Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı çömlekçilik sanatıyla ünlü Kınık Köyü ustalarından Emin Aslan'ın ürün çeşitliliğini artırmak için yaptığı "toprak cezve" büyük ilgi görüyor.
Her türlü ateşe dayanıklı olan toprak cezvede pişen kahve, lezzetine lezzet katıyor. Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı "Toprağın sanata dönüştüğü yer" olarak bilinen Kınık Köyü'nün ustaları, ürün çeşitliliğine her geçen gün yenilerini ekliyor. 100 yılı aşkın süredir çömlekçilik yapılan Kınık Köyü'nün, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanına sahip ustalarından Emin Aslan'ın yeni tasarımı olan toprak cezve, vatandaşlardan büyük ilgi görüyor. Her türlü ateşe dayanıklı özel topraktan yapılan cezvede pişen kahve de, lezzetine lezzet katıyor.Toprak cezvenin son dönemde büyük talep gördüğünü kaydeden Emin Aslan, "Ürün çeşitliliğini genişletmek için farklı ve özgün tasarımlar üzerinde çalışmalar yapıyorum. Toprak tencere, güveç, bardak ve çaydanlığın yanına son olarak toprak cezve ekledim. Cezve, son zamanlarda en çok sattığımız ürün durumuna geldi" dedi.
"Ateşe Dayanıklı"
Toprak cezve hakkında bilgi veren Aslan, "Cezveyi özel toprakla atölyemizde yaptıktan sonra 1000 derecelik fırınımızda pişiriyoruz. Ürün, piştikten sonra her türlü ateşe dayanıklı hale geliyor. Herhangi bir çatlama söz konusu olmuyor. Dileyen, fincan takımıyla birlikte alıyor. Kullananların yanı sıra hediyelik eşya olarak da alternatif bir ürün haline geldi" şeklinde konuştu.
"Standart olarak iki ve dört kişilik cezve yapıyoruz"
Toprak cezvede pişen kahvenin daha köpüklü ve aromatik bir tadı olduğunu belirten Aslan, "Kahvenin Türk kültüründe önemli bir yeri var. Damak lezzetine önem verenler mutlaka toprak cezvede pişen kahveyi denemeli. Köyümüzde, birçok kişinin evlerinde kullandığı mutfak eşyası topraktan. Uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı doğallıkta. Doğallıkta topraktan geliyor. Standart olarak iki ve dört kişilik cezve yapıyoruz. Ancak gelen özel sipariş taleplerine göre farklı boylarda da yapabiliyoruz" dedi.
"Çömlekçilik Gereken Önemi Görmüyor"
Çömlekçilik sanatının eskisi gibi ilgi görmediğini ifade eden Emin Aslan, "Önceden insanlar siparişlerini almak için köyümüze geliyordu. Ancak piyasaya giren Çin malı ve fabrikasyon ürünler, ne yazık ki bu sektörü de vurdu. Bu yüzden araçlarımıza ürün stoğu yaparak, Türkiye'nin dört bir yanına dağıtımı kendimiz gerçekleştiriyoruz. Çömlekçilik mesleğine gereken önem verilmezse, kaybolup giden meslekler arasına girecek. Köyümüze gelen gezi grupları ve fotoğrafçılar atölyelerimizi gezerek ürünlerimizden alıyor. Mesleğin sürdürülebilir olması için güveç, balık tavası, sütlaç ve yoğurt kaseleri, su testisinin yanında ürün yelpazesini genişletmek için çalışmalar yapıyoruz" diye konuştu.
"Bu iş çok zahmetli iş olsa da, biz bunu devam ettirmek istiyoruz"
Kendisinin, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Devlet Sanatçısı unvanına sahip olduğunu belirten Emin Aslan, "Köyümüzde birçok kişide olduğu gibi bizim de geçim kaynağımız çömlekçilik. Eşim ve çocuklarımla bu işi yapıyoruz. Bu iş çok zahmetli iş olsa da, biz bunu devam ettirmek istiyoruz. Bu mesleğin köyümüzde bitmemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Kendi oğluma öğretmek için elimden geleni yapıyorum. Öğrenmek isteyen gençlere de bu sanatı yaptırmak için uğraşıyoruz" dedi.
Aslan, tüm vatandaşları toprağın sanata dönüştüğü Kınık Köyü'nü görmeye davet etti.
İHA