Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde yaşayan "Su Dolabı" ustası Fehmi Uslu, Porsuk çayı kenarına su dolabının çok yakışacağını, bölgesinin kültürünü yansıtacak böyle bir eser için ilgililerden destek beklediğini anlattı.
Şimdiye kadar Bilecik'in Osmaneli Belediyesine, Nallıhan Sarıyer Barajının altına, Isparta Yalvaç Belediyesinin piknik alanına su dolabı yaptığını anlatan Uslu, bunların bir benzerini kentin önemli ziyaret yerlerinden olan Porsuk çayına da yapmak istediğini söyledi. Porsuk çayı kenarına su dolabının çok yakışacağını söyleyen Fehmi Uslu, bu konuda yaptığı çalışma ve çabaları anlattı. Uslu, "Porsuk çayı kenarına su dolabı kurmak için birkaç yetkili ile görüşmem oldu. Kentimizin en çok yerli yabancı turistini çeken Porsuk çayı kenarına kendi kültürümüzü yansıtan söyle bir eser büyük ilgi çekecektir diye düşünüyorum. 2013 yılında Eskişehir Kültür Başkenti olunca bizim Orta Sakarya Vadisi'ndeki kültür varlığımız sulama dolabını aslına uygun bir şekilde yapmak için Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ile odasında birebir görüşme imkanımız oldu. Kendisini teklifime çok olumlu baktı. Ama sonra ne hikmetse şahsımı arayan soran olmadı" dedi.
"Hiçbir ücret istemiyorum"
Eskişehir'in Yunus Emre şehri olduğunu, aslında su dolabının Porsuk çayı üzerine kurulması gerektiğini söyleyen Uslu, şunları anlattı;
"Onun çıkardığı ses ilham kaynağıdır. Yunus bundan ilham kaynağı alarak 8 kıtalık dolap şiirini yazmıştır. Bunun asıl yeri Porsuğun üzeridir, Sakarya Nehrinin üzeridir. Porsuk çayının şehir merkezinden geçen herhangi bir yerini gösterip gerekli olan malzemeleri de temin ederlerse oraya hiçbir ücret almadan su dolabı kurarım. Yeter ki ben o emelime ulaşayım. Bu dolap kentimizi ziyaret edenlerin çok ilgisini çekecektir. Yeni yetişen gençlerimiz de bu kültürümüzü yakından tanıyacaktır."
Halk Eğitim Merkezine de çağrı
Su dolabı ustası Fehmi Uslu, mesleğinin yeni nesillere aktarılması için açılacak kursta görev yapmaya hazır olduğunu da söyledi. Turistik ürün anlamında minyatür su dolaplarının çok rağbet gördüğünü, insanların evlerini, bahçelerine, iş yerlerine elektrikli sistemle çalışan su dolapları koyduğunu anlatan Uslu, "Tarihimize, kültürümüze, geleneğimize sahip çıkan insanlar çok az. Aslında bu tür kültürlere sahip çıkarsak, yaşatırsak, biz aslımızın ne olduğunu gelecek nesillerimize çok iyi anlatmış oluruz. Ama bu tür insanlar maalesef çok az. Mesela Halk Eğitim Merkezleri çok farklı alanlarda kurslar açıyor. Bu kurslar istihdama, üretime katkı sağladığı gibi kültürümüze de faydalı olmalı. Aslında geçmişe yönelik kültürümüzü yansıtan şekilde kurslar açılırsa daha iyi olur. Daha iyi gelecek neslimize anlatmış oluruz. Ben her şeyin maddi değerlerle ele alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Su dolaplarının orijinalleri gibi turistik amaçlı minyatürlerini de yapmak için kurslar düzenleyip bu sanatı gençlere öğretebiliriz. Ben buna her zaman hazırım. Su dolabı çok ilgi gören turistik bir obje olabilir. Hoteller, moteller o kadar turistik yerimiz bol ki. Orijinali de, küçük minyatür hali de tamamen bir gelir kaynağı şeklinde de sektörümüze kazandırılabilir. Gençlerimize, işletmelerimize yeni bir ekmek kapısı olabilir" diye belirtti.
İHA