Bitlis Valisi Ahmet Çınar, okul müdürleriyle bir araya geldi.
Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Bitlis Valisi Ahmet Çınar, okul müdürlerine yönelik önemli tavsiye ve uyarılarda bulundu. İdeolojik hastalıkların iş hayatına taşınmaması gerektiğini vurgulayan Çınar, sınıflarda kimin ne yaptığının farkında olunması gerektiği uyarısında bulundu. Kırıp dökmenin, "her şeyi ben bilirim" tavrının takınmasının çok yanlış olduğunu hatırlatan Çınar, "Ama ilk geç kaldı diye döküp kırarsak kaybederiz. Uyarırsak bir daha yapmıyorsa ve yapmayacaksa insanları da kırıp dökmemek lazım. "Her şeyi ben bilirim" tavrı çok yanlış bir tavırdır. "Ben müdürüm ne dersem o olur', evet müdürsün son sözü söyleyeceksin, ama herkesi dinlemeli, fikirlere açık olmalı, istişare etmeli ve daha sonra kendinize en doğru olanı yapmaktır. Doğru tavır budur. Yanlış yapanın da cezalandırmak bizim görevimizdir. Ama yıkarak kırarak değil, aşağılayarak kendimizden geçerek değil, kanun neyse odur. Kanun çerçevesinde mutlaka cezalandırmamız gerekir. Cenab-ı Allah'tan merhametli değiliz. Cenneti de yarattı. Cehennemi de yarattı. Bunun her ikisi de gerekiyor. İyiler de var, kötüler de var. Çalışkanlar da var, tembellerde var. Azıcık da olsa edepsizler de var. Her şeyin farkında olarak, her şeyi görerek ve bilerek belirtmemiz gerekiyor" dedi.
Çınar, öğretmenlere değer verilmesi gerektiğini, okullarda fazla şeyleri yapacak ortamların hazırlanması, getirdikleri fikirler saçma dahi olsa değer verilmesi gerektiğini dile getirerek, karşı fikirlere tahammül edilmesi uyarısında bulundu. Çınar, "Öğretmenler odasına girdiğimizde başka fikirde iki öğretmen oturuyor ise birisinin yüzüne gülüp ötekine yüz çevirmememiz lazım. Bu asla insani bir davranış değildir. Mekke fethedilince Kabe'nin anahtarları biraz da zorlayarak müşrik dediğimiz Allah'a ve İslam'a inanmamış bir müşrikten alındı. Sonra ayet indi ve "Allah, işlerinizde adil olun ve işi ehline verin" buyuruldu. Sonra Kabe'nin anahtarını o kadar düşmanlıklarına rağmen müşriklere verildi. Çünkü onu en iyi o yapıyordu. İşin ehli oydu. Bu bizim için büyük bir örnektir. İdeolojik çatışmalarımızı iş ortamına taşımamamız lazım. İçimizde ateist olabilir, onu kırmamak lazım. Komünist olabilir. Diyelim ki adam çok iyi bir matematik öğretmeni, ona iltifat etmemiz lazım. Ama her gün içeri girip komünizm propagandası yapıyorsa ateizm propagandası yapıyorsa kulağını çekmemiz lazım, bu ayrı bir şey" ifadelerini kullandı.
Çınar, müdürlere okulda olup bitenleri takip etmeleri gerektiği uyarısında da bulunarak, "Ne FETÖ, ne PKK, ne DAEŞ, ne öteki ne de beriki kim içerde ne yapıyorsa farkında olacağız. Masamızda oturup, sınıfları terk etmeyeceğiz. Onu veliden anlarız, öğretmenlerden anlarız, öğrenciden anlarız. Teröristlere, insanlık düşmanlarına, halk düşmanlarına, bu emperyalistlerin ve mafyanın bu uşaklarına meydanı asla bırakmayacağız. Çekinmek ve korkaklık yok ona göre. Korkan ve çekinenler varsa o koltuğu derhal bırakması lazım, ben dâhil" şeklinde konuştu.
İHA