Demokrasiye ve milli iradeye karşı gerçekleştirilen darbe girişimi, Türkiye Ziraat Odaları Birliği öncülüğünde, 81 ilin ziraat odaları il koordinasyon kurullarınca yapılan eş zamanlı ortak basın açıklaması ile protesto edildi. Darbeye karşı tek ses, tek yürek olan Türk çiftçisi, demokrasi ve millet iradesine sahip çıktı.
Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu adına basın bildirisini, Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan okudu.
Doğan, yönetim kurulu üyeleri ve çiftçilerin de katıldığı basın toplantısında, üretim ve ülke kalkınması için çaba harcanılan, el birliğiyle terör belasıyla mücadele edilen bir dönemde, hain darbe girişimiyle karşı karşıya kalındığını ifade etti. Milli iradenin, yine ancak millet tarafından değiştirilmesi dışında bir mücadeleyi kabul etmelerinin asla mümkün olmadığını vurgulayan Doğan, "Milletin iradesi dışında bir irade de tanımıyoruz. Gün, milli iradeye ve demokrasimize sahip çıkma günüdür. Hiçbir darbe, hiçbir kalkışma asla meşru değildir ve hiçbir şekilde, hiçbir gerekçeyle savunulamaz" dedi.
"Canımız pahasına demokrasiye sahip çıkacağız"
Her türlü darbe girişiminin, ülkemizin huzur içinde kalkınmasına ve geleceğine darbe vurmak anlamına geldiğini ifade eden Doğan, "Demokrasiye vurulacak her darbe, ülkemize yapılabilecek en büyük ihanettir. Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız ve Başbakanımızdan başlayarak, bütün yöneticilerimiz ve milletimiz, ilk andan itibaren tek vücut olarak darbecilerin hesaplarını boşa çıkardılar. Biz de hain planın açığa çıkmasının hemen başından itibaren 4,5 milyon üyemizle darbeye karşı durduk, demokrasiye ve milletin iradesine sahip çıktık. Bütün çiftçiler olarak, yüce milletimizin önünde bir kez daha vurgulamak isteriz ki; bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da tavrımız değişmeyecek. Canımız pahasına bu vatana, bu bayrağa ve demokrasiye sahip çıkacağız. Dünyanın ekonomik krizler yaşadığı bir ortamda güçlü bir siyasi istikrar gerekiyorken, ülkemizde demokrasiyi geliştirmeye, ileri demokrasiyi kurmaya çalışıyorken, demokrasiyi sekteye uğratacak her türlü darbe girişimi, bu ülkeye yapılabilecek en büyük düşmanlıktır" diye konuştu.
İktidarı ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin darbeye karşı tek vücut olması, ortak bir bildirinin altına imza atması ve bombalar altında Meclis'i terk etmemesinin demokrasi açısından çok büyük kazanım olduğunu aktaran Doğan, "Bu, demokrasimizin büyük bir olgunluğa ulaştığının göstergesidir" dedi.
"Ayrıştırıcı söylemden kaçınılmalı"
Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, bundan sonra yapılması gerekenlere de dikkat çekerek, şunları kaydetti:
"Darbe girişimine karşı milletçe gösterdiğimiz birlik, beraberlik ve dayanışma ikliminin bundan böyle de devam ettirilecek bir sürece sokulmasına her kesim yardımcı olmalıdır. Toplumda çatışmaya, ayrışmaya yol açabilecek eylem ve söylemlerden mutlaka kaçınılmalı; bu hassas dönemde provakatörlere karşı toplumumuzun her kesimi, her zamankinden daha dikkatli olmalıdır. Hain planları yapanlar, bu planı uygulamak üzere harekete geçerek kendi halkına kurşun yağdıran üniformalı teröristler ile bu konuda hiçbir sorumluluğu olmayan, hiçbir suçu ve günahı bulunmayan masumlar, çok kısa sürede ayrıştırılmalıdır."
"Darbeciler en kısa sürede cezalandırılmalı"
Korumakla görevli olduğu milletine mermi yağdıran hain çetenin üyelerinin, hak ettikleri cezaya en kısa sürede çarptırılması ve millet vicdanının rahatlatılması gerektiğinin altını çizen Doğan, "Ülkemizin dört bir yanında terör örgütleriyle büyük bir mücadele verdiğimiz ve bu mücadelede büyük başarılar elde edilmekte olduğu asla dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. İç ve dış mihraklı teröre karşı yürütülen operasyonların, elde edilen başarıların milletin bağrından çıkan gerçek kahramanlarımız, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün unsurları ve emniyet teşkilatımızın bütün birimlerince omuz omuza birlikte yürütüldüğü asla unutulmamalıdır" ifadelerini kullandı.
"15 Temmuz, "demokrasi şehitlerini anma ve milli irade günü" ilan edilmeli"
Terör operasyonlarında birbirlerine siper olan, koyun koyuna aynı şehadet şerbetini içen Mehmetçik ve polisin ülkemizi iç ve dış tehditlere karşı koruyacak tek yasal güç olduğunun asla hatırdan çıkarılmaması gerektiğini vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu iki güzide kurumumuzun işbirliğine gölge düşürebilecek her türlü söylemden uzak durulmalıdır. Anlaşılmıştır ki; hain plana şanlı ordumuzun vatansever subay, astsubay ve erlerinin büyük bölümü, ettikleri yemine bağı kalarak canları pahasına ve onurlu bir şekilde karşı çıkmıştır. Kahraman ordumuz, vatansever askerlerimiz yıpratılmamalıdır. Bütün milletimizin tıpkı darbecilere karşı omuz omuza verdiği mücadelede olduğu gibi, öncelikle devletimizin de vereceği destekle, askerimizin ve polisimizin morallerini en yüksek seviyeye çıkaracak adımlar, aynı kararlılıkla ve bütün milletimizce atılmalıdır. 15 Temmuz tarihi bir yanıyla kara bir leke olarak tarihe geçmiştir. Ancak bu tarih, bir yanıyla da bundan böyle demokrasi şehitlerine milletin devletiyle bir ve tek vücut olarak kendi iradesine sahip çıktığı bir tarih olarak anılacaktır. Gelecek nesillerce de asla unutulmaması gereken 15 Temmuz tarihi "15 Temmuz Demokrasi Şehitlerini Anma ve Milli İrade Günü" olarak ilan edilmelidir."