Tokat'ta unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden birisi olan yorgancılığın son çırağı Tamer Oruç, mütevazi dükkanında devam ettirdiği mesleğini ayakta tutmaya çalışıyor.
Hızla gelişen teknoloji, unutulmaya yüz tutmuş birçok meslekle birlikte yorgancılık mesleğini de etkiledi. Yün yerine elyaf gibi temizliği çok daha kolay olan ürünlerin de geliştirilmesi ve sektörde kullanılmaya başlamasıyla birlikte, yorgancılar geçmişte yaşadığı yoğun iş temposunu arar hale geldi. Tokat'ta mesleğin en son yetiştirdiği çırak olan 38 yaşındaki Tamer Oruç, mütevazi dükkanında mesleğini yaşatmaya devam ettiğini ve gelişen teknolojiyle yarışmakta büyük zorluklar çektiklerini söyledi.
İlkokulu bitirdikten sonra çırak olarak mesleğe başladığını ifade eden Oruç, "Annem getirdi beni ustaya teslim etti. "Eti de sana kemiği de sana" dedi. O gün bugündür yorgancılığa devam ediyoruz. İşimizden şuanda memnun değiliz. Benim çıraklığımda bu tezgahta 3 -4 tane kalfa çalışırdık, 3 tane kalfaya iş yetiştirirdim. Şuanda tek çalışıyorum, çırağım da yok. Bazen ustam yanıma geliyor Allah razı olsun. Bir günde akşama kadar 3 tane 4 tane yorgan ancak dikiyoruz. Makinede sırıdıkları zaman, teknolojiyle yaptıkları zaman 15 tane 20 tane, büyük firmalar var 50 tane yorgan sırıyorlar" dedi.
Tamer Oruç'u yetiştiren ustalardan 68 yaşındaki Musa Dalgıç da zaman zaman çırağının iş yerine gelerek ona yardımcı olduğunu söyledi. Devlet büyüklerinden ve yetkililerden mesleği icra edenlerle ilgili kolaylıklar beklediklerini dile getiren Dalgıç, bu işi kayıt dışı olarak merdiven altında yaptıranların da denetlenmesini istedi.
Her yıl düzenli olarak sahip olduğu yün yorgan, yastık ve yatakların bakımını yaptığını söyleyen Ayşegül Ner, gençlere yün kullanmalarını tavsiye ederek, yünün elyafa göre çok daha sağlıklı olduğunu ifade etti.
İHA