ESKİŞEHİR (İHA)
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş, "Yabancılaştıracak, özümüzden, değerlerimizden, inançlarımızdan bizi alıp götürecek şeyleri yaşam tarzı haline getirmemeliyiz" dedi.
Prof. Dr. Ejder Okumuş, "Yılbaşı ve Noel kutlamalarının bir Hristiyanlık adeti olduğunu, İslam dininde ve kültürümüzde yeri olmadığını ama günümüzde artık dinsel bir gelenekten çok, toplumsal kabul gören ve ekonomik boyutlarının etkili olduğu bir yapıya büründüğünü" ifade etti.
Yılbaşı kutlamalarının Türkiye'de ilk başlarda bazı kesimler tarafından benimsendiğinin ama zaman içinden tüm ülkeye yayılmaya başladığını dile getiren Okumuş, "Türkiye'de artık yılbaşı kutlamasının eskisi kadar garipsenmediğini, yadırganmadığını görüyoruz. Yılbaşı kutlamaları bizim gibi Müslüman bir ülkede, belli hassasiyetleri olan grupları saymazsak seküler de olsa normal bir kutlama, normal bir bayram haline geldi. Batı kültürünü kendimize iktisap ettiğimizi, bu kültürle birlikte değerlerimizin değiştiğini düşünmeksizin toplumuzda yaygınlaştığını söyleyebiliriz" şeklinde konuştu.
Bizi özümüzden uzaklaştıracak davranış ve kutlamalardan uzak durmalıyız
Yılbaşı kutlamalarına eleştirel bakmak gerektiğini vurgulayan Okumuş şunları kaydetti;
"Batılı bir değeri, kendimize ait olmayan, kendi inanç değerlerimize uymayan bir kaynağı alıp geliyorsunuz, aslında sadece o şeyi alıp gelmiyorsun, o şeyin kaynağından bulunan birçok unsuru da buraya taşımız oluyorsun. Mesele alkollü içeceklerin tüketilmesi daha artıyor, bu da teşvik edici bir şeydir. Kimse buna basitçe, "hindi yemek İslam'da günah mıdır?', " "Hediyeleşmekten ne olur ki, güzel bir şey değil mi?" diye soru olmaz. Bunu bir bütün olarak düşünmemiz gerekir. Bu bir Noel'dir, yılbaşıdır, birlikte düşünmeliyiz, ne yapacaksak birlikte düşünerek karar vermeliyiz. Bu basit bir olay değil, bunu alırken bir kültürel değerler bütününü alıyorsunuz. Bunu bir fetva olarak değil, bu yönlerini de değerlendirmek gerekiyor. İşin sosyolojik boyutu, antropolotojik boyutu, felsefi boyutu, fikri boyutu çok çok önemli, bunun üzerine kafa yormamız lazım. Dünyadaki tüm gelişmelere açık olacağız, dünyadaki gelişimlere yabancı olamayız ama bazı şeyler vardır, sizin inancınızda, kültürel değerlerinizde, sizi siz yapan, özünüzle uyuşmayan, yabancılaşmaya götürecek bazı şeyleri alma konusunda ciddi ciddi düşünmeniz gerekir. Bizi kendimize benzemez hale getirecek tutumlardan, davranışlardan, kutlamalardan kaçınmamız gerekir. Bazı şeyleri izleyebiliriz, bazı şeylere bakabiliriz ama onu içselleştirmemek, onu yaşam tarzı haline getirmemek gerekir"
İHA