Fırat Kalkanı Harekatının Suriye Türkmenlerine yansıması Gaziantep'te ele alındı. Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Dr. Emin Bozoğlan, Fırat Kalkanı Harekatının haklı ve meşru bir harekat olduğunu söyledi.
Gaziantep'te Suriye Türkmen Meclisi tarafından "Fırat Kalkanı Harekatı'nın Suriye Türkmenleri'ne yansımaları" konulu panel düzenlendi. ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan ile Güvenlik ve Terör Uzmanı Oytun Orhan'ın konuşmacı olduğu panele eski bakanlardan Vehbi Dinçler, Merkez Valisi Lütfullah Bilgin, Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Dr. Emin Bozoğlan, Dışişleri Bakanlığı Gaziantep Temsilcisi Büyükelçi Adnan Keçeci, Milliyetçi Hareket Partisi eski milletvekili Mehmet Şandır, Suriye Geçici Hükümet Sağlık Bakanı Muhammed Vecihi Cuma ve Sultan Murat Tümen Komutanı Adan Osman katıldı.
"Türkmen bölgelerinin korunması Türkiye'nin garantisidir"
Panelin açılış konuşmasını yapan Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Dr. Emin Bozoğlan, Türkmen bölgelerinin korunmasının Türkiye güvenliğinin garantisi olduğunu söyledi. Dr. Bozoğlan, Fırat Kalkanı Harekatı ile yaklaşık bin kilometrekarelik alanda güvenliğin sağlandığına dikkat çekerek, "Fırat Kalkanı Harekatı ile Cerablus-Azez hattı özgürlüğüne kavuştu. 5 bin kilometrekarelik alanın terör örgütlerinden arındırılması için Fırat Kalkanı Harekatı devam etmektedir. Türkiye'nin güvenlik hattı Kerkük'ten başlar, Musul, Tel Abyad, Cerablus, Azez, Bayırbucak ve Akdeniz'e kadar devam etmektedir. Bu hat boyunca Türkmen bölgelerinin korunması Türkiye güvenliğinin garantisidir. Bu nedenle Fırat Kalkanı Harekatı haklı ve meşru bir harekattır. Türkiye'nin güneyi terör koridoru olmaktansa güven koridoru olmalıdır. Bu anlamda Türkmen halkının varlığı ve bekası Türkiye'nin milli güvenliğinin garantisidir" dedi. Bozoğlan, Suriye Türkmenleri ile Türkiye'nin aynı kaderi paylaştığını ve bu konuda Suriyeli Türkmenler olarak üzerilerine düşenin daha fazlasını yapmaya çalıştıklarını vurguladı.
"Büyük acılar çektik"
Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Dr. Emin Bozoğlan, 6 yıldan beri Türkmenler adına onur ve özgürlük mücadelesi yürüttüklerini söyledi. Geride kalan 6 yılın kendileri için zor bir süreç olduğunu belirten Bozoğlan, "Bu süreçte birçok acı çektik. Çok sayıda şehit verdik ve binlerce yaralılarımız oldu. En önemlisi ise bin yıllık vatanımızdan sürgün edildik. Hama ve Humus Türkmenleri özellikle Zara ve diğer bölgelerde rejim tarafından etnik temizliğe maruz kaldılar. Bayırbucak Türkmenleri ise Türkmen Dağı'nda rejim füzelerine ve yoğun hava bombardımanlarına rağmen 5 yıl direndi. Rakka'da Tel Abyad ve Hamak Türkmen köyleri DAEŞ kontrolünde iken 2015 yılında PYD/YPG kontrolüne geçti ve burada yaşayan Türkmenler tehcir edildi" dedi.
"Halep'te Türkmen mahalleleri hedef alınıyor"
Bozoğlan, yaklaşık 2 aydan beri Halep'te insanların yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çekerek, "Halep Türkmenlerin en yoğun olduğu Türkmen şehridir. Halep kent merkez 2 aydan beri abluka altında ve zor durumdadır. Pazar yerleri, yardım konvoyları, hastaneler sürekli bombalanıyor. Yarım milyon insan muhasara altında ve en çok hedef de Türkmen mahalleleridir" ifadelerini kullandı.
"Bu davanın emrindeyiz"
Eski bakanlardan Vehbi Dinçerler ise yaptığı konuşmada, "Cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin büyük bir basiretle bu kararlılıkta olmaları sevindirici, Allah onlardan razı olsun. Desteklerini görüyoruz, yaşıyoruz ve tatbikatlarda da bunu hissediyoruz. Askerimiz de irade olarak bu desteklerin farkında, biz bu davanın emrindeyiz. Üzerimize düşen neyse daha fazlasını yapmaya hazırız" diye konuştu.
ORSAM Suriye Uzmanı Oytun Orhan ile Güvenlik ve Terör Uzmanı Abdullah Ağar'ın konuşmalarıyla panele devam edildi.
İHA