanlık dramının merkezi Halep, aynı zamanda işte bu ve benzeri manzaralardan dolayı bir ahlak imtihanının da merkezidir. Halep bir ahlak meselesidir. Tıpkı Arakan, Filistin, Afganistan, Irak, Mısır gibi. Halep, geç kalınmış olsa da ahlak isyanının başlangıç noktasıdır. Yukarıda ifade ettiğim gibi zalim düzenin devamı için terör bir aparat olarak kullanılmaktadır. Biz biliyoruz ki terör, özellikle İslam dünyasında yıkımın yaşanması için, bizzat emperyalist devletler tarafından desteklenmektedir. Suriye'ye bakın. İlk günden beri terör örgütleri etkin bir silah olarak kullanılmakta ve bunu hepimiz biliyoruz. Ne çare ki, sözün kar etmediği bir zamanda yaşıyoruz. Çünkü düzen öyle kurulmuş. Düzen güçlünün diline göre hükmünü icra ediyor maalesef. Biz yine de düzenin bu yalanını yüzlerine çarpıyoruz. Terörü üretenle, terörü temizleyeceğim diyen aynı ağız diye haykırarak, Halep için ayağa kalktık. Biz biliyoruz ki, orada o can pazarının yaşandığı mahşer yerinde, insanlık direniyor. İşgalci emperyalistler ne derse desin biz olaya bu şekilde bakıyoruz."
Memur-Sen ve iş kollarının yanı sıra Bitlis İHH, Tatvan İnsan-Der, Anadolu Platformu, TÜGVA Bitlis İl Temsilciliği, Davet ve Kardeşlik Vakfı, Özgür-Der, İyilik-Der, Hür Akademiya, Meryem-Der ve Furkan-Der'in destek verdiği basın açıklamasının ardından grup sessizce dağıldı.
İHA