Türkiye'nin en büyük gölü olan Van Gölü'nde bulunan ve yaklaşık 232 kuş türüne ev sahipliği yapan Adır Adası, son günlerde yaşanan martı ölümleriyle gündemde.
Van Gölü'ndeki dört adadan en büyüğü olan ve yaklaşık 232 kuş türünün yaşadığı Adır Adası'nda yaşanan martı ölümleri üzerine inceleme başlatan Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Yaban Hayvanları Kuruma Müdürlüğü ekipleri çalışmalarını sürdürüyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürü Mustafa Şentürk, yaşanan ölümlerin beslenme ve çevresel faktörlerden kaynaklandığını belirterek, "Van ili sulak alanlar noktasında zengin bir bölge, bunun göstergesi olarak da ülkemizde 475 kuş türü gözlenirken, ilimizde hemen hemen bunun yarısı, yani 232 kuş türü görülmektedir. Bu kuş türlerinden bir tanesi de Van Gölü'nde yaşayan Van Gölü martısıdır. Bunların yaşam alanı olarak baktığımızda Van Gölü kenarında bulunan sazlıklar, bataklık ve kayalıklardır. Besin kaynağı olarak baktığımızda ise Van Gölü martısı ağırlık olarak gölde endemik olarak yaşayan inci kefali balığıyla beslenmektedir. Yoğun olarak mayıs ve haziran aylarında inci kefalinin yumurta bırakmak için tatlı sulara göç etmesi sonucunda daha yüzeyde olmaları nedeniyle martılarımız bu dönemde çok yoğun beslenmektedirler. Nisan sonu itibarıyla birinci kuluçkaya yatan martıların ikinci kuluçka dönemi mayıs sonudur. Bu ikinci kuluçka sonrası doğan bireyler 40-45 günlük genç bireylerdir. Bunlar hem inci kefalinin artık gölün derinliklerine inmesi hem de bu dönemde yaşanan ani sıcaklık artışları ve çevresel değişimler nedeniyle olumsuz yönde etkilemekte ve ne yazık ki çoğu da yaşamına devam edememektedir. Bizler hemen hemen her yıl bu dönemde bu tür vakalarla karşılaşıyoruz" dedi.
"Acil eylem planı ile olaya müdahale ediyoruz"
Üniversite ile yapmış oldukları acil eylem planı kapsamında olaya müdahale ettiklerini vurgulayan Şentürk, "Ölen bireylerden bir hastalık olup olmadığı, mikrobik ya da vürisal bir olay var mıdır diye bu konuda çalışmalarımızı yapıyoruz. Bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda çok şükür mikrobik ve ya virüslerden kaynaklı bir ölüm vakasına rastlanmadık. Tamamen doğal seleksiyon içerisinde oluşan çevresel faktörler ve besin kaynaklarındaki azalmalardan kaynaklı bir ölüm olduğu net bir şekilde görülmektedir" ifadelerini kullandı.
"Yüzde 5-10 civarındaki ölümler normal olarak kabul ediliyor"
YYÜ Yaban Hayvanları Koruma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Lokman Aslan da Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü, Van YYÜ Veteriner Fakültesi Yaban Hayvanları Koruma Merkezi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'yle koordineli şekilde gerekli çalışmaları başlattıklarını hatırlatarak, "Van Gölü'nün çevresindeki hayvanların hem yerleşkesi hem de üreme alanlarını Doğa Koruma ve Milli Parklar 14. Bölge Müdürlüğü ile beraber rutin bir şekilde kontrollerini yapıyoruz. Buralarda herhangi bir tehlike olduğu zaman, o tehlikeye yönelik çalışmaları yürütmekteyiz. Burada yüz binlerce martıdan bahsediyoruz. Bunlar Adır Adası'nda kuluçkaya yatmaktadırlar. Yavru çıkarıyor ve popülasyon birden üç katına çıkıyor, dolayısıyla böyle bir popülasyonda martı ölümleri yaşanmaktadır. Yüzde 5-10 civarındaki ölümler normal olarak kabul edilmekte. Biz bu ölümlerin sebebini araştırmaktayız" diye konuştu.
Üç aşamalı eylem planı
Üç aşamalı bir eylem planı çerçevesinde çalışmalarını yürüttüklerini belirten Aslan, "Birincisi genel durum kontrolü, ikincisi hastalıklar varsa ne olduğu, üçüncüsü de buradaki temizliğin yapılmasıdır. Bunlarda da biz YYÜ olarak koordinasyon görevi yapmaktayız, temizliği ise Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ya da bağlı belediyenin görevidir" ifadelerini kullandı.