Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Barbaros Başeskioğlu, suyun önemi ve insan vücuduna yararları hakkında bilgilendirici bir açıklama yaptı.
Doç. Dr. Ali Barbaros Başeskioğlu, sağlıklı yetişkin bir erkekte vücut ağırlığının yüzde 60'ını, kadında ise yüzde 50'sini su oluşturduğunu belirtti. Bu oranların yeni doğan bir bebekte yüzde 70-75 iken yaşla birlikte azaldığını, insan beyninin yüzde 95'ini ve akciğerlerin yüzde 90'ını suyunun oluşturduğunu anlatan Başeskioğlu "Yeterli su olmadan vücuttaki sistemler, organlar ve hücrelerin hiçbiri fonksiyonlarını sürdüremez. Hücre içinde gerçekleşen bütün hayati metabolik olaylar ancak hücre içinde su yeterli ise gerçekleşebilmektedir. Vücut sıvısının yüzde 2 gibi küçük bir oranda azalması bile hafif yorgunluk, yakın hafızada hafif bozulma, dikkati toplamada ve yapılan işe odaklanmada güçlüklere neden olur. Vücut sıvısının azalmasına basitçe "dehidratasyon" denir. Gün boyu devam eden hafif yorgunluğun en sık nedenlerinden biri de hafif dehidratasyondur. Vücudumuz biriken toksinleri atmak ve vücudun ısı dengesini sağlamak için günde yaklaşık 2,5 litre su kaybeder. Böbreklerimiz vücuttaki toksik atıkları süzebilmek için suyun yardımına gereksinim duyar. Bu nedenle ne kadar çok su içilirse böbrekler de görevini o kadar iyi yerine getirebilmektedir. Bedenimizin su alımı azaldığında, vücudumuz suyu tutar ve idrar oluşumu azalır. Bu durumda böbreklerin çalışması ve işlevi de zayıflar" diye belirtti.
Limonlu su içiniz
Ülkemizde böbrek taşı hastalığının yaygın olarak görüldüğünü, su içme alışkanlığının olmaması nedeniyle hastalığın tekrarlama oranının yüksek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ali Barbaros Başeskioğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;
"Ülkemizde her 100 kişiden 13'ü böbrek taşı hastasıdır. Taşın zarar verdiğini düşünmediğimiz hastalara taşın düşmesi için bol sıvı öneriyoruz. Su yerine tüketilen kola, çay gibi içeceklerin başka yan etkileri olabileceğinden suyun su olarak tüketilmesi gerekmektedir. Kola içmek böbreklerden kalsiyum atılımını hızlandırır, diş çürüklerini artırır, aşırı içilmesi kas hastalıklarına neden olur, kola ani olarak kan şekerini yükselttiği için vücudun yağ depolamasına da neden olmaktadır. Çay içmek ise demir emiliminin azalmasına neden olur, idrar miktarını artırır, idrarla dışarı atılan üre asidi miktarını ise azaltır. Çayda okzalat fazladır bu nedenle böbreğinde kum ve taş olanlara çay zararlıdır. Böbreklerimizin sağlığı için limonlu su tüketmemiz önemlidir. Limon suyu idrar miktarını artırarak istenmeyen maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Bu yüzden limonlu su içtiğinizde toksinler bedeninizden daha hızlı atılır ve idrar yolunuzun daha sağlıklı olması sağlanır. Limonlu su ayrıca içindeki sitrat nedeniyle bazı taş tiplerinden de korunma sağlar" dedi.
İHA