Türk Tabipleri Birliği (TTB), Sağlık Bakanlığı’nın “Birlikte Kullanım Protokolü” imzalayan devlet üniversitelerinin tıp fakültesi öğretim üyelerine imzalatılmak istenen “Tip Hizmet Sözleşmesi”ne karşı çalışma başlattı.
Birlik “Personel” olarak tanımlanan öğretim üyeleri ve öğretim görevlileri ile başhekim arasında imzalanması bildirilen tip sözleşmede yapılmak istenenleri madde madde sıraladı,
- “Personelin” bu sözleşme ile başhekimin kendisine görevi ile ilgili verdiği bütün işleri, mevzuatın yanında kurumsal hedeflere ve hasta memnuniyetine uygun olarak yapmayı yüklendiği,
- Personelin çalışma saat ve sürelerinin hastanenin çalışma saat ve süreleri ile aynı olacağı, üst sınır belirlenmeksizin fazla çalışma yaptırılabileceği,
- Sözleşme imzalayan öğretim üyelerinin, 2547 sayılı Kanun ile belirlenen serbest çalışma ya da kurumsal sözleşme ile çalışmasının söz konusu olamayacağı,
- Bakanlığın öğretim elemanını bilimsel çalışmalarda ve bilimsel toplantılarda eğitim faaliyetlerinde eğitici olarak görevlendirebileceği, ancak üniversite tarafından benzer görevlendirmelerin, başhekimin uygun bulması halinde yapılabileceği,
- “Personelin” eğitim planının başhekimin uygun görüşü ile dekan veya hastanenin kurum eğitim sorumlusu tarafından belirleneceği,
- Eğitim, bilimsel çalışma ve sağlık hizmet sunumu performans hedeflerinin her bir “personel” için ayrı ayrı kişisel olarak başhekimlik tarafından belirleneceği,
- Öğretim elemanlarının bilimsel çalışma, eğitim veya sağlık hizmeti sunumu performans hedeflerinden bir veya ikisini kapsayacak diğerlerinden muaf tutulacak sözleşmeyi başhekim uygun görür ise imzalayabileceği,
- “Personelin” performansının başhekim tarafından puanlanacağı ve değerlendirileceği,
- Belirlenen sürenin sonunda sözleşmenin kendiliğinden sona ereceği, belirli koşulların varlığı halinde başhekimlik tarafından sözleşmenin süresinden önce feshedilebileceği ya da yenilenmeyebileceği, bu durumdaki personelin üniversitedeki görevine geri döneceği yer aldı.
“Tip Hizmet Sözleşmesi”nin Anayasa’nın yükseköğretime ilişkin 130. maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve yükseköğretim mevzuatına aykırı olduğunu belirten TTB, sözleşme hükümlerinin akademik hakları ve yetkileri hukuka aykırı olarak sınırlandırdığını veya tümüyle ortadan kaldırdığını ifade etti.
Açıklamasında “İşbirliği ve Birlikte Kullanım” düzenlemelerinin kısa tarihine de yer veren TTB, hukuka aykırılıkları ise 8 maddede özetledi:
- Yönetmelik, YÖK’ün görüşü dikkate alınmadan yayımlanmıştır.
- Bireysel sözleşme zorunluluğu öğretim elemanlarının güvenceleri ile akademik işleyişi ihlal etmektedir.
- Uzmanlık eğitimi ile ilgili standartlar bakanlığın belirsiz kriterlerine bağlı kılınmaktadır.
- Başhekimlere tanınan yetki tıpta lisans ve uzmanlık eğitimini olumsuz etkileyecektir.
- Kongre de dahil izin ve benzeri işlemler için öngörülen onay zorunluluğu hakkın özünü zedelemektedir.
- Müşterek tıp protokolünün yasal dayanağı bulunmamaktadır.
- Ön değerlendirme raporunun içeriği yönetmelikte düzenlenmemektedir.
- Bireysel sözleşmeye ilişkin yasa normu Anayasa’nın 130. maddesine aykırıdır.
Sağlık Bakanlığı’nın tip sözleşmelerinin ağır hukuka aykırılığı nedeniyle ivedilikle geri alınması gerektiği belirtilen açıklamada, rektörlere de meslektaşlarını hukuka aykırı bir sözleşmeyi imzalama konusunda zorlamama ve böyle bir sözleşmenin imzalanamayacağı konusunda bakanlık ile iletişim kurma çağrısı yapıldı. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)