Yazar Talha Uğurluel Keçiören’de “Arzın Kapısı Kudüs” Programına Konuk Oldu

Tarihçi-araştırmacı-yazar Talha Uğurluel, Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen "Arzın Kapısı Kudüs" programına konuk oldu.

Tarihçi-araştırmacı-yazar Talha Uğurluel, Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen "Arzın Kapısı Kudüs" programına konuk oldu.

Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirilen programa başta gençler olmak üzere Keçiörenliler büyük ilgi gösterdi. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak'ın da izlediği programda Uğurluel, konuşması sırasında sinevizyonda gösterilen Kudüs fotoğrafları ile izleyenleri adeta bir Kudüs yolculuğuna çıkardı. Kudüs'ün Müslümanlar için büyük önem taşıdığını, Yahudilerin ve Hıristiyanların inancına göre cennetin krallığının Kudüs olduğunu belirten Uğurluel, Hz. İsa'nın gökyüzüne Kudüs'ten yükseldiğini, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (S.A.V) miracının da Kudüs'te gerçekleştiğini hatırlattı. İmam-ı Gazali ile Muhyiddin İbn-i Arabi'nin Kudüs'teki mescitte talebe okuttuklarını söyleyen Uğurluel, "Hz. Musa'nın getirdiği dini öyle bir bozuyorlar ki, cennet ve cehennem dünyada diyorlar. Kabe ve Mescid-i Aksa Allah katında kutsaldır. Eski zamanlarda Kudüs bir üniversite şehriydi. Peygamberimizin vefatından 4 yıl sonra Hz. Ömer ve İslam orduları Kudüs'ü aldılar. Biz Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'dır" dedi.

Kudüs'te yaşanan çok sayıda deprem felaketine rağmen Kubbetüs Sahra'nın hiçbir zarar görmediğine işaret eden Uğurluel, "Bu yıl Kudüs'ün elimizden çıkışının 100'üncü yılıdır. Osmanlı burayı 400 yıl yönetti. Şehirde en çok Kanuni Sultan Süleyman'ın eseri vardır. Kudüs denilince akla ilk olarak Hz. Süleyman ile Kanuni Sultan Süleyman gelir" diye konuştu.

Mescid-i Aksa için yapılan minber

Cuma Camiii'nin arka tarafındaki "Ağlama Duvarı" hakkında da bilgi veren ve bu duvarın Müslümanlar tarafından "Burak Duvarı" olarak bilindiğini ifade eden Uğurluel, Mescid-i Aksa ile ilgili çarpıcı bir bilgiyi de şöyle paylaştı:

"Halep'te bir çocuk sokakta koşturmakta. Koşarken bir marangoz atölyesi önünden geçiyor ve bu sırada dükkanın içinde göz alıcı bir minberin yapıldığını görüyor, içeriye dalıyor. O marangoz ustasına soruyor, "Amca" diyor, "Bu minberi hangi cami için yapıyorsunuz?" "Mescid-i Aksa için yapıyoruz evladım" diyor usta, "Ama Mescid-i Aksa şu anda Haçlıların işgali altında" diyor çocuk, "Bu minberi oraya nasıl koyacaksınız?" diye soruyor marangoz ustasına ve marangoz ustası tarihe geçecek şu sözleri söylüyor; "Evladım benim vazifem bu minberi Mescid-i Aksa için yapmak, senin vazifen de o minberi oraya koymak olsun." İşte hepimizin bir vazifesi var. Marangoz vazifesini yaptı, peki o çocuk da o minberi oraya koydu mu? Koydu. O çocuk Selahaddin Eyyubi'ydi. Bizim de bir vazifemiz var. Allah o vazifeyi hakkıyla yerine getirmeyi bizlere nasip etsin inşallah."

Konuşmasının ardından Başkan Mustafa Ak, Uğurluel'e tablo hediye etti. Programın sonunda Uğurluel kitaplarını okurları için imzaladı.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.