Uzman Estetisyen Neslim Güngen, vücutta oluşan çatlak izlerine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu.
Profesyonel Kalıcı Makyaj Uzmanı ve Uzman Estetisyen Neslim Güngen, "Çatlak ve selülit sorunu merkezimizde yüksek oranda başarı sağladığımız tedaviler arasında yer alıyor. Çatlak çizgilerinizin üzerinde tek tek çalışarak orda ki collagen bağ dokunun güçlendirilmesini sağlıyoruz. İşlem, yapılan bölgede çatlakları onardığı gibi sıkılaşma da sağlamaktadır. Onarımı yapılan çatlaklarda yüzde 30 ila yüzde 80 aralığında silinme gözlemlenir. Bu da kişinin deri yapısı ve iyileşme süreciyle bağlantılıdır" dedi.
Neslim Güngen Akademi de çatlak onarımının Fibroderms cihazıyla yapıldığını ifade eden Güngen, "Fibroderms cihazı herhangi bir lazer cihazı veya iğneli bir cihaz değildir. İşlemden önce lokal anestezi kremle bölgeyi uyuşturuyoruz. İşlemden sonra bölgede morluklar oluşuyor. Cilt yapısına göre iyileşme süreci 2 ila 5 gün arasında değişiyor. Seans aralıkları 21 günde bir olup, uygulama 2- 2.5 saat sürmektedir. İşlem sonrasında günlük hayatınıza geri dönebilirsiniz. İşlemden sonra cildinizde herhangi bir kabuk, yara vb. şeyler olmaz. Herhangi bir leke kalmaz. Menstrual dönemde uygulama yapılmaz. Uygulama sonrasında direk olarak güneş ışığına maruz kalmaktan sakınılmalıdır. Son derece güvenilir, zararsız, çok başarılı sonuçları olan bir sistemdir" diye konuştu.
Profesyonel Kalıcı Makyaj Uzmanı ve Uzman Estetisyen Neslim Güngen, deri çatlaklarını tetikleyen faktörleri ise şöyle açıkladı:
"1-) Özellikle rekabete dayalı spor çalışmaları, ağırlık egzersizi, dans gibi aşırı esneme gerektiren yükleme egzersizleri çatlama olgusuna neden olur.
2-) Obezite veya ardışık rejimler, gebelikte olduğu gibi, konçertina fenomeni çatlak izlerinin görülmesinde etkilidir.
3-) Endokrin, yüksek oranda glukortikoidler ve sistemik kortikosteroidler, derisel atrofili sonucunda arttırılmış protein katobolizmasına yol açar. Steroid hormonlarıda deri çatlaklarının oluşumuna katkıda bulunur."
Deri çatlaklarının görülme sıklığının kadınlarda yüzde 75 oranında olduğunu kaydeden Güngen, "Genellikle; uylukların kenarında, göğüslerde, kalçalarda, yanaklar ve karında. Erkeklerde ise çoğunlukla; omuzlarda, karında, kalçalarda görülür" şeklinde konuştu.
İHA