Enerji politikaları, İzmir Ekonomi Üniversitesinde (İEÜ) düzenlenen 6. Enerji Yönetimi ve Politikaları çalıştayında ele alınırken, toplantıda Türkiye'nin 2016 yılında 130 milyon ton petrol eş değerinde enerji tükettiğine dikkat çekildi.
6. Enerji Yönetimi ve Politikaları çalıştayı İzmir Ekonomi Üniversitesinde (İEÜ) yapıldı. Programda, Türkiye'nin 2016 yılında 130 milyon ton petrol eş değerinde enerji tükettiği, bunun yüzde 86'sını fosil yakıtların oluşturduğu belirtildi. Çalıştayda, Türkiye'nin sürdürülebilir ve öngörülebilir enerji piyasa yapısına kavuşturulması gerektiği vurgulandı.
Etkinliğin açılışında konuşan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Doğalgaz Meclisi Başkanı İbrahim Akbal, doğalgaz piyasasında serbest piyasa modelinin hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Rekabet ortamını özel sektörün payını arttırarak, ithalatı serbestleştirerek ve en önemlisi de fiyatlandırmada doğalgazın maliyetini dikkate alarak oluşturabiliriz. Avrupa'nın en ucuz gaz ve elektriğini biz tüketiyoruz. Bir diğer deyimle gazın ve elektriğin üzerinde görünmeyen bir destek var. Biz tüketiciler bundan istifade ediyoruz. Ama bunu yaparken piyasanın gelişiminin de önünü tıkıyoruz. Kapıları biraz açıp piyasayı hızlandırmamıza ihtiyaç var. Devlet şirketi BOTAŞ'ın ayrıştırılması projesi var. Tamamlanacağını ümit ediyoruz" dedi.
"Tüketimin yüzde 86'sı fosil yakıtlardan oluşuyor"
Enerji sektörünün son yıllarda gelişim ve değişim sürecine girdiğini, bazı ithalatçı ülkelerin ihracatçı konuma geçtiğini vurgulayan Akbal, şunları söyledi:
"ABD kaya gazından üretimiyle ihracatçı potansiyeline erişti. Mısır ise yeraltı rezervlerindeki aksamaları nedeniyle doğalgazda ihracatçılıktan ithalatçı konuma dönüştü. Enerji talebi de batıdan doğuya doğru kayıyor. Dünyada geçen yılın verilerine göre 13 milyar ton petrol eş değeri enerji tüketildi. Bunun yüzde 86'sını fosil yakıtlardan oluşturdu. 2035'te yüzde 30 artış ile 17 milyar ton petrol eş değere ulaşacağı hesaplanıyor. Türkiye'deki tüketim ise 130 milyon ton petrol eş değeriyle dünyanın yüzde 1'i kadar. Dünya ile aynı oranda tüketimin yüzde 86'sı fosil yakıtlardan oluşuyor."
Akbal, Türkiye'de elektrikte özel sektör payının yüzde 62 ile 78 bin megavata ulaştığını; ancak doğalgazda bu oranın yüzde 20'nin üzerine çıkamadığını söyledi. Geçen yılın verilerine göre elektrik piyasasının 55-60 milyar TL, doğalgaz piyasasının 48-50 milyar TL, petrol ve akaryakıt piyasasının ise 130 milyar TL seviyesinde olduğunu kaydeden Akbal, bunun toplamda gayri safi milli hasılanın yüzde 10'nunu temsil ettiğini ifade etti.
Yatırımcının istikrarlı, güvenilir, yarınından emin olunacak bir piyasaya geleceğine dikkat çeken Akbal, "En büyük sıkıntımız sürdürülebilir ve öngörülebilir bir piyasa yapısına hala kavuşamamış olmak. Enerji Piyasaları İşletme A.Ş'nin (EPİAŞ) girişimleriyle önümüzdeki sene inşallah doğalgazda da bir piyasasının düzenleneceği biliyoruz. Türkiye, doğalgaz borularına köprü olmak yerine enerji merkezi, ticaret merkezi haline gelmeyi mutlaka takip etmek ve başarmak zorundadır" diye konuştu.
Petrol Platformu Derneği (PETFORM) Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Çamcı da, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Avrupa bölgesinde referans fiyatları belirleyen bir doğalgaz ticaret merkezi olabileceğini, iç piyasa düzenlemelerinde hızlı hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Doğalgaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR) Başkanı Yaşar Arslan ise Türkiye'nin yüzde 6 büyümek zorunda olduğunu, bunda enerjinin payının da bulunduğunu ifade ederken, İEÜ Sürdürülebilir Enerji Anabilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu da, enerjiyi sosyal bilimler açısından incelediklerini, enerji politikası, ekonomi, modellemesi çalışmaları yaptıklarını aktardı.
İHA