Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterilerde Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz'un öldürülmesiyle ilgili 19'u tutuklu 41 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya katılan AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Avukat Şeyma Dövücü, "Bu sadece bir cinayet davası değil. 16 yaşındaki bir çocuğun ve bir Kürt çocuğun, bu ilk defa kendi milletine yapılmış bir zulümdür. Yani Kürdü Kürde kırdırmaktır bu. Maalesef şuan da dava ile ilgili bütün deliller karartılmış durumda ve baktığınız zaman, dışarıda iyi ki öldürdük çocuklarınızı diyen caniler duruşmaya girdiklerinde her biri masum kesiliyorlar" dedi.
Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya nakledilen davanın duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 10.00'da başladı. AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, duruşmayı şehit annelerine destek olmak üzere hukukçu, gazeteci, siyasetçi kadınlardan oluşan bir heyetle takip etti.
Duruşmaya katılan grup adına açıklama yapan AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Avukat Şeyma Dövücü, "Ben daha önceki duruşmaları da takip ediyordum. Ama burada bugün özellikle şehit annelerimizin yanında olduğumuzu göstermek üzere kadın kolları olarak toplandık. Çünkü o annelerin acıları dinmiyor, gözyaşları dinmiyor. İki yıl geçmiş olmasına rağmen olayın üzerinden hala bugünkü tazeliğini koruyor ve ben davaya katılmış bir avukat olarak şunu söylemek istiyorum, maalesef şuanda dava ile ilgili bütün deliller karartılmış durumda ve baktığınız zaman, dışarıda "iyi ki öldürdük çocuklarınızı" diyen caniler duruşmaya girdiklerinde her biri masum kesiliyorlar. Her biri çeşitli senaryolar uyduruyorlar. Kimisi bakkala ekmek almaya gitmiş kimisi kahvede oturuyormuş böyle bir sürü hikayeler anlatıyorlar. Dolayısıyla bu davanın seyrinin adil bir şekilde sonuçlanması için, biz bu davanın anneler olarak, kadınlar olarak takipçisi olmaya karar verdik" şeklinde konuştu.
"Bu sadece bir cinayet davası değil"
Bundan sonra da her duruşmaya katılacağını, takip etmeye devam edeceğini vurgulayan Dövücü, "Çünkü bu sadece bir cinayet davası değil. 16 yaşındaki bir çocuğun ve bir Kürt çocuğun, bu ilk defa kendi milletine yapılmış bir zulümdür. Yani Kürdü Kürde kırdırmaktır bu. Altında çok sebepler yatmaktadır, kurban eti dağıtmaya giden masumane küçücük yaştaki çocukları DEAŞ'çi diyerek, çünkü DEAŞ üzerinden bir takım provakasyonlar yapılmak isteniyordu. Ama bizim feraset sahibi Kürt vatandaşlarımız buna bütün bu olaylara rağmen meydan vermediler. Sadece öldürmekle bıçaklamakla kalmadı balkondan aşağı attılar. Balkondan aşağı atmakla kalmayıp cesedini yaktılar ve üzerinden araba ile geçtiler ve maalesef ki bunu yapan da bir kadındı. İşin acı tarafı da bu. Bu olayda çok çelişkiler var. Kadınlar kadınların cinayetleri, Kürdün Kürdü öldürmesi, bunlar çok detaylı incelenmesi gereken ve olayların üstünün örtülmemesi gereken konulardır. Azmettiriciler meclisi protesto etmekle kendilerini, milleti tehdit ediyorlar. Tutuklanıp gözaltına alınmalarını hukuksuzluk gibi göstermek istiyorlar. Aslında bu olayların insanlık suçu olması gerekir ve bu canilerin de bu insanlık suçuna azmettirici olarak yargılanması, bu davaya dahil edilmeleri gerekir. Biz adil bir sonuç alınabilmesi için annelerin yüreğinin ferahlaması için her zaman elimizden geleni yapmak için gayret edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İHA