Vali Ahmet H. Nayir, Dumlupınar Üniversitesi Sağlık Kültür ve Daire Başkanlığı İnovatif Girişimcilik Topluluğu ve Milli Bilinç ve Farkındalık Topluluğu tarafından düzenlenen "Zirvedekilerle Soru Cevap Söyleşileri" kapsamında öğrencilerle bir araya geldi.
Moderatörlüğünü Doç. Dr. Abdullah Akbulut'un yaptığı kamu yönetimi ile ilgili söyleşiye konuşmacı olarak katılan Vali Ahmet H. Nayir öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Mülki idare amirliği görevini isteyen öğrencilere nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini aktaran Vali Ahmet H. Nayir, "Bu sıralarda bir hedef koyup hedefinize ait ön hazırlıklara başlamanız lazım. Her geçen gün müracaat ettiğiniz yerlerdeki talipli sayısı artıyor ama kadrolar artmıyor. Bu yüzden aklınızda olan bir meslek varsa şu zamanınızdan itibaren hazırlanmanız lazım. Kaymakamlık düşünüyorsanız, İdare Hukuku, Anayasal Hukuku, Mahalli İdareler ve Türkiye'nin İdari Yapısı gibi konulara ağırlık verip çalışmalısınız. Daha önceden çıkmış sorulara bakıp varsa eksikleriniz tamamlamanız lazım. Tesadüfen gelinen giçbir yer yok. Öncelikle yapmak istediğiniz işin toplumdaki yerine, sizi mutlu etme derecesine de bakmakta bir fayda var. Özel hayatınızın kısıtlanacağı, ailenizin de işin içinde olacağını bilmelisiniz. Eğer bu şartlara hazırım diyorsanız, yapılabilecek en güzel görevlerden bir tanesi. Sizi dört dörtlük memnun edecek bir iş yok. Her işin mutlaka artıları ve eksileri var ama size hayatta mutluluk verecek hangi işler olduğunu o görevi yapanlarla görüşerek, araştırarak bulabiliyorsunuz. Bana sorsanız, "Yapılacak iş mi?" Yapılacak en güzel işlerden bir tanesi. Halkla birebir, iç içe olan, onların temel problemlerini çözmeye yönelik gayret edebileceğiniz güzel bir görev mülki idare amirliği" dedi.
Daha önceki görev yerlerinde edindiği tecrübeleri de paylaşan Vali Ahmet H. Nayir, "Kütahya 14. görev yerim. 6 ilçede kaymakamlık, 3 ilde vali yardımcılığı, staj görevleri, bakanlık merkez görevleri olarak hepsini saydığımızda farklı farklı yerlerde çalışmak nasip oldu. Bu da devletimizin bize bir ikramı gibi farklı yerleri öğrenme, farklı insanlarla tanışma nimetini de beraberinde getirdi. Her yerin farklı özellikleri var. Tunceli'de çalışırken öncelikli işimiz terördü, terörle mücadeleydi ve ona ait olan çalışmaları yaptık. Şanlıurfa'da çalışırken o zamanın şartları içerisinde birinci işimiz Güney Doğu Anadolu Projesi'ne (GAP) ait projelerin biran önce tamamlanması ve halkın bu projelere uyumunu sağlamaktı. Her yerin farklı yönetim gerekleri, beklentileri var. Önceliklerinizi buna göre belirlediğinizde o problemlerin çözümünde de ona göre bir gayret sarf ediyorsunuz. Bilecik'te çalışırken yeni sanayileşmeyi başarmış, 6 tane organize sanayi kurmuş, sanayi tesisleri yeni geliyor, orada çalışan işçiler, çevreyi bozmayacak önlemler ne olabilir? Bunu problem olarak alıyorsunuz, çalışmalara başlıyor, denetim ve eğitimleri artırıyorsunuz. O bölgedeki güzel doğayı bozmayacak sanayileşme olsun istiyorsunuz. Toplumda bir denge, sosyal hayatın bir düzeni var. Dışarıdan yeni gelecek işçilerin sosyal hayatı bozmayacağı düzenlemeleri yapıyor, önlemleri almaya çalışıyorsunuz. Bir yerin problemleriyle diğer yerin problemleri aynı değil. Hem Kütahya'yı hem Bilecik'i ilgilendirecek hususlar olarak; buraların sahip olduğu güzelliğin çok iyi tanınmadığı, bölgeye, ülkeye ve dünyaya iyi tanıtılmadığına dair kanaatleriniz oluyor. Bunu problem olarak ortaya koyuyorsunuz. Bu problemi çözmek için de neler yapabileceğinizi değerlendiriyorsunuz. Problemin çözümünde size yardımcı olabilecek paydaşlarınızı harekete geçiriyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Söyleşinin ardından Vali Ahmet H. Nayir'e Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören tarafından'Teşekkür Belgesi" takdim edildi. (EFE)
İHA