Ürdün Al al- Bayt Üniversitesinden Dr. Sara Taha Harahsheh:

"Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler" Sempozyumuna konuşmacı olarak katılan Ürdün Al al-Bayt Üniversitesinden Dr. Sara Taha Harahsheh, Türkiye'nin...

"Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler" Sempozyumuna konuşmacı olarak katılan Ürdün Al al-Bayt Üniversitesinden Dr. Sara Taha Harahsheh, Türkiye'nin darbelere karşı duruşunun ve itiraz edişinin kendileri için önemli olduğunu kaydederek,"Ben aslen Ürdünlüyüm, Mısır'da yaşadığım yerde insanlar Türklere özellikle Tayyip Erdoğan'a karşı büyük bir sevgi besliyorlar.15 Temmuz darbe girişimi sırasında insanların sokağa çıkması, askerlerin önünde duruşu, onları durdurmaya çalışması bizim için mükemmel bir görüntü oldu" dedi.

Yeşilyurt Belediyesinin ev sahipliğinde, Malatya İnönü Üniversitesi ile Yeşilyurt Belediyesi Medeniyet ve Sanat Araştırmaları Merkezinin destekleriyle gerçekleşen Uluslararası "Toplumsal, Siyasal ve Ekonomik Yönleriyle Darbeler" Sempozyumuna konuşmacı olarak katılan davetliler darbe süreçlerinin detaylarıyla ele alındığı sempozyumun her açıdan faydalı ve verimli geçtiğini, adaletli bir dünya düzeni için önemli tebliğlerin sunulduğunu söylediler.

Sempozyumun "Darbe-Siyaset" başlıklı açılış oturumuna katılan AK Parti 23. dönem Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, yurt içi ve yurt dışından deneyimli ve alanında uzman bilim adamları ve akademisyenlerin katılımıyla düzenlenen, uluslararası boyutlara sahip sempozyumu her yönüyle başarılı bulduğunu söyledi.

Adalet ve eşitlik üzerine kurulması gereken yeni dünya düzeni için herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini ifade eden Kurt, "Yeşilyurt Belediyesinin ev sahipliği yaptığı darbe sempozyumu önemli bir çalışmanın başlangıcı olarak görüyorum. Sivil toplum örgütleri, düşünce kuruluşlarıyla çalışmalar yaptık. Bugün biz gerçekten coğrafyamızın ve bizim hizmet alanımızın ve bölgemizin ayağa kalkışıyla ilgili direnişi gösterme başlangıcını yaptık. Bize oynanan gerçekten büyük bir darbe tuzağıydı, milletçe ayağa kalkarak başımızdaki liderle birlikte darbeyi önledik ancak bu devam eden bir süreçti bunu unutmamak gerekiyor. Bu sürecin bir başkası Mısır'da, Suriye'de, Irak'ta yaşanıyor. Birileri kalkıp dünya sistemini analiz etmelidir, düşünce boyutuyla ortaya koymalı, insanların yeni yöntemler bulmasını sağlayacak yol açıcı çalışmalar yapması gerekiyor. Bu açıdan darbe sempozyumu aslında yeni bir yüzyılın ve yeni bin yılın giriş kapısının aranmasıdır. Bundan sonrada içinin daha güçlü bir şekilde doldurularak insanlığın medeniyet ve adalet mekanizmasının eşitlik üzerine kurulu olması için yol haritasının çıkartılmasıyla ilgili bir çalışmadır" dedi.

Sempozyuma Ürdün Al al- Bayt Üniversitesinden katılan Dr. Sara Taha Harahsheh ise, "Çok önemli bir sempozyuma davet edildiğim için öncelikle çok mutluyum. Benim buraya katılma nedenim: Mısır'daki darbeler konusudur. Türkiye'nin darbelere karşı duruşu ve itiraz edişi bizim için önemlidir. Mısır'daki darbe tabi ki ekonomik, eğitim, sosyal ve birçok yönden olumsuz etkileri oldu. Türkiye'de özellikle Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde o duruşu sergileyebildi. Ben aslen Ürdünlüyüm, Mısır'da yaşadığım yerde insanlar Türklere özellikle Tayyip Erdoğan'a karşı büyük bir sevgi besliyorlar.15 Temmuz darbe girişimi sırasında insanların sokağa çıkması, askerlerin önünde duruşu, onları durdurmaya çalışması bizim için mükemmel bir görüntü oldu. Türkler bu konuda harika işler yaptı. Mısır'da aynı manzaraları yaşamayı ümit ediyoruz. İnşallah bütün Arap topluluklarındaki bu yanlış gidişata dur diyebiliriz" şeklinde konuştu.

Ürdün YARMOUK Üniversitesinden Dr. Ayman Hayajneh da, darbelerin en fazla demokrasiye zarar verdiğini ifade ederek, "Özgürlük ve demokrasi anlayışı darbelerden olumsuz şekilde etkileniyor. Ülkelerin demokrasi anlayışını elinden alan darbeler ülkeleri 100 yıl geriye götürüyor.Türkiye'deki 15 Temmuz darbesi tüm dünyaya ilkleri yaşattı.Bizim ülkemiz için bir ışık gibi oldu, bir millet el ele bir darbeyi önledi bu büyük bir başarıdır, hiç kimse bunu tahmin etmiyordu, darbenin engellenmesine çok sevindik.İnşallah bundan sonra hiçbir ülkede darbeler olmaz" diye konuştu.

Ürdün YARMOUK Üniversitesinden Dr. Khaled Mufadi Aldabbas ise, başarılı organizasyondan dolayı Yeşilyurt Belediyesine teşekkür ederek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

"Bizler Türkiye'yi, halkını çok seviyoruz, takdir ediyoruz. Türkiye'nin yiğit insanlarını takdir ediyoruz. Çok şahane bir organizasyona katıldığım için mutluyum, bizi çok güzel ağırladılar, sunumlarımızı yaptık. Hem ben hem de diğer yurt dışından gelen arkadaşlarımız sizleri takdir ediyor, çok teşekkür ederiz."

Malatya'nın kendi kişisel hayatı için önemli bir yer olduğunu söyleyen Gazeteci-Yazar Oral Çalışlar da, "12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra örgütlenmek için Malatya'ya gelmiştim, aradan 45 sene geçtikten sonra darbeleri konuşması üzere buraya gelmek güzel bir tesadüf. Malatya çok yakın arkadaşım Hrant Dink'in memleketi aynı zamanda, kendisi ile birlikte Malatya'yı ziyaret etmiştik. Bu sefer onun bıraktığı izlerde yeniden dolaşacağım" ifadelerini kullandı.

Darbelerin Türkiye'nin önemli bir meselesi olduğunu dile getiren Gazeteci Çalışlar, "Türkiye'ye Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, siyasetçiler, diplomatlar ve bürokratlar kazandırmış Malatya gibi önemli bir şehrimizin darbe meselesini ele alması önemlidir. Yeşilyurt Belediyesini de böylesine önemli bir sempozyuma ev sahipliği yapmasını da büyük bir sevgi ve sempatiyle karşıladım" dedi.

Gazeteci-Yazar Cengiz Alğan ise "Siyasi bakımdan askeri darbelerin çok geçmişte kalacağını, siyasi hatıra olacağını düşündüğümüz bir dönemde maalesef 15 Temmuz'da bir darbe daha yaşadık, onun arkasından böyle bir organizasyonun düzenlenmesi özel bir anlam taşıyor. Dünyadaki bütün darbelerin toplumlara ne denli zararlar verdiğini biliyoruz ama Türk halkı 15 Temmuz sonrası dünya darbeler tarihine direnişin nasıl yapılacağını göstermiş oldu. Uluslararası boyutlarda bir sempozyumu başarılı bir şekilde gerçekleştirdikleri için Yeşilyurt Belediyesi ve destek verenlere teşekkür ediyorum. Bu tip sempozyum ve çalışmaların devam etmesini arzu ederim. Bundan sonraki senelerde darbesiz ama darbeleri tartıştığımız yeni sempozyumlarda yeniden bir arada olmayı ümit ederim" diye konuştu.

İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr.Mehmet Önal da, "Bütün darbeleri lanetliyoruz ve kınıyoruz. Daha önceki yıllarda darbelere giden süreçlerde ne tür tuzaklar kuruluyor, darbelerin oluş süreçlerinde neler vardır, darbelerin olmaması için siyasetçiler, akademisyenler, bilim adamları olarak ne yapmamız gerekir bu konularda soğukkanlı bir düşünce platformu ne yazık ki oluşmuyordu. Bu yüzden sempozyumlar daha sağlıklı düşünmek ve tedbir almak için yapılması gerekenlerin değerlendirilmesine imkan sağlıyor. 15 Temmuz gibi çok ciddi bir kalkışmayı halkın silahsız bir şekilde önlemiş olması günümüz dünyasında çok önemli bir karşı duruştu. Bunun mutlaka bayraklaştırılması ve bir sonraki nesle aktarılması gerekmektedir. Darbelerin tümüyle ilgili bir bilinç oluşturulması için sempozyumu bir fırsat olarak görebiliriz" diye konuştu.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel Haberleri

Kestane nasıl pişirilir? Kestane pişirmenin püf noktaları nedir?
Dünya Kız Çocukları Günü ne zaman 2021? En güzel Dünya Kız Çocukları Günü mesajları