Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "Türkiye için öteden beri sözde soykırım masalları üretmeye çalışan ülkelerin kendi kontrollerinde gerçekleşen soykırıma karşı sorumluluğunu yerine getirmekten kaçınmasını ibretle izliyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Yerli Düşünce Derneği Onursal Başkanı Yalçın Topçu, Yerli Düşünce Derneğince; Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen "Srebrenitsa Soykırımı" başlıklı anma etkinliğine katıldı. Soykırımda hayatını kaybedenler ve şehitler için saygı duruşunda bulunulan programda, İstiklal Marşı ve Bosna Hersek Milli Marşı okundu, ardından Kur'an-ı Kerim tilaveti ve Srebrenitsa katliamının anlatıldığı bir sinevizyon gösterimi gerçekleştirildi.
Srebrenitsa soykırımının, 2. Dünya Savaşı'nın ardından en büyük katliam olarak tarihe geçtiğini anlatan Topçu, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler (BM) Savaş Suçları Mahkemesinin Srebrenitsa'da tüm dünyanın gözünün içine bakıla bakıla yapılan bu vahşeti "soykırım olarak kabul etmek" yerine, "soykırım olarak nitelendirdiğini" söyledi.
"Türkiye için öteden beri sözde soykırım masalları üretmeye çalışan ülkelerin kendi kontrollerinde gerçekleşen soykırıma karşı sorumluluğunu yerine getirmekten kaçınmasını ibretle izliyoruz" diyen Topçu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"BM görevini yapmadı, onun içinde bulunan bazı gruplar ki buna en büyük örnek Hollanda, görevini yapmamakla kalmayıp Sırplardan madalya aldı. Netice itibarıyla bu soykırımı BM, Batı, merhamet medeniyetinin çocuklarını bile bile, isteye isteye, planlaya planlaya ve bunu BM kılıfına sokarak gerçekleştirdi."
"Gelecek nesiller bu katliamda katkısı bulunan herkesi lanetle anacak"
İleride benzer soykırımların yaşanmaması adına Srebrenitsa soykırımını gündemde tutmak gerektiğine yürekten inandığını belirten Topçu, "Soykırımın sorumlularının gerekli cezayı alması insanlık adına bir mecburiyettir, buna inanıyorum. Gelecek nesiller bu katliamda katkısı bulunan herkesi lanetle anacak, buna inanıyorum. Vicdanlarında bu kara zulmü asla insanlık affetmeyecek, buna yürekten inanıyorum. Büyük komutan, Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç'in dediği gibi "Dört yıllık tahrip eden savaşın ardından Bosna, iyileştirilmesi gereken yaralarla doludur. Srebrenitsa kesinlikle bunların başında, en büyük ve en derin olanıdır." Türkiye, dostlarının, kardeşlerinin uğradığı zulümlerin takipçisi olma, onları bu davalarında yalnız bırakmama konusunda kararlıdır" dedi.
Topçu, Batı'nın hukuksuzluğunun ve siyasi zulmünün hala bölgede devam ettiğini belirterek, "Yüzölçümü olarak Konya'dan biraz daha büyük bir ülkede 11 kanton bulunuyor. Ülkede 14 başbakan, 14 hükümet ve parlamento görev yapıyor. 4 Cumhurbaşkanı var ve 8 aylık sürelerle nöbetleşe görev yapıyorlar. Bu sistemin nereden geldiği, kimden kaynaklandığı, kimin dayatması olduğunu ise anlayamıyorlar. Meşhur köprüsü ile bildiğimiz Mostar'da 8 yıldır seçim yapılamıyormuş. Sebep ne; seçim yapılır da şehrin yönetimi Müslümanların kontrolüne geçer korkusu var" ifadelerini kullandı.
Duygulu anların yaşandığı programda Topçu, Bilge lider Aliya İzzetbegıvic'in oğlu Bakir İzzetbegovic'in babasıyla ilgili aktardığı bir anısını paylaşarak şunları söyledi:
"Aliya İzetbegovic Tayyip Bey ile görüşmek istemiş, ardından da ayna ve tarak isteyerek toparlanmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan yanına gittiğinde de Aliya İzzetbegoviç ona "Seni Allah'a, Bosna'yı sana emanet ediyorum" demiştir."
Yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı ve AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, dünyanın neresinde bir mazlum, bir mağdur varsa, bir hak kaybı yaşanıyorsa Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin oraya din, dil, ırk ayrımı yapmadan elini uzattığına vurgu yaptı. Soykırımı dünyanın gözüne sokarcasına anlatmak gerektiğini ifade eden Metin Gündoğdu bu tür katliamları unutmamak, unutturmamak ve yaşananları Türk milletinin kalbine kazımak gerektiğini belirtti.
İHA