Karadenizli arıcı kendi ürettiği yatay kovanlarla, normal kovanlara oranla 2 kat bal elde ediyor.
Rize'den gelerek Kars'ın Sarıkamış ilçesinin Karakurt köyüne yerleşen 44 yaşındaki arıcı İsmail Küçük, kendi ürettiği tek katlı uzun ve yatay kovanlarla organik bal üretimini iki katına çıkararak aracılıkta bir ilke imza attı. Sadece organik ve şekersiz kara kovan bal üretimi yapan İsmail Küçük, üretimini iki kat artırdı. İlk yatay kovanını geçtiğimiz yıl yapan ve denedikten sonra iki kat verim elde eden İsmail Küçük, yatay kovanlarının sayısını da artırdı.
"Yatay kovanda 3 oğul, 15 kilo bal aldık"
Kovanın ilk denemesini geçtiğimiz yıl yaptıklarını söyleyen İsmail Küçük, "Bu kovanın biz geçen sene biz denemesini yaptık. Geçen sene güzel bir randıman alınca dedik ki bu sene biz bunu biraz geliştirelim. Geçen sene yarısını fenni kovan olarak, yarısını kara kovan olarak denemesini yaptık. Çok güzel bir randıman aldık. Geçen sene bundan 3 tane oğul aldık. Bu şekilde 3 oğul aldık. 3 oğulun yanında 15 çerçevede bal aldık. Ve 10 çerçeve arıyla kışa girdi. Bu ne demek bir arıcının arayıp da bulamadığı bir şey normalde bir fenni kovan bir oğul verdiği zaman ondan en fazla alacağı 15 kilo baldır, en fazla, ama bununla biz üç oğul aldığımız halde 15 çerçeveye yakın bal aldık" dedi.
"Arı zaman ve enerji kaybı yaşamıyor"
Yatay kovanlarda arıların enerji ve zaman kaybı yaşamadığını ifade eden İsmail Küçük, "Şimdi bu kovanların en büyük avantajı, bir kara kovan olması, en büyük avantajı bu. İkinci avantajı fenni kovanda arı katlara çıkıp indiği zaman ister istemez bir zaman kaybı, ister istemez bir enerji kaybı. İster istemez o çerçeveler arasından girip çıkarken, zaman kaybediyor. Ama bu yatay kovanlarda arı kovanın tabanında hangi çerçeveden çıkmışsa, hangi çerçevede iş yapıyorsa direk tabandan yürüyüp o çerçeveye gidiyor ve hiç zaman kaybetmiyor. Hemen balını, polenini bırakıyor, tekrar bir daha doğaya çıkıyor. Fenni kovanlarda diyelim ki 3 sefer çıkıyorsa doğaya, bu yatay kovanlarda en az 5-6 sefer doğaya çıkıyor. Bir arı, düşün ki bunun içinde kaç arı var? Ondan dolayı ister istemez sefere çıkma oranın yarı yarıya fazla olduğundan dolayı, bal oranı da yarı yarıya fazla oluyor. Bir arı 3 sefer çıkıyorsa doğaya, onun getirdiği bal ile 6 sefer doğaya çıkan arının getirdiği bal bir olur mu? Olmaz. Ondan dolayı bu yatay kovanın, fenni kovanlara nazaran bal üretimi fazla oluyor" diye konuştu.
"Yatay kovanda fire vermeden bahara çıktık"
Kışın yatay kovanlardan fire vermeden bahara çıktıklarına dikkat çeken Küçük, "Kışa girdiği zaman, bununla, zayıf kovanla kışa girme imkanı yok niye? Bu 24 çerçevenin 15 çerçevesinin balını aldığımız zaman kışa girmesine 10 çerçeve arı kalıyor. Ama fenni kovanlarda biz balları üst üste aldığımız zaman dipte bakıyoruz ki en fazla ya 8 çerçeve kalmış, ya 7 çerçeve kalmış, en fazla 9 çerçeve kalmış. Bir de bu geniş olduğundan dolayı kışın içindeki rutubet oranı, küf oranı bunda çok az oluyor. Çünkü hava sirkülasyonu bunda fazla olduğundan dolayı bunun bahara çıkma oranı, yüzdesi fenni kovanlardan daha fazla, yani 3 kovanla kışa girdik. 3'ünde de fire vermeden bahara çıktık. Ama diğer fenni kovanlarda 6-7 tane fire verdik" ifadelerini kaydetti.
Karakurt'ta Aras Nehri kenarında sarıçam ağaçları arasında imal ettiği yatay kovanlarla daha fazla bal elde eden Karadenizli arıcı, arıcılara yatay kovanları kullanmalarını öneriyor.
İHA