Vatandaş Sordu, Uzmanlar Yanıtladı

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin, toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı ilk ağızdan bilgilendirmek...

Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin, toplum sağlığını ilgilendiren konularda halkı ilk ağızdan bilgilendirmek amacıyla düzenlediği "Doktoruma Soruyorum" toplantılarının ilki, vatandaşların geniş katılımıyla gerçekleşti. Vatandaşlar, kanser hastalıklarının ele alındığı toplantıda, merak ettikleri her şeyi konunun uzmanlarına sorma imkanı buldu.

Toplantının açılışında söz alan Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Fuat Yapar, halka yönelik toplantının, toplum sağlığını ilgilendiren önemli konularda vatandaşları bilgilendirmek, insanların aklına takılan soruların direkt konunun uzmanları tarafından cevaplanmasını sağlamak amacıyla düzenlendiğini ifade etti.

"Karser, tüm dünya için önemli problem"

İlk toplantının konusunu "Kanser" olarak belirlediklerini kaydeden Yapar, "Hayatımızın herhangi bir döneminde, bazen kendimiz bazen de yakın çevremizde bu hastalıkla tanışıyoruz. Bu tabii ki sadece bizim toplumumuzu ilgilendiren bir konu değil. Tüm dünyada kanser çok önemli bir problem ve ölüme sebep olan hastalıklar içerisinde şu anda ikinci sırada. Kanser vakalarının her geçen gün arttığını da söylemek mümkün" dedi.

"Binlerce yıl önce de vardı"

Özellikle son dönemde popüler olmasına rağmen kanserin yakın zamanın hastalığı olmadığını ifade eden Yapar, "Tarihe baktığımızda; bundan birkaç bin yıl önce Mısırlıların papirüs ve motiflerinde bu hastalıktan bahsedildiğini görüyoruz. Aslında bu hastalığın karşısında da "tedavisi mümkün değil" diye bir ibare yer aldığını görüyoruz. Peki aradan geçen bu kadar uzun sürede bu hastalık hala çaresiz mi? Bu hastalıkla ilgili yapılacak hala bir şey yok mu? Birazdan burada uzmanlarımız sizin sorularınıza cevap verecek" diye konuştu.

"İnternette yazan her şey doğru değil"

"Bilgi çağında yaşıyoruz. Bu çağda böyle bir toplantıya gerek var mı?" sorusunun akıllara gelebileceğine işaret eden Yapar, "Bu çağda, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği bir akıllı telefon mevcut ve internet üzerinden aklınıza gelebilecek her şeyi aramanız mümkün. Aradığınız her şeyle ilgili olarak aradığınız milyonlarca sonuç mevcut. Ancak ben interneti içerisinde milyonlarca çekmecenin olduğu mücevher kutusuna benzetiyorum. Bu mücevher kutusunun birçok çekmecesinde sahte mücevherler var. Gerçek mücevherleri sahtelerinden ayırt etmek için uzman birine ihtiyaç var. Bu toplantıyı düzenlemekteki amacımız; konuyla ilgili olarak, konunun uzmanlarından; şu andaki bilimin ışığında sizlerin sorularına cevap verebilmek ve bu konuda sizleri aydınlatabilmek" ifadelerini kullandı.

"Kulaktan dolma bilgi yanlışa götürüyor"

Yapar'ın açılış konuşmasının ardından, moderatörlüğünü Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Sorumlusu Prof. Dr. Özgür Özyılkan'ın üstlendiği toplantıya geçildi. "Dokroruma Soruyorum" toplantısını başlatan Özyılkan, kanseri tanımlaması için sözü yine Tıbbi Onkoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül'e verdi. Sümbül, gerçekliği kanıtlanmamış kulaktan dolma bilgilerin insanları yanlışa götürdüğünü ifade ederek, "Kanserden bahsedilirken "en sık ölüme yol açan hastalık" deniyor. "Kanser eşittir ölüm" şeklinde kafalarda bir düşünce oluşuyor" şeklinde konuştu.

"Kanser; kontrolsüz hücre çoğalması"

Kanserin aslında temel olarak bir hastalık olmadığını ifade eden Sümbül, şöyle devam etti:

"Kanser, kontrolsüz bir hücre çoğalması. İnsanoğlu anne karnına düştüğünde, ilk babadan ve anneden materyalin oluşturduğu tek hücre, bir tanecik hücre. Bu gün be gün çoğalarak 110 trilyon civarında bir hücre haline geliyor. Bu hücrelerin temel özellikleri uyum içinde çalışmaları. Kontrollü bir biçimde çoğalıp, uyum içerisinde çalışıyorlar. Çeşitli dış etkiler nedeniyle yapısı değişen hücreniz -ki o da sizin hücreniz- kontrolsüz olarak çoğalmaya başlayınca kanser oluşuyor. Yoksa her gün yüz binlerce yeni hücremiz oluşuyor ama bunlar kontrollü bir biçimde ve düzen içinde oluyor. Vücut kontrolsüz büyüyen hücreleri fark edemediği zaman, bu sefer vücudun dengesi bozulmaya başlıyor."

"Umutsuzluğa kapılmaya gerek yok"

Kanserin zehirli maddeler salgılayan hücreler değil, sadece kontrolsüz bir araya gelmiş ve kontrolsüz büyüyen hücreler olduğunu kaydeden Sümbül, "Bunları erken yakalayıp fark ettiğimizde veya bunları bozacak nedenleri engellediğimiz zaman çok rahatlıkla düzelebilecek durumlar ve sizin kafanızda ölümle veya umutsuzlukla bağdaştırmanızı gerektirmeyecek hastalıklar. Son 10 yılda çok daha hızlı gelişmeler olamaya başladı. Kanserlerin birçoğu şu an için kronik hastalıklar haline geldi" ifadelerini kullandı.

Uzmanlar her soruyu yanıtladı

Soru cevap bölümüne geçildiğinde ise Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı Sorumlusu Prof. Dr. Özgür Özyılkan, aynı bölümden Doç. Dr. Ahmet Taner Sümbül, Radyasyon Onkoloji Anabilim Dalı Sorumlusu Prof. Dr. Erkan Topkan, Jinekolojik Onkoloji Anabilim Dalı Sorumlusu Prof. Dr. Hüsnü Çelik, Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Nurkan Törer, Erişkin Hematoloji Bölümü'nden Uzm. Dr. Nur Hilal Büyükkurt ve Çocuk Hematoloji Onkoloji Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Nalan Yazıcı vatandaşlardan gelen her soruyu yanıtladı. Hastanenin Kışla Yerleşkesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Doktoruma Soruyorum" etkinliğine; kadın erkek, genç yaşlı yüzlerce kişi katıldı. Salondaki koltuklar yeterli gelmeyince sandalye takviyesi yapıldı.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.