Kırklareli'nin Vize ilçesi Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Öztürk, "Bir sağlık personeli için ömrü boyunca hizmet verdiği insanların bir gün kendine kaba kuvvet göstermesi sözlü ya da fiziksel şiddette bulunması kadar üzücü bir durum yoktur" dedi.
Vize Devlet Hastanesi sağlık personelleri, sağlık çalışanlarına yönelik şiddette dur demek için bir araya geldi. Vize Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Muhammed Öztürk, sağlık çalışanları adına yaptığı açıklamada, "Yazılı ve görsel basında yer alan gün geçtikçe artan şiddet haberlerine rağmen sağlık personeli olarak biz toplumumuzdan ayrı bir yerde değiliz. Biz anneyiz, biz babayız, biz kardeşiz biz evladız. Yeri geldiğinde biz de hastayız ve hasta yakınıyız. Bizler birbirimize gösterdiğimiz saygı ve sevgiyle daha güzeliz. Bizler, birbirimize hasta olarak da, sağlık personeli olarak da gösterdiğimiz hoşgörüyle güzeliz. Bizi biz yapan saygı gibi hoşgörü gibi değerlerden uzaklaştıkça insanlığımızdan da uzaklaşıyoruz. Her zaman halkımızın yanında olduğumuz gibi şifa veren ellerimiz olan sağlık personelimizin de arkasındayız" ifadelerini kullandı.
"Şiddet özel ya da toplumsal yaşamda fiziksel, cinsel, psikolojik olarak herhangi bir zarar ve üzüntü sonucunu ortaya çıkaran, bireyin özgürlüğünün keyfi biçimde engellenmesine sebebiyet veren her türlü tehdit, baskı veya davranış durumu olarak tanımlanabilir" diyen Başhekim Dr. Muhammed Öztürk, "Bazen çocuklarımız, bazen kadınlarımız, bazen de sağlık hizmeti veren sağlık çalışanlarımız kendini bir anda şiddetin içinde bulur. Bir sağlık personeli için ömrü boyunca hizmet verdiği insanların bir gün kendine kaba kuvvet göstermesi sözlü ya da fiziksel şiddette bulunması kadar üzücü bir durum yoktur. İnsanlar kendi ya da bir yakını hastalandığında aslında normal hayatta vermeyeceği kadar büyük tepkiler verebiliyor. Hasta ve yakınlarının, hekimden ve sağlık kurumlarından gerçekçi olmayan yüksek beklentileri de şiddeti doğurmaktadır. Hasta ve yakınlarının, hekimin, dilediği hastayı iyi etme gücüne sahip olduğuna inanmaları, hekimin iyileştirmekle değil, hasta için gereken müdahaleyi güncel tıbba ve hukuka uygun olarak ve özenle yapmakla yükümlü olduğunu bilmemeleri, hastanın iyileşmemesi, ölüm veya sakatlanma olması durumunda bunun, hekimin zamanında ve doğru teşhis koyup, uygun tedaviyi yapmamasından kaynaklandığını düşünmeleri, şiddet uygulamakta kendilerini haklı görmelerine yol açmaktadır" dedi.
İHA