Bu yıl 54'üncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Antalya Film Festivali'nde Turkiye'deki film endüstrisi ile dünya film endüstrisi tek bir platform içerisinde yarışacak. Dünyaca ünlü iki önemli isimle yönetimini güçlendiren festivalde Türk sinemasının dünyaya açılımını güçlendirmek hedefleniyor.
Bu yıl 21-27 Ekim 2017 tarihleri arasında 54'üncüsü gerçekleşecek olan Antalya Uluslararası Film Festivali'nin tanıtımı için basın toplantısı düzenlendi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in katılımıyla gerçekleşen toplantıda, Türel'in festivalin ilk sürprizi olarak tanıttığı iki önemli isim ise festival yönetiminde yer alacak. Toplantıda Antalya'yı uluslararası düzeyde "sinema dostu bir şehir" olarak da tanıtmayı hedefleyen festivalin artistik direktörlüğünü, Avrupa'da pek çok festivalin yönetiminde yer alan ve uluslararası alanda sayısız başarıya imza atmış film yapımcısı Mike Downey, danışmanlığını ise kültur-sanat girişimcisi ve Saraybosna Film Festivali Direktörü Mirsad Purivatra üstlenecek. Festivalin uluslararası alanda bir marka haline dönüşen en önemli unsurlarından biri olan Antalya Film Forumu'nun direktorlüğünü ise üç yıldır olduğu gibi uluslararası film projelerine imza atan Altın Palmiye ödüllü film yapımcısı Zeynep Atakan üstleniyor.
"Türk sineması yabancı sinemayla aynı kategoride yarışacak"
Film festivali hakkında gazetecilere açıklama yapan Başkan Türel, daha önce ulusal ve uluslararası olarak iki kategoride yapılan yarışmaların bu yıl tek kategoride olacağını kaydetti. Türel, "İlk dönemlerden beri önemli hedefleri ortaya koyduk. Antalya gibi bir şehir iddiasını sürekli olarak daha güçlü bir şekilde büyütmek durumundadır. Bu yıl festivalin yarışma bölümünü uluslararası bir hale dönüştürüyoruz. Bu adımlarımızı dünya sinemasından iki önemli isim ile atıyoruz. Biliyorsunuz bizim ulusal ve uluslararası kategorilerde iki yarışmamız vardı, artık film festivalimizin yarışma kısmı uluslararası nitelikte ve tek olacak. İkisini birleştirmiş olacağız. Bu çerçevede 54. yılımızda yeni bir adım atarak Antalya Film Festivalimizi tamamen uluslararası film yarışması ile birlikte farklı bir noktaya taşıyoruz. Ulusal ve uluslararası film yarışmasını birleştirerek daha güçlü bir yarışma programını gerçekleştireceğiz. Uluslararası yarışmanın içerisinde ulusal sinemamızın başarılı örnekleri de doğal olarak yer alacaktır. Bunun sayısı şu anda kaliteli film sayısına göre belirlenecektir. Tek yarışmaya yerli ve yabancı filmler katılacak. Böylece Türk sinemasının uluslararası yarışmayla dünyaya açılımını daha güçlü şekilde desteklemiş olacağız" dedi.
"UNESCO Yaratıcı Film Şehirleri Ağı'na başvurumuzu yaptık"
Amaçlarının Antalya'yı sadece festival şehri olmasından öte küresel sinema endüstrisinin merkezlerinden biri haline getirmek olduğunu belirten Türel, "Bunun için festivalimizin uluslararası boyutunu güçlendirmenin dışında Antalya'da film yapımlarına da destek vermeye başladık. Bu kapsamda hedeflerimizden biri Boğaçay film platosu ve sinema vadisi kurmak. Hedeflerimiz doğrultusunda bu yıl diğer yeniliğimiz UNESCO Yaratıcı Film Şehirleri Ağı'na başvuruyu gerçekleştirdik. Yaratıcı Şehirler Ağı'na edebiyat, geleneksel sanatlar, tasarım, müzik, gastronomi gibi alanlarda katılım sağlanıyor. Ülkemizden sadece Gaziantep gastronomi alanında bu katılımı sağlamış. Biz de Antalya markasının, turizminin yanında uluslararası kültür ve sanat markası olması için UNESCO Yaratıcı Film Şehirleri Ağı'na başvurumuzu yaptık. Şu ana kadar dünyada UNESCO tarafından tescillenen 8 yaratıcı film şehri bulunmaktadır. Antalya da yaratıcı şehirleri arasına girdiğinde yaratıcı şehirlerle bilgi paylaşımı, yaratıcılığı ve kültürel enstitüleri ortaklıklar ağına da katılmış olacaktır. Sinema alanında daha fazla işbirliği ve tanıtım imkanını bulmuş olacağız" şeklinde konuştu.
Çocuklar için sinema bölümü ilave edildi
Uluslararası yarışmada dünya sinemasında ustaların eserlerinden oluşan seçkiler yer alacağını ifade eden Türel, sinemaseverlerle Türkiye'den ve dünyadan iki ustanın filmlerine yer verileceğini söyledi. Festivale ayrıca çocuklar için sinema bölümü ilave ettiklerini kaydeden Türel, "Bu sadece Antalya'nın çocuklarını ve gençlerini hedef alıyor. Dünya sineması örnekleriyle çocukların vizyonlarını geliştirmeye, sanat ve sinema ile sıkı bağlar kurmalarına atölye ve sohbetler de bu bölümde yer alacak. Yemek ve gastronomi bölümü olacak. Altın Portakal geleneklerini yaşatmaya devam edeceğiz. Kortejimiz gala gösterimleriyle Antalya'nın sinema şehri kimliğini yine güçlü şekilde devam ettireceğiz" dedi.
"Film festivalleri fikirlerin, projelerin çok erken evrede fark edildiği bir alan"
Antalya Film Forumu'nun Direktörü Zeynep Atakan ise, 3 yıl önce Türkiye'de başlattıkları film forumunun kendisi için "keşke Türkiye'de olsa" dediği bir forum olduğunu söyledi. Film endüstrinin sorunları ve ihtiyaçları hakkında bilgi sahibi olduğunu belirten Atakan, "Artık film festivalleri sadece yarışmalarla ödül dağıtmıyor, film festivalleri fikirlerin, projelerin çok erken evrede fark edildiği bir alan. Bizim için ilk yıl gerçekten çok başarılı sonuçlar aldığımız bir yıldı. İkinci yıl biraz daha büyüttük. Üçüncü yıl ise biraz daha büyüttük ama talepler artmaya başladı. Endüstride başvuran 500 projeye de dokunduk. Hatta form bittikten sonra bile iletişimimizi koparmadık" dedi.
"Türk filmlerinin büyük isim olmasını istiyoruz"
Antalya Film Festivali Danışmanı Mirsad Purivatra, sinemadaki 23 yıllık bir deneyimini olduğunu ve Antalya'yı çok sevdiğini söyledi. Ana hedeflerini bir filmin sanat olarak gösterilmesi ve Antalya halkının bunu benimsemesi olarak gösteren Purivatra, "Herkes Antalya'yı biliyor. Hem Avrupa'da hem dünyada tanınan turistik bir yer. Burayı tanınan bir festival şehri yapma imkanımız var. Buradan bir hedefle başlamamız gerekiyor, bence bu da kalite. Burada çocukların sinemaya gelmesini istiyoruz. Oradan ilham almasını istiyorum. Türk filmlerinin büyük isim olmasını, en yüksek sınıftaki dünyada yönetmenlerin, filmlerin olmasını istiyoruz. Burada yeni bir neslimiz var" dedi.
"Türkiye'den hikayelere ihtiyacımız var"
Düzenlenen film forumuyla Türk sinemasının Avrupa ve dünya ile rekabet edebilmesine imkan tanındığına dikkat çeken Purivatra, "Türkiye'den hikayelere ihtiyacımız var. Türk filmlerinin çok saygı duyulan filmler olması gerekiyor. İyi filmlerin gösterilmesi gerekiyor. Sinemaya gidilmesi için eğitim verilmesi gerekiyor ve yabancıların da Antalya'ya gelmesini sağlamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Antalya Film Festivali yeni buluşların olabileceği bir yer"
Antalya Film Festivali'nin dünya sinemasına ulaşmasını istediklerini söyleyen Antalya Film Festivali Artistik Direktörü Mike Downey ise, "Dünyadan en iyi sinemacılara ulaşmamız gerekiyor. Bizim en önde gelen amacımız film yapımcıları ile seyirci arasında iletişimi kurmak, aracı olmak. Antalya Film Festivali yeni buluşların olabileceği bir yer. Yani film ve sinemanın araştırılacağı bir yer olabilir ve 21. yüzyılda yeni filmler, çok iyi filmler bulabiliriz" diye konuştu.
İHA