Uşak İl Milli Eğitim Müdürlüğü Atatürk Kültür Merkezi'nde 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitleri Anma töreni düzenledi. Törene katılan Uşak Valisi Ahmet Okur açılış konuşmasını yaptı. Konuşmasında tarih bilincinin ve kolektif hafızanın önemine değinen Vali Okur birlik ve beraberlik mesajları verdi. Vali Okur; Aramızda mutlaka farklılıklar olacak, insanız çünkü, ama bizim istikametimiz omurgamızı oluşturan değerler tek, bir. Allahımız bir ezanımız bir, memleket bir, vatan bir, bayrağımız bir ve biz bu bire sahip çıkarsak hep birlikte kalacağız." ifadelerini kullandı.
Tören saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı. Uşak'ın çeşitli okullarından öğrenci , öğretme ve yöneticilerin katıldığı törende konuşan Vali Okur ; " Bugün yeni Eğitim-Öğretim yılının ilk haftasının ilk Cuma'sı ve ilk hafta sonu. Bu günü bütün Türkiye'de bütün okullarımızda Milli Eğitim Kurumlarımızda 15 Temmuz Zaferini anma ve milletimize tekrara hatırlatma günü olarak yad edeceğiz. " dedi. Vali Okur konuşmasın şu şekilde devam etti;" Sevgili öğrenciler 15 Temmuz'u anlatan kitapçıkları Bakanlığımız tarafından hazırlandı ve sıralarınızın üzerine kondu. Ne İfade ediyor? 15 Temmuz Demokrasi Zaferi ve Şehitlerimiz Anısına. Bir Millet Eğitim ve Öğretim haftasına başlarken bir darbenin yine hatırlarını, anlarını yaşamakla karşı karşıya bırakıldı. Milletin çok yakın tarihine hatta bir 100-150 yılına bakarsanız bu milleti hap darbelerle hap silahlarla hap tehditlerle yola getirmeye hizaya getirmeye istikamet çizilen bir yoldan başka bir tarafa dönülmemeye zorlandı. Allah'a çok şükür ki elhamdülillah bu güne kadar milletimiz yine dimdik ayakta ve inşallah bir daha bu badireleri bu sıkıntıları yaşamayacağız. Gençlerimiz öğrencilerimiz çok fazla bilmezler okuyanlar bilirler 1980'lere kadar sağ-sol tehdidi yaşadık, ayna merkezin ideolojileri, silahları, sopaları bu milletin gençlerini birbirine kırdırdılar. Her gün 5-10 tane evladımızın toprağa düştüğünü görüyorduk, yaşıyorduk. Onları hala hatırlıyoruz."
"BİZ HAFIZASI ZAYIF BİR MİLLETİZ, MAALESEF"
Konuşmasında kolektif hafızaya vurgu yapan Vali Okur eğitim sisteminin de bu hafızayı diri tutma görevini üstlenmesi gerektiğini söyledi Vali Okur konuyla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı; "Biz hafızası zayıf bir milletiz maalesef. Dün yaşadığımızı bugün unutan, hatta 15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızı dahi şu gün unutmaya başlayan, zor bir milletiz. Unutma insanlık hali evet, acıyı unutacağız ama mutlaka hafızamızda kalacak ve mutlaka onun yaşatacağız. Başka şansımız başka çaremiz yok. Biz 15 Temmuz'da ne yaşadık? Televizyonlarda izlediğimiz bir çizgi film değildi, bir tiyatro hiç değildi. Bir televizyon oyunu da değildi. Biz hep tarih boyunca asker millet olarak anıldık. Savaşçı cepheden cepheye koşan bir millet olarak biliniriz. Hep ordumuz gazi askerimiz şehitti ama 15 Temmuz'da bu millet hem gazi hem şehit oldu. Ve maalesef kendi içimizden çıkan komşumuzun evladı bizim evladımız, bizim okullarımızda yetişen, çok iyi eğitim alan, gerekiyorsa yurt dışında bu eğitimini tamamlayan, devletin en kıymetli makamlarını teslim etiğimiz ve göz bebeği gibi büyüttüğümüz, anamızın babamızın ceplerindeki paraların önemli bir kısmını oraya aktardıkları, kendilerin cemaat diyen ama aslında bir örgüt olan, zihinleri beyinleri başka tarafta, bu millete silah sıkabilecek kadar bu milleti hakir gören bir tayfa, bu millete eziyet etti. Bakın bunu bir yere not edin; 7 Şubatlar 17-25'ler ve geriye doğru bakın yaşadığımız her önemli hadisenin arkasında mutlaka bir tezgah, bir plan, bir oyun var. Bu millete oynanıyor bunlar. Bakın biz bir neslimizi kaybettik. Çok iyi yetiştirdiğimiz memleketin geleceğinde çok önemli yerlere varmasına rol alacak bir neslimizi kaybettik. "
"BUNLAR ŞAKA DEĞİL. BUNLAR YAZILDIĞI GİBİ OKUNAN AMA OKUNDUĞUNDA DA BİZLERİ DÜŞÜNDÜRMESİ VE KALBİMİZİ PARÇALAMASI GEREKEN HADİSELER"
15 Temmuz eğer başarılı olsaydı Türkiye'nin bölüneceğini ve kanton bir devlet gibi kalacağını söyleyen Vali Okur ; "Bu millet necip millet, bu millet ferasetli millet, bu millet Allah'ın inayetinde olan bir millet. Yoksa bugün çok farklı şeyleri konuşuyorduk. Bakınız bu şaka değil gençler. Eğer 16 Temmuz'da iktidarda, ekranlarda bir başkası olsa idi, buna emin olun ki o ekranlara çıkan bu memleketin sahipleri değildi. Çok başka odaklarda çok başka yerlerde bu tezgahları kuran, bu milletin evladını, insanını yetiştirdiği en kıymetli değerlerini bu millete düşman ettiren mihraklar, Türkiye'nin yaklaşık yüzde 60-70'ini işgal etmiş, parçalamış, bölmüş ve biz bugün sadece eğer diyebileceksek İstanbul bölgesinde Türkiye Cumhuriyeti diye bir yer tanımlayabilecek , bir kanton devlet gibi kalacaktık. Bunlar şaka değil. Bunlar yazıldığı gibi okunan ama okunduğunda da bizleri düşündürmesi ve kalbimizi parçalaması gereken hadiseler. " şeklinde konuştu
"EĞER BÖLÜNÜR PARÇA PARÇA HALE GELİR, BİRBİRİMİZLE UĞRAŞMAYA KAVGA ETMEYE, BİRBİRİMİZİ YEMEYE ÇALIŞIRSAK, BİZİ YİYECEK ADAM ÇOK"
15 Temmuz gecesinde milletin, genciyle, yaşlısıyla,kadınıyla, erkeğiyle sokakta, ayakta, dimdik olduğunu vurgulayan Vali Okur; "Sokakta ne yaptık? Bayrağı dik tuttuk değil mi? Her bölgede, her ilde insanlar bunları yaptılar. Bu vatan sahip çıkan sadece Karadeniz'deki, İstanbul'daki, Anadolu'daki insanımız değildi, bu 780 bin metrekare alandaki her vatanperver , doğulusuyla batılısıyla, Arap, Kürt, Sünni, Alevi, Türk, Laz, Çerkez herkes bu vatan sahip çıktı. Burada bir beraber olduğumuz için birlikte vatana sahip çıktığımız için Allah bizi muvaffak etti yoksa kara gözümüz, kara kaşımız için değildi. Yani Birlik ve beraberliğin ehemmiyetini bize Cenab-ı Hak tekrar yaşattı. Bunu bize tekrar hatırlattı. Eğer bölünür parça parça hale gelir, birbirimizle uğraşmaya kavga etmeye, birbirimizi yemeye çalışırsak, bizi yiyecek adam çok. Çarşıda, pazarda, aşağıda, yukarıda, yan komşularımızda dahi her tarafta, bizim bölünmemizi yani sarı öküz olmamızı, ayrılmamızı, fert fert ayrı noktalara gidince bizi parçalayacak aç canavarlar vardı. Allah'a çok şükür ki o gün o gece bu millet kaderini tekrar kendi eliyle yazdı, Allah'ın izniyle. Onun için bu kitapçıları okulunuzda evinizde bir yerler asın. Fotoğrafları asın ve hatırlayın.
Sevgili gençler eğer bu vatanda yaşıyorsak, sadece o 250 civarında şehidimiz sayesinde değil. Bu millet gazi oldu. Gazilik nedir? Canını, kanını, hayatını vatan, devlet, millet, Allah uğrunda feda edebilecek insanları çıktığı yolda ölenler şehit kalanlara gazi deniliyor. Bu millet öyle bir unvana nail oldu. Bu milletin geleceği olan siz çocuklar ve gençler eğer bu toprakları vatan edinecek ve yaşayacaksak sizler sahip çıkacaksınız. " . " ifadelerini kullandı.
"BİZ KİMİZ? NERDEN GELDİK? NİYE BURADAYIZ? NEDEN BİZİMLE BU KADAR UĞRAŞIYORLAR? BU BAYRAĞIN RENGİ NEDEN KIRMIZI? NEDEN AY YILDIZ VAR? YAKIN TARİHİMİZDE KİMLER, BİZE NEDEN HÜCUM ETTİ? NELER YAŞADIK? NE TOKATLAR YEDİK? NASIL DÜŞE KALKA BURALARA GELDİK? BUNLARI MUTLAKA OKUYUN."
Eğitimin metodolojisi hakkında da özeleştiri yapan Vali Okur bir şeyi çok iyi yapmak veya uzman olmanın bir şey ifade etmediğini, Üniversiteyi en iyi puanla kazanmak, en iyi derecelerle kazanmak ve sadece Üniversite odaklı, sadece bir yerleri kazanma odaklı, at yarışı gibi sadece ders öğrenme anlamında yetişmenin geçlerimize yaramadığını vurguladı. Vali Okur konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü;" Bakın bir şeyi çok iyi yapmak veya uzman olmak bir şey ifade etmiyor. Üniversiteyi en iyi puanla kazanmak, en iyi derecelerle kazanmak ve sadece Üniversite odaklı, sadece bir yerleri kazanma odaklı, at yarışı gibi sadece ders öğrenme anlamında yetişmek bizim gençliğimize bizim milletimize yaramadı. Biz iki kanatlı uçan kuş gibi olmak zorundayız. Hem kendi mesleğimizle alakalı uzmanlık yaparken , birde etrafımızdaki hadiselere, değerlere bakmalıyız. Kaybettiğimiz, unutmaya başladığımız, belki yitirdiğimiz, belki bilerek bir kenara attığımız değerlerimizi tekrar hatırlamak zorundayız. Biz kimiz? Nerden geldik? Niye buradayız? Neden bizimle bu kadar uğraşıyorlar? Bu bayrağın rengi neden kırmızı? Neden ay yıldız var? Yakın tarihimizde kimler bize neden hücum etti? Neler yaşadık? Ne tokatlar yedik? Nasıl düşe kalka buralara geldik? Bunları mutlaka okuyun. Öğretmen arkadaşlar, Oku Müdürleri bunları çok iyi tetkik edip belki her ay bunları hatırlatmalılar. Biz millet olarak çabuk unutuyor ve iyi niyetimizden mi nedir çok çabuk affediyoruz. Çok çabuk göz ardı ediyoruz. Bir daha olmaz diyoruz. Bir daha yaşamayız diyoruz. Bakın biz uyurken düşman uyumuyor. Bu düşman içimizde de var, dışımız da da. İçimizdekiler tahrik ettikten sonra dışarıdakiler üşüşecekler. Eğer biz içeride sağlam olursak, tarihte hep böyle olmuştur, biz devletlerimiz hep biz yıkmışız,başka bir devlet olarak kurmuşuz. Bizi dışarıdan yıkamamışlar. Onun için 15 Temmuz bir abidedir. 15 Temmuz gecesi bir anıttır, tarihe not düşen çok önemli köşe taşlarından bir tanesidir. Unutmamak unutturmamak adına, gençlerimize öğrencilerimize peyderpey aralıklarla , Bakanlıkların talimatlarını beklemeden biz çocuklarımıza bunları anlatmalıyız."
Toplumun hafızasını taze tutması gerektiğini dile getiren Vali okur öğretmenlere ve yöneticilere seslenerek en azından ayda bir sefer öğrencilere hatırlatıcı programlar düzenlenmesini istedi. Bununla ilgili olarak da Japonya örneğini verdi ve şu bilgileri paylaştı; "Japonya biliyorsunuz Hiroşima ve Nagasaki'ye iki tane bomba yedi. Atom bombası ve ikinci dünya savaşını bitirdiler. Ondan sonra Japonlar ne yapmış bilir misiniz? O iki kenti çocuklarına gezdirirlermiş. Okula yeni başlayan çocukları, daha sonra fabrikaları gezdirirler , bakın çalışmazsanız vatana millete sahip çıkmazsanız Hiroşima ve Nagasaki" deki Japonlar gibi olursunuz, memleketimiz ona döner, ama çalışırsanız bu vatan sahip çıkarsanız gelecek sizindir, dünya sizindir diye.. . Bu gün dünyanın en gelişmiş, en teknolojik ülkelerin bir tanesi. Bizin için de aynı hikaye var. Biz tarihimizi sadece roman okur gibi okumaz, çizgi film okur gibi okumaz, gerçekten oradan ibret alarak ders alarak, ileriye doğru yürürken bu bilgileri bu yaşanmışlıkları hatırlayarak devam edersek ben inanıyorum ki milletin bu devletin önünde hiç kimse duramaz, duramayacaktır da inşallah. Sizler gençler bu vatan bu millete sahip çıktığınız sürece. "
Konuşmasının son bölümünde tekrar birlik ve beraberlik mesajları veren Vali Okur farklılıkların değer olduğunu, "bölemeyeceksiniz" ifadesinin sloganda kalmayacağını söyledi. Okur konuşmasını şu şekilde sonlandırdı; "Ben bu münasebetle 15 Temmuz gecesinde ve öncesinde bu ülkeye tuzak kuranları tekrar lanetlerken, 15 Temmuz gecesi bu vatana sahip çıkan her vatan evladını hürmetle saygıyla yad ediyorum. Gazilerimizin Allah gazilik unvanlarını mübarek etsin, hala yaralı olanlara acil şifalar versin, şehitlerimize rahmet nasip etsin, inşallah onlar cennette sevdikleriyle beraber olacaklar. Milletin duasıyla inşallah bu vatan bu memleket , milletimiz şerefle, gururlu istikbale yürüyecektir. Bizi bölmek isteyenler bölemeyecekler. Bölemeyecekler sözü sadece sloganda kalmayacak. Aramızda mutlaka farklılıklar olacak, insanız çünkü, ama bizim istikametimiz omurgamızı oluşturan değerler tek, bir. Allah'ımız bir ezanımız bir, memleket bir, vatan bir, bayrağımız bir ve biz bu bire sahip çıkarsak hep birlikte kalacağız. Onun için bu anma gününde buraya geldiğiniz için teşekkür ediyorum. Bundan sonra da eğitim hayatınızda başarılar diliyorum. "
Programda öğrenciler ve öğretmenler tarafından 15 Temmuz gecesiyle ilgili konuşmalar yapıldı şiirler okundu. Türküler söylendi. Ayrıca programda darbe teşebbüsü gecesi ve demokrasi nöbetlerinde çekilen fotoğraflar da sergilendi. Programa Uşaklı şehitlerin aileleri de katıldı.
İHA