İzmir'in rüzgar enerji santralleriyle (RES) ünlü Çeşme ilçesinde faaliyet gösteren bir RES firması, bazı kesimlerin "RES'ten dolayı orada organik ürün elde edilemez" açıklamalarına rağmen santralin bulunduğu noktada organik bal elde edip, yetiştirdikleri hayvanlardan süt üretti.
İzmir'de 80 milyon TL'lik bir yatırımla faaliyet gösteren ABK Çeşme RES firması, 16 MW/e - 18 MW/m kurulu güce sahip olan tesisin çevreci uygulamalarını düzenlenen basın turuyla gazetecilere tanıttı. ABK Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, Ovacık santralindeki şalt merkezinde düzenlenen toplantıda gazetecilere üretim süreçleri hakkında bilgi verdi, rüzgar türbinlerinin çalıştığı enerji üretim alanında tamamen doğal yollarla elde ettikleri bal, süt ve diğer ürünleri ikram ederek tanıttı.
Türbinlerin ortasındaki kovanlarda ürettikleri balın analizlerini de basın mensuplarıyla paylaşan Kaya, "Çevreciler ve örgütler RES'lere karşı çıkıyor ve tarım yapılamayacağı şeklinde konuşuyor. Ancak burada gördüğünüz gibi kovanlarımız, hayvanlarımız ve ağaçlarımız var. Balın kalitesi çok iyi ve tadının tamamen doğal kaynaklı olduğu anlaşılabiliyor" dedi.
Hedefleri doğal park
Çeşme Ovacık'ta santral kurulumundan önce 8 yıl boyunca düzenli rüzgar ölçümleri yaptırdıklarını ve bölgenin rüzgar yol ve koridorları açısından Türkiye'nin en zengin bölgeleri arasında yer aldığını tespit ettiklerini aktaran Erman Kaya, "Kamuoyunda RES'lerle ilgili bilgi kirliliği bulunmasına rağmen, rüzgar enerjisi temiz ve çevreci özelliğiyle bölgemiz ve ülkemiz için yaşamsal önem taşıyor. Biz, en baştan itibaren RES'lerin doğayla barışık olduğunu ve doğal yaşamı korumanın yenilenebilir enerjiden geçtiğini dile getirdik. Burada hem kendimiz hem de ülkemiz adına bir ilki gerçekleştirdik. Doğal yaşamın bekçisi rüzgar enerji santraliyle; balımız, sütümüz ve sayısı 14 bini aşan fidanımızla enerji üretiminin ve doğal yaşamın yan yana yürütülebileceğini gösterdik" diye konuştu.
Çevreci yaklaşımlarıyla bölgenin elektrik ihtiyacını karşılarken, aynı zamanda aşırı yapılaşma nedeniyle doğal dokusunu kaybetmesinin önüne geçtiklerini de ifade eden Kaya, "Ovacık'ın 15 yıl sonra da Çeşme'nin cennet köşelerinden biri olarak kalması ve doğal park haline gelmesi en büyük hedefimiz. Çocuklarımıza hem yeşil bir Çeşme, hem de temiz bir doğa bırakmak istiyoruz" dedi.
"Rüzgar enerjisi Türkiye için olmazsa olmaz"
ABK Çeşme RES'in, öncelikli hedefinin, stratejik öneme sahip enerji sektöründe, yenilenebilir enerji yatırımlarına devam ederek sürdürülebilir katma değer oluşturmak ve ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltıp çevresel gelişime katkı sunmak olduğunu aktaran Kaya, "Biz enerji üretiminin ülkemizin tam bağımsızlığına giden yolda çok önemli bir unsur olduğunun farkındayız. Ancak kendi ürettiğimiz enerjiyle milli ekonomimizi kalkındırabilir ve insanlarımızın yaşam seviyesini yükseltebiliriz. Devletimizin de bu yönde attığı olumlu adımlar var. Bugün çevreci rüzgar enerjisi Türkiye için olmazsa olmaz haline geldi" ifadelerini kullandı.
Plansız yapılaşma tehlikesi
RES'lerin, rüzgar ırmakları üzerinde kurulabildiğine de dikkat çeken ABK Çeşme RES Proje Koordinatörü Erman Kaya, "İzmir, bu rüzgar ırmaklarının geçtiği bir bölgede yer alıyor. İzmir; doğası, sanayisi, tarımı ve turizmiyle ülke ekonomisine ciddi katkıları olan bir kent. Son zamanlarda ise yenilenebilir enerji ve özellikle rüzgar enerjisiyle ön plana çıktı. Gün geçtikçe rüzgar enerjisi sektörü gelişiyor" şeklinde konuştu.
Yıllık 60 milyon KWH elektrik üretimi
Pamuk ve organik tarım üretimindeki örnek uygulamalarıyla tanınan İzmirli işadamı Barış Kocagöz ve Barış Tansever'in de ortakları arasında yer aldığı ABK Çeşme RES, yıllık yaklaşık 60 milyon KWH elektrik üreterek, her yıl 90 bin adet ağaç dikimine eşdeğer yaklaşık 30 bin ton karbondioksit azalımı sağlıyor.
İHA