Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, ülkemizin zor bir süreçten geçtiğini belirterek, "Zor dönemlerde herkes aklını başına almalı, herkes milli olmalı" dedi.
Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ile birlikte Adana'ya gelen Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Yol-İş Holiday Otel'de Türk-İş'e bağlı sendika başkanlarıyla bir araya geldi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ülkede yaşanan gelişmeleri değerlendiren Atalay, "Türk-İş olarak geçen hafta "15 Temmuz Demokrasinin Zaferi Emek" adı altında 184 sayfa bir kitap hazırladık, İngilizce-Türkçe, kitabı Sayın Cumhurbaşkanımıza takdim ettik. Bin 350 tanesini yurt dışındaki işçi, işveren örgütlerine, AB Parlamentosuna, basın organlarına, ajanslara yolladık. 3 bin 500 tanesini de ülke içinde dağıttık. Güzel bir çalışma oldu. Bunu hükümetin yapması başka bir şey ama bir sivil toplum örgütünün yapması lazımdı o da Türk-İş'e uygundu, Türk-İş'e yakışıyordu. 15 Temmuz'da Türk-İş yarım saat içinde alanlardaydı. Genel başkanlarımızla, Türk-İş temsilcilerimizle hemen telefonla irtibata geçildi. Ramazan Bey Adana'da, Pevrul Bey Yozgat'ta, Eyüp Bey ve Nazmi Bey de İzmir'deydi. Ben de Adapazarı'nda 45 bin kişiye konuşma yaptım. Hani millet diyor ya ben tweet attım, ben tweet atmadım ben milletin önüne çıktım. Bu ülke kimsenin babasının çiftliği değil, bu ülke bizim ülkemiz. Bu işgal girişimidir, darbe girişimidir. Türk-İş 1 milyon üyesi, aileleriyle beraber 4 milyon devasa bir kurumuz. "Herkes illerde, ilçelerde Türk bayrağını alıp sokağa çıksın" dedim. O günden sonra iş bitti mi bitmedi, süreç halen devam ediyor" diye konuştu.
"15 Temmuz işgal girişiminin bedelini biz ödüyoruz"
"15 Temmuz'un bedelini ülke ödüyor ama en çok da biz ödüyoruz, işçi ödüyor, işsiz ödüyor, emekli ödüyor, dar gelirli ödüyor, esnaf ödüyor" ifadelerini kullanan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, şöyle devam etti:
"15 Temmuz'dan önce taşeronu konuşuyorduk, kiralık işçiliği konuşuyorduk, 5 ay 29 gün çalışan geçicileri konuşuyorduk. 6 ay geçti bunları konuşamıyoruz, gündeme getiremiyoruz. Türk-İş'in önceliği şu Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları, milletimizin çıkarları, Türkiye Cumhuriyeti varsa biz varız, Irak'ta, Suriye'de, Mısır'da yaşananlar ortada 3 milyon misafirimiz var. Zaman zaman misafirlerden rahatsız olsak da aman diyorum ya bizim başımıza böyle bir şey gelse biz nereye gideriz. Son bir ay içerisinde ülkemizde 150 insan katledildi. Beşiktaş'ı düşünün, Kayseri'yi, El Bab'ı, en son Reina'yı düşünün, bugün Adana'da şehidimiz var, dün Hatay'da vardı. Bunun yanı sıra her gün 4 iş kazası var. Kasım ayının sonunda Siirt'te kocaman dağ çöktü arkadaşlarımız öldüler. Bunları gündeme getiremedik. Nedeni 15 Temmuz."
"TBMM'de yaşananlardan huzursuzuz"
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, konuşmasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde anayasa görüşmelerinde milletvekilleri arasında yaşanan tartışmalara da değindi. Atalay, "Maalesef son günlerde Mecliste yaşananlar, Meclisin görevi bizlerin huzurunu sağlamak. Meclisin görevi bizlerin güvenliğini sağlamak, yaşadığımız ekonomik sıkıntıları çözmek. Bunu söylemekten hicap duyuyorum son günlerde Meclis bizlerin huzurunu kaçırıyor. Tekme atmak, adam ısırmak, küfür etmek. Isıracaksan git FETÖ'yü ısır, tekme atıyorsan git PKK'ya at, yumruk atıyorsan git DEAŞ'a at. Kısa bir süre önce asgari ücret toplantısı sona erdi, Türk-İş olarak 1.5 ay önce TÜİK'in açıkladığı bin 600 lirayı gündeme getirdik. Ortalığı ayağa kaldırdılar böyle bir şey olur mu diye. Sanki biz 5 bin 600 dedik, Meclisteki bizim vekillerimiz bizleri yok saymasınlar, biz ülkenin yüzde 70'ini temsil ediyoruz, ama gündemde biz hiç yokuz" dedi.
Türkiye'nin zor dönemden geçtiğini ifade eden Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, şunları kaydetti:
"Zor dönemlerde herkes aklını başına almalı, herkes milli olmalı. Kim olursa olsun, eğer ülkemizin, milletimizin çıkarlarını savunuyorsa, Türk-İş olarak biz onun yanındayız. Onun yanında olmak mecburiyetindeyiz. Kim bu dediklerimizin karşısında bir hareket sergilerse şiddetle karşısında oluruz."
İHA