Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Numan Bayazıt tüp bebek hakkında önemli bilgiler sundu.
İnsan yumurtasının sağlıklı bir gebelik oluşturma olasılığı doğadaki diğer canlılara göre oldukça düşüktür. Belki de bir kız çocuğunun birkaç milyon yumurta ile doğmasının sebebi budur. Bir kadın ilk adetten sonra menopoza kadar ortalama 400 kere yumurtlar ancak her yumurtlamada gebelik olasılığı genç yaşlar için bile %25’den fazla değildir. Yani her ay çocuk isteyen 4 çiftten ancak biri gebe kalabiliyor. Kırklı yaşlardan sonra bu olasılık %5’in altına düşmekte. Oluşan gebeliklerin düşükle sonuçlanma olasılığı da mevcut. Bir gebeliğin düşükle sonlanma olasılığı genç yaşlarda %15’lerde iken yaşla birlikte artış gösteriyor.
Bütün bunların en başta gelen sebebi her yumurtanın genetik olarak normal yapıda olmaması. Bu durum, tüp bebek uygulamaları esnasında yumurtalara yapılan genetik analizlerle anlaşılmıştır. Yumurtaların genetik olarak normal olma ihtimali yaşla birlikte azalıyor. 35 yaşındaki bir kadından alınan her 10 olgun yumurtanın 6-7 tanesi normalken, 40 yaşında bu rakam 5’in altına düşüyor. 44 yaşında bir tane normal yumurtaya rastlamak için 8-10 yumurta elde etmek gerekiyor.
Tüp Bebek, İhtimali Düşük Bir Uygulama Mı?
Bir kadının normal döngüsünde her ay 1 yumurta olgunlaşıp çatlar. Tüp bebek hiç ilaç kullanmadan yapılsaydı, bu 1 yumurta ile gebelik elde etme olasılığı oldukça düşük olurdu. Bu nedenle tüp bebek yaparken yumurta sayısı arttırılmaya çalışılır. Adet başından itibaren iğneler yapılıp büyüyen yumurtalar ultrasonla takip edilir. Aslında ultrasonda görülenler folikül denilen yuvarlak sıvı kesecikleridir. İçinde yalnızca bir adet yumurta barındıran foliküller, yeterli büyüklüğe geldiğinde aspire edilip, içinde yumurta aranır.
Op. Dr. Numan Bayazıt, “Bu aşamadan itibaren neden çok sayıda folikül/yumurta istendiği daha iyi anlaşılır. Aspire edilen her folikülden yumurta gelme olasılığı %80 civarındadır. Yani bir kısmı boş çıkar ya da yumurta gelmez. Gelen her yumurta olgun değildir. 10 yumurtanın yaklaşık 7-8 tanesi kullanılacak kalitededir. Yumurtaların hepsi döllenmez. Burada da %20 civarı kayıp olur. Döllenenlerin hepsi bölünüp, güzel embriyo geliştirmez. Döllenen yumurtaların yaklaşık yarısı gelişimlerinin bir aşamasında durur. Blastosist dediğimiz aşamaya kadar büyüyen yani görünüşte kaliteli olup transfer edilen her embriyo tutunamaz. Ortalama 2-3 tanesinden biri gebelik yapabilecek genetik yapıya sahiptir.” açıklamasında bulundu.
“Kalite sorununu, sayıyı arttırarak bertaraf etmeye çalışıyoruz.”
Bütün bu nedenlerle tüp bebek uygulamasını gerçekleştirirken iyi sayıda yumurta olması büyük bir avantajdır. İdeal sayının 12-13 olduğu söylenmekte. Yine de az sayıda yumurtası olan bir kadın moralini bozmamalı. Sonuç olarak bir gebelik 1 kaliteli yumurta ile gerçekleşiyor.
40 yaşından önce yumurta az da olsa gebelik elde etme şansı yüksek, 43 yaşından itibaren ise yumurtaların kalitesinin düşmekte, genetik yapılarının da bozulmakta olduğunu dile getiren Op. Dr. Numan Bayazıt, “Doğrusu bize başvuran çiftlerin en az yarısında yumurta sayısı istenenden azdır ve bunların önemli bir bölümü 40 yaşının üzerindedir. Bu durumda birkaç ay yumurta toplayıp, yapabildiğimiz kadar kaliteli embriyo yaparak gebelik olasılığını arttırmaya çalışıyoruz. Buna havuz sistemi deniyor. Bir anlamda kalite sorununu, sayıyı arttırarak bertaraf etmeye çalışıyoruz.” ifadelerine yer verdi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)