Umut yolculuğunun en yoğun noktalarından birisi olan Çanakkale'nin Ayvacık ilçesinde, "mülteci mezarlığı" oluşturuldu. Umut yolculuğunda yaşamını yitirenler, ailelerinin rızası ile burada defnediliyor. Umut yolculuğunun nasıl sona erdiği, mezar taşlarına işleniyor.
Orta Doğu'daki karışıklık ve iç savaştan kaçarak Avrupa ülkelerine göç etmek isteyen kaçak göçmenlerin umut yolculuğu, her zaman düşledikleri gibi sonuçlanmıyor. Birkaç kişi kapasiteli botlara onlarca kişi binerek çıkılan yolculuk, çoğu zaman faciayla noktalanıyor. Ege Denizi'nde kaçak göç olaylarında hayatını kaybedenlerin defnedilmesi için Ayvacık İlçe Mezarlığı içerisinde ayrı bir bölüm oluşturuldu. Denizdeki göç olaylarında yaşanan facialarda hayatlarını kaybedenler, ilk önce otopsi için adli tıp kurumuna gönderiliyor. Daha sonra eğer aileleri isterse, Ayvacık İlçe Mezarlığı içerisindeki mülteci mezarlığına defnediliyor. Defin esnasında ise yaşamını yitiren kişinin dini inancına uygun tören gerçekleştiriliyor. Şimdilik 9 mezarın bulunduğu mülteci mezarlığında, yaşanan olayları ise mezar taşları anlatıyor. Ölen kişinin ismi ve memleketinin yazıldığı mezar taşlarında, doğum ve ölüm tarihlerinin yanı sıra ne şekilde yaşamını kaybettiği de yer alıyor.
Hikayeleri mezar taşlarında
2015 yılında meydana gelen bot faciasında yaşamını yitiren 5 aylık Qasem M.A. Abushahla'nın mezar taşında, anne kucağında bu topraklara kadar geldiği, Yunan adalarına geçmeye çalışırken bindiği teknenin alabora olması sonucu hayatını kaybettiği anlatılıyor. Yine henüz birkaç aylıkken çıktığı umut yolculuğunda yaşamını yitiren Suriyeli Cudi Alhasan'ın mezarı da Ayvacık ilçesinde bulunuyor. 9 aylık Zeynep Nurullah, 6 yaşındaki Vajmeh Nurullah ve 57 yaşındaki Halimeh Nurullah da yine bu mezarlıkta yan yana yatıyor.
Ayvacık Belediye Başkanı Mehmet Ünal Şahin, burada defnettikleri göçmenlerin ailelerinin zaman zaman mezarları ziyaret ettiklerini, bazılarının ise kendilerine mektup yazarak Ayvacık'ta toprağa verdikleri yakınlarının mezarını sorduklarını söyledi. Bölgede en çok olayın 2015 yılında yaşandığını söyleyen Başkan Şahin, "2017 olarak çok aşırı bir göç olayı yaşanmadı. 2015'te daha fazla göçler yaşandı ama bunlardan bir kısmı da Midilli'ye geçerken boğularak hayatını kaybetti. Sahil güvenlik olsun balıkçılar olsun bu cesetleri Ayvacık ilçesine getirdiler. Burada savcılık bunları otopsi yapıp DNA testleri için Bursa'ya yolluyor. Ailesi belli olanlar, çocuklarını kaybeden aileler bilhassa, cenazelerin burada, Ayvacık'ta gömülmesini istediler. Biz de kendilerine yardımcı oluyoruz. Mezarlığımızda bir bölüm ayırdık. Soruyoruz dinlerini, ona göre ibadet şekillerini yerine getiriyoruz. Daha çok Müslümanlar var. Afganistan, Suriye ve Filistin. Daha çok çocuk yaşta olanlar. Aileler daha sonra yollarına devam ediyor. Giden ailelerin bazıları çok arada geri gelebiliyor. Bazıları mektup yazıyor. Çünkü onlardan bir parça Ayvacık'ta. Çok gelen olmadı ama araştırıyorlar, çocuklarını soruyorlar. Onlar burada bizim büyüklerimizle birlikte yatıyorlar. Çok üzücü anlar geçti ama artık o kadar yoğunlukta değil. Şimdi yazın gelmesiyle yine bir hareketlenme var. Ama yine daha evvelki yıllar gibi değil. Hükümetimizin aldığı tedbirler var. Bunun yanında, sahil güvenlik, jandarma, emniyetin sahillerde aldığı önlemler var. Bunlarla birlikte burası caydırıcı oldu. Burada göç idaremiz var. 2017 olarak ilk defa göçmenleri kabul etti. 4 yıldızlı otel niteliğinde bir yer. Doktorundan hemşiresine, öğretmenine kadar. Sosyal alanları geniş. 2 yataklı odalardan 6 yataklı odalara kadar, 4 yıldızlı otel niteliğinde bir bina. Şu anda o da hizmet vermekte. Burada tespitleri yapılıyor. İşlemleri tamamlanıyor, ondan sonra nereye sevk edilecekse oraya gönderiliyor" dedi.
İHA