İzmir'de yaşayan üç çocuk annesi kadının, iddiaya göre tüp bağlatma ameliyatı sırasında ince bağırsağı delindi. Şikayetlerini doktorlara söylemesine rağmen üç gün boyunca müdahale edilmediğini öne süren kadın, kendi isteği ile ameliyat olduğu hastaneden ayrılarak özel bir hastaneye başvurdu. Hayati riski bulunan kadın apar topar ameliyata alınırken, uzun süren tedavi süreci sonrası yaşama tutundu.
Üç çocuk annesi 35 yaşındaki Aysel Kaya, doğum kontrol yöntemi olarak tüp bağlatma ameliyatı olmak için İzmir'de bir devlet hastanesine başvurdu. Ameliyat sonrası şiddetli karın ağrısı ve nefes alma güçlüğü çeken Kaya, şikayetlerini doktorlara bildirdi ancak iddiaya göre kendisine durumunun iyi olduğu söylenerek soda ve kahve gibi içecekler içmesi önerildi. Ameliyatın üzerinden üç gün geçtiğinde şikayetleri hat safhaya ulaşan Kaya, kendi isteği ile hastaneden ayrılarak Medical Park Hastanesine başvurdu. Hastanede bağırsağının delindiği anlaşılan Kaya, hayati riski bulunması sebebiyle apar topar ameliyata alındı. Bağırsağı delindiği için vücudunun şiştiğini ve 98 kilodan 112 kiloya ulaştığını belirten Kaya, "Eğer hastaneye gelmeseydim şu an yaşamıyor olacaktım. Tedavim hala devam ediyor. Tam olarak iyileşemedim. Ailecek sarsıldık" dedi.
"Vücudum şişti, 112 kiloya çıktım"
Yaşadığı talihsiz olayı anlatan Aysel Kaya, "Devlet hastanesine tüp bağlatma ameliyatı olmak için gittim. Küçük bir operasyondu ama benim bu ameliyatta ince bağırsağım delinmiş. Benim bu durumdan sonra haberim oldu. Ameliyattan sonra ağrım vardı ve nefes alamıyordum. Bana "soda iç, kahve iç, yürüyüş yap" dediler. Bunun üzerine üç gün daha hastanede kaldım ama en sonunda dayanamadım. Kalbim sıkışıyordu. Beni tekrar muayeneye aldılar. "Seni bir de genel cerrahi görsün" dediler. O sırada doktorların kendi aralarında "ben bu ameliyatı yapmam, riskli" dediklerini duydum. O anda eşimi aradım. İmza atmadan hastaneden ayrılamayacağım söylendiği için imza atıp eşimle Medical Park Hastanesine geldik. Beni hemen ameliyata aldılar. Çünkü hayati riskim vardı. Meğer ince bağırsağım delinmiş. Kötü olduğumu biliyordum ama bağırsağımın delindiğini öğrenince çok şaşırdım. Eğer hastaneye gelmeseydim şu an yaşamıyor olacaktım. Olayla ilgili hukuki süreç başladı. Tedavim hala devam ediyor. Tam olarak iyileşemedim. Ailecek sarsıldık. Ameliyattan önce 98 kiloyken buraya geldiğimde 112 kiloydum. Her yerim şişmiş vaziyetteydi" diye konuştu.
"Üç gün bekletmeleri kabul edilemez"
Aysel Kaya'nın eşi Bülent Kaya ise "Eşimi gördüğümde bitmiş vaziyetteydi. Buradaki doktorlar ameliyatın riskli olduğunu ve her şeye hazırlıklı olmamız gerektiğini söyledi. Ameliyat sırasında hata yapsalar bile şikayetlerimize rağmen bizi üç gün bekletmeleri kabul edilemez. Eşimi başka bir hastaneye götürmem için ambulans da verilmedi. Kendi aracımla bu hastaneye getirdim. Bağırsak delindiği için eşim zehirlenmiş. Çok mağduruz" diyerek olayla ilgili dava açmaya hazırlandıklarını söyledi.
"Nefes alamaz vaziyetteydi"
Hastanın durumu hakkında bilgilendirmede bulunan Medical Park Hastanesinden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Zafer Önen ise şunları söyledi:
"Hastanın kendi ifadesiyle bize başvurmadan önce ameliyat olmuş ancak ameliyat sonrası şiddetli karın ağrısı oluşmuş. Hastanın hastanemize geldiği zamanki durumu hayati risk içeriyordu. Genel durumu oldukça bozuktu. Nefes alamaz vaziyetteydi. Karnında olmaması gereken sıvılar nedeniyle acil operasyon planladık. Ameliyat süreci oldukça zorluydu ancak elden gelen her şey yapıldı ve yoğun bakımın ardından servise almayı başardık. Tüm sistemi etkilemiş bir sorunu vardı ancak yakın tedavi ile cevap alabildik. Şu anki süreçte takip eden komplikasyonların olma ihtimali var ancak şu anda ulaştığımız durum çok iyi. Karın içi bağırsak delinmesine bağlı patolojisi mevcuttu. Bu kendiliğinden de olabilir, ameliyat sonrası da olabilir. Bu araştırmaya tabii bir durum."
"Ciddi ihmal var"
Aysel Kaya'nın avukatı Mehmet Harun Elçi ise şöyle konuştu:
"Devlet hastanesinde yapılan müdahalede müvekkilimin bağırsağı delinmiş, bağırsağında yer alan sıvılar vücuduna yayılmış ve kendisini zehirlemiş. Hastanenin ciddi bir ihmali söz konusu. Hekimlerin operasyon sonrasında müvekkilim rahatsızlığını dile getirmesine rağmen bu durumu göz önüne almamalarının iki ayrı suç teşkil ettiği kanaatindeyiz. Konuyla ilgili hem adli hem de idari soruşturma yapılması bakımından gerekli mercilere başvurumuzu yaptık. Aynı zamanda müvekkilimin tazminat haklarının korunması bakımından dava açma hazırlığı içerisindeyiz. Sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Müvekkilimin ciddi bir ekonomik zararı da var. Özel hastanede yaklaşık 50 bin liralık bir masraf yapıldı. Buna ilişkin taleplerimiz de davamızda olacak."
Hastane, konuyla ilgili bir açıklama yapmazken, hastanın ameliyat sonrası şikayetleri üzerine tedaviyi reddedip kendi isteği ile hastaneden ayrıldığı bildirildi.
İHA