2017-2018 eğitim öğretim yılı değerlendirme toplantısı Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer başkanlığında yapıldı.
Vali Güvençer açılış konuşmasında2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı başlangıcında ortaklaşa yapılması gerekenlere ilişkin bir değerlendirme toplantısının Türkiye genelinde yapıldığını belirterek, okulların açılmasıyla okul sınıfları ve okul bahçelerinde dalgalanan Türk Bayrağının çocuklarla buluşacağını, çocukların bayrağa, bayrağın çocuklara çok yakışacağını söyledi.
Ülkemizdeki eğitimin geçmişi ve dünya ülkeleriyle kıyaslandığında son derece başarılı bir kurumsal yapıya kavuştuğunu, bir eğitim geleneğine ve oturmuş bir eğitim kadrosuna sahip olunduğunu söyleyen Vali Güvençer, olumlu tarafından bakıldığında Manisa Milli Eğitiminin de en az sorunlu, güçlü ve başarılı olduğunu belirtti.
İlkokul birinci sınıflar için eğitimin 11 Eylül'de başlayacağını kaydeden Vali Güvençer, "Burada başarıyı tırnak içinde zikretmek gerekiyor. Haddi zatında eğitimde başarı çok fazla rakamsal değerler, istatistiki veriler, sınav sonuçları, akademik değerlendirmelerle objektif çerçevede ölçülebilir bir şey değil. Özellikle eğitimde gerçek başarı, günü gününe, günübirlik fark edilebilir bir şey değil. Hep beraber Manisa eğitimindeki başarıyı bundan 20- 30 yıl sonra bu topraklarda yaşayan insanlar çok daha sonuçları itibarıyla görebilecekler. Ama ölçülebilir kısmı ile öncelikle mevcudu görüp bundan mutluluk duymak, bu başarının kıvancını paylaşmak durumundayız. Allah kısmet ederse 11'inde ilkokul 1. sınıflar, 18'inde bütün okullar, kolay değil bin küsur eğitim kurumunda 17 bine yakın öğretmenle, 250 bin öğrenciyle muhteşem bir uğraş başlayacak ve geçmiş dönemlerimizde bunu gösteriyor. Bu gücümüzün işaretidir. Aksaksız, eksiksiz, günü saati geldiğinde, ziller çaldığında, sistem kendi dinamikleri içerisinde tıkır tıkır işleyecek. Bu bir ilk toplantı, bundan sonra niyetimiz, dileğimiz, tasavvurumuz yıl içerisinde benzer 4 toplantı yapmak. Ayrıca özel gruplarla özel mahallerde, mekanlarda, özel sorunlara ilişkin farklı toplantılarda yürütmek durumundayız." dedi.
Herkesin sorumluluk sahibi olması gerektiğini kaydeden Vali Güvençer, "Her birimiz birer anne baba olarak Türk geleceğinin bugününü temsil eden insanlar olarak zaten eğitimle iç içeyiz. Ama bundan sonra bugüne kadar olduğundan çok daha fazla kendimizi eğitimde daha iyiyi yakalayabilmek adına sorumlu hissetmek, sorumluluk almak, birbirimizle yardımlaşmak, dayanışmak ve bu bütünsel çok önemli ciddi konuda çözüm ortakları, paydaşlar olmak durumundayız. Bunun için bugün öncelikle okul aile birlikleri başkanlarımız veya temsilcilerimiz ve muhtarlarımız buradalar. Eğitimde gerek altyapı sorunları, gerek kadrolar, dersler, derslikler, öğretim boyutu, akademik başarı, sınavlara hazırlık, eğitim boyutu bunlar ayrı konular olarak ileriki süreçlerde benzer toplantılarda ele alınacak" şeklinde konuştu.
Geçen yıla göre 700 yeni öğretmen ve 200 yeni derslik
Bugün yoğunlaşacakları konunun okul, okul çevresi, veli çevresi, yerel yönetimler ve okul aile birlikleri ilişkileri üzerinde olacağını bildiren Vali Güvençer şöyle devam etti: "Geçen seneye nispetle bu sene artı 700 öğretmenle başlıyoruz. Yine geçen seneye nispetle artı 200 derslikle başlıyoruz. Sadece ilkokul ve ortaokul seviyesinde tekli eğitime tam anlamıyla geçememek gibi bir problemle karşı karşıyayız. Tekli eğitime geçebilmek için ortalama 16 derslikli bir okul profilinden 40 kadar yeni okula, yaklaşık 600 dersliğe ihtiyacımız var. Bu dersliklerin 300 kadarı hali hazırda yapılmakta ancak ilköğretimde sayımız çok daha az olduğu için bu sene başlayanlar bitirilecekler. Önümüzdeki sene bitirilecekler düştükten sonra dahi bir 500 derslik ilave ilkokul ve ortaokul seviyesinde ihtiyacımız var. Türkiye için, Manisa için çok değil. Son 3 yıl içerisinde 700 küsur dersliği biz bu vilayete bu camiaya kazandırmış durumdayız. Böyle devam ederse bu okul ve derslik ihtiyacımızı da çok geç olmayan zamanda tamamlayacağız. Bu sene de kış saati uygulamasına geçilmeyecek, bu sebeple eğitim camiamızla sıkı bir çalışma içerisindeyiz. Mümkün olabildiğince sabah saatlerinde çocuklarımızı gün ışığından daha fazla faydalandırabilmek adına özellikle ikili eğitim yapan okullarımızda ders başlama saatlerini biraz kaydırmayı düşünüyoruz ama bu ciddi bir hesaplama, planlama işi. Zira ikili eğitim yapan okullarımızda sabah derslerinin biraz geç başlaması, öğleden sonraki grubunun akşam biraz daha geç çıkması durumunu oluşturuyor. İkisi arasındaki dengeyi bulacağız. Zaten uzun yıllardır arkadaşlar okul ve okul çevre ilişkileri ve güvenliği açısından yürütülen projeler ve uygulanan rutinler var. Çok büyük bir sorunsalla karşı karşıya değiliz. Bir okul bir sorun odağı değil, iki okul çevresinden olumsuz etkilenen, etkilere maruz bir yer değil, tam tersine okul çevresine açık, çevresini olumlu manada etkileyen bir odak. Dolayısıyla haddi-zatında bizim birinci meselemiz dış çevre. Olumsuzlukların okula yansımasının önünü kesmekten ziyade, asıl uğraşmamız gereken okulun, o bilim yuvasının, o eğitim yuvasının ışığının, çevreye daha fazla nasıl sirayet edebileceğinin, çevreyle ilişkilerinin daha sağlıklı nasıl kurulabileceğinin yollarını bulmak. İlk adım olarak okul ve çevre ilişkilerini tanzim etmek durumundayız. Bu çerçevede geçmiş yıllarda da uygulanan kolluk birimlerimizle, her okul idaremiz ve her okul aile birliğimiz arasında bir güvenlik, koordinasyon görevlimiz var, bu senede olacak. Bütün okul aile birliği başkanları arkadaşlarım, temsilcisi arkadaşlarım ve muhtar arkadaşlarım görevli bulundukları okul ve okullarda, güvenlik koordinasyon görevlileriyle mutlak surette birebir irtibatlansınlar. Dün geçmiş yıllarda da alınan bir kararı yeniledik. 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun valiye verdiği yetkiyle okul çevrelerinde okulla, öğrencilerle, eğitim hayatıyla ilişiği olmayan lüzumsuz insanların bulunmasını yasakladık. Bu manada hepimize ortak görev düşüyor. Mevzuat değişiklikleriyle özellikle son KHK ile okul çevrelerinde belirli mesafelerde bulunabilecek, bulunamayacak müesseseler ve davranışlar ve ihlallerde cezalandırmalara ilişkin bir takım düzenlemeler getirildi. Bunlara uymak, uymayanları da uydurmak durumundayız. Bunları şunun için söylüyorum okul idareleri var, mülki idareler var, kaymakam arkadaşlarımız, kolluk birimlerimiz var, devriye görevlilerimiz var. Bunlar zaten onların görevi baksınlar demeksizin, artık bu sorumluluğu hep birlikte alacağız, almak durumundayız. Bu bir hem kararlılık ifadesi, hem bir talimattır. Okul çevresinde eğitim faaliyetini sekteye uğratacak, çocuklarımızı rahatsız edecek yabancı unsurlar bulunmayacak. Buna hep birlikte mani olacağız. Okul çevrelerinde kötü amaçla kullanılabilecek metruk yapılar olmayacak, hep birlikte sahip çıkıp temizleyeceğiz. Okul çevrelerindeki parklarda istenmeyen görüntüler olmayacak, hep beraber sahip çıkacağız. Okul çevrelerinde tütün ve alkollü içki satışı yapan müesseseler mutlak surette kurallara uyacak. Denetlemeler toleranssız en ciddi şekilde yapılacak. Denetlemelerde uygunsuzlukları görülenler bugünden tezi yok hiç tolere edilmeksizin hukuk çerçevesinde müeyyidelendirilecekler."
Manisa'da 24 bin öğrenci taşımalı eğitimde
Konuşmasında taşımalı eğitim konusunda da değinen Vali Güvençer şunları söyledi: "Milli eğitimimiz yaklaşık 24 bin öğrencimizi ihale çerçevesinde taşıyor. Bunun hem mevzuat hem de ihale sözleşme şartları var. Milli eğitim marifetiyle yapılan taşımalarda kurallara mutlak elbette uyulacak. Ancak birde, mevzuatın okul aile birliklerine ve velilere tanıdığı imkanla özel servis araçlarından yaralanma halinde birazdan il milli eğitim müdürüm ilgili mevzuattan kısa hatırlatmalarda bulunacak. Mutlak surette, mevzuatta aranılan şartlara uygun araçlarla ve sürücü ve hosteslerle bu hizmet yürütülecek. Hatır ilişkileri, maliyet hesapları, ucuzluk, pahalılık, tanıdıklık vs. sebeple hizmet alacak arkadaşlarımızın kural dışı, standart dışı araçlar ve sürücülerle ilgili tasarruflarında çok dikkatli olmaları gerekiyor. Bu konuda da okul idarecilerimizin eğitim yöneticilerimizin, okullar birliği başkanlarımızın ve muhtarlarımızın başta bu işe nezaret etmeleri gerekiyor. Gerek taşımalı sistem içerisindeki gerek özel servis sistemi içerisindeki tüm çalışanlar hiç merak etmeyin milli eğitim ve kolluk gücü eşgüdümüyle en baştan belli bir araştırma, incelemeye tabi tutulacaklar, takip edilecekler ve denetlenecekler. Okul içerisinde hizmet yürütmekte olan bütün şahıslar kantin işletmecileri de benzer bir taassuptan geçecek. Okulların açılmasıyla birlikte kolluk güçlerimiz hem servis genel trafik denetlemelerini, hem de umuma açık yer, tütün alkollü içecek satan satış yerleri, tüketim yerleri ve özellikle internet kafeler üzerinde geçen seneler olduğu gibi, belki bu sene biraz daha ağırlıklı olarak kat-i bir toleranssızlıkla denetleme faaliyetlerini yürütecekler. Bu biraz hepimizin ortak meselesi. Belki bir zaman, bir süreç gerektiriyordu o noktaya geldik. İnternet kafelerde 12 yaşından küçük çocukların yanlarında velileri bulunmaksızın olmaları yasak. Bu kural istisnasız uygulanacak. 15 yaşından küçük çocukların saat 20.00'den sonra internet kafelerde yine velileri olmaksızın bulunmaları yasak. Ayrıca internet kafelerin çalışabilmeleri için uyması gereken bir takım kurallar, ruhsat gereklilikleri ve denetlemede ibraz etmeleri gereken zorunluluklar var. Bu manada hem valilik bünyesinde bir denetleme komisyonu hem de kolluk birimlerimizin ayrıca bağımsız denetleme yetkileri var. Yaş sınırından haricen okul çağındaki öğrencilerimizin, okul saatleri sırasında kat-i suretle internet kafelerde bulunmalarına müsaade edilmeyecek. Bu manada devletin zorlayıcı gücü zabıtasına hep bakmak yerine, arkadaşlarımızın insani olarak çevrelerindeki okullara, mahallelerine, esnaflarına, velilerine, öğrencilerine sahip çıkması. Öncelikle onları uyarması, ellerinden tutması, çok mecbur kalırsa devletin zorlayıcı gücünü kullanmak üzere ilgili birimlerle irtibata geçmesi gerekiyor. Türkiye'nin de Manisa'nın da uluslararası ölçekte baktığımız zaman çok ciddi bir uyuşturucu ve bağımlılık problemi yok. Ama bu problemin küçüğü büyüğü olmaz. Bu problem sayılarla değerlendirilmez. Sayılarla nispi olarak baktığımızda çok çok iyi durumdayız. Ama bir tek insanımızı, bir tek çocuğumuzu bile bağımlı olmaya kurban etme lüksümüz yok. Bir tek çocuğumuz herhangi bir bağımlılığa duçar ise dünyanın sonudur. Onunda dünyasının sonudur. Hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu sebeple bu işi ciddiye almak durumundayız. Bütün bu tedbirler aynı zamanda çocuklarımızı, okullarımızı, okul çevrelerimizi bağımlılıkla mücadelede de başarılı olmamız için odak almamız gerektirdiğinin bir işareti bunu da yapmak zorundayız. Mevzuat yeni değişti. Yurt, pansiyon, apart, öğrenci evi, öğrenci oteli benzeri tüm öğrenci barınma yerleri bir mevzuat çerçevesinde milli eğitim teşkilatı izin ve ruhsatlandırmasına tabi kılındı. Bu konudaki bir takım esnekliklerin başımıza ne gibi sıkıntılar açtığını hepimiz çok sıcağı sıcağına yaşadık. Öğrenci barınma mahallerinin adı ne olursa olsun yurt, pansiyon, apart, otel, öğrenci evi vs. mutlak surette eğitim teşkilatımızdan ruhsatlandırılması ve denetlenmesi gerekiyor. Bu mana da en küçük zafiyete bile müsaade etmemek durumundayız. Yine yaşadığımız tecrübelerin sonrasında birkaç yıldır kademeli yapılan mevzuat değişiklikleriyle hala dilimizden tam düşmedi amma dershaneler bitti. Biraz sonra milli eğitim müdürümüz belki kısacık değinecek kurslara. Bu konuda da hepimiz anne babayız, öğrenci velisiyiz. Geçmişten gelen alışkanlıkların, geleceğe ilişkin tereddütlerin, çocuklarımızı daha iyi yetiştirmek anlamındaki çabalarımızın mevcut durumla çelişen, çatışan bazı kısımları var. Bunu bir şekilde özümsemek, doğru kavramak, doğru yönetmek durumundayız. İnşallah eğitim teşkilatımız içerisinde okullarımızdaki destekleme ve yetiştirme kurslarındaki başarımızda aldığımız tecrübeyle bu sene 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında bir kademe daha iyi olacak. Çocuklarımızı lüzumsuz endişelerle, gereksiz telaşlarla, yanlış, kanunsuz, illegal kötü niyetli organizasyonlara kaptırmayalım. Maddi anlamda da gereksiz külfetlerin altına girmeyelim."
Konuşmasının sonunda katılımcılara okullar açıldığında eğitim kısmının milli eğitim teşkilatı ve mülki idarece, okul çevre ilişkileri, çocukların trafik güvenliği, can güvenliği, huzuru, sağılığı, yanlış ve hatalardan muhafazası konusunda devletin resmi kurumlarının üzerlerine düşeni bugüne kadar olduğu gibi yapacaklarını ve yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Vali Güvençer, "Bu seneden itibaren bu işi devletin resmi kurumları her zamankinden çok daha fazla sizlerle birlikte ortak götürecek. Sizlerden bu konuda özel sorumluluk almanızı istirham ediyorum" dedi.
Vali Güvençer'in ardından İl Milli Eğitim Müdürü Recep Dernekbaş slayt eşliğinde Manisa Milli Eğitimin durumu hakkında bilgi verdi.
Toplantıda söz alan okul aile birliği başkanları ve muhtarlar mahallelerinde karşılaştıkları sorunları iletti.
Manisa Polis Evi'nde yapılan toplantıya Vali Mustafa Hakan Güvençer'in yanı sıra Vali Yardımcıları Mesut Eser, Mehmet Yüce, Şehzadeler Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Yunusemre Kaymakamı Ahmet Erdoğdu, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Mümin Deniz, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Önal, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı Şule Uygur, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Can, İl Emniyet Müdürü Fevzi Bilgiç, İl Milli Eğitim Müdürü Recep Dernekbaş, Okul Aile Birliği Başkanları ve Mahalle Muhtarları katıldı.
İHA