Yusuf Fahir Baba kimdir, Fenerbahçeliler neden her derbi öncesi Yusuf Fahir Baba resmini paylaşıyor?

Fenerbahçe Galatasaray'a 20 yıldır yenilmiyor. Fenarbahçeliler ise her derbi öncesi Yusuf Fahir Baba resmini paylaşıyor. Peki Yusuf Fahir Baba kimdir, Fenerbahçeliler neden her derbi öncesi Yusuf Fahir Baba resmini paylaşıyor?

Fenerbahçe Galatasaray' a 20 yıldır evinde yenilmiyor. Bunu da Yusuf Fahir babaya borçlu. Fenerbahçe ile Galatasaray derbisi öncesi bir kez daha Yusuf Fahir Ataer, namıdiğer Yusuf Fahir Baba'nın kim olduğu bir kez daha merak konusu oldu.

Bektaşi şeyhi olan Yusuf Fahir Ataer, daha sonra Fenerbahçe'yi kuracak oyuncuların da futbol oynadığı "Siyah Çoraplılar" takımında forma giydi. Yusuf Fahir babayı gazeteci Murat bardakçı' nın yazısından tanıyalım. işte o yazı...

Murat Bardakçının "Galatasaray orada imkânı yok, kazanamaz!" başlıklı Habertürk'te yayınlanan yazısı:

"Yok top tam gol olacağı sırada havada kendiliğinden dönüp başka yere gitmiş de, yok Fenerliler'e ait olan Şükrü Saracoğlu Stadı büyülü imiş de, yok Fenerbahçe böyle derbiler öncesinde stadı okutup üfletirmiş de, vesaire, vesaire... Hepsi lâf u güzaftır, sakın haaa inanmayın! Galatasaray'ın Şükrü Saracoğlu'nda Fener'i bir türlü yenememesinin sebebi cin, büyü, muska, okuyup üfleme falan değil; stadın "himaye", yani "manevî koruma altında" olmasıdır. Koruyan kişi de öyle sıradan biri değildir, Fenerbahçe'nin ilk senelerinde takımda oynamış olan ve hattâ evi de stadın şimdiki arazisinin ucunda bulunan önemli bir şeyh, Yusuf Fahir Baba'dır...

FRANSIZ EĞİTİMLİ ŞEYH

Önce, Yusuf Fahir Baba'nın kim olduğunu kısaca anlatayım: 1891'de İstanbul'da doğdu. Üsküdar'da asırlar önce kurulmuş olan Bandırmalızâde Tekkesi'nin şeyh ailesine mensuptu. Bağlarbaşı'nda şimdi mevcut olmayan bir Fransız okulunu bitirdi, İttihad ve Terakki'ye meyletti ve kendisini yakından tanıyanların anlattıklarına göre işgal yıllarının İstanbul'unda Kuvâ-yı Milliye için çalışan gizli "Karakol Teşkilâtı" nda görev aldı.

Yusuf Fahir Baba, İstanbul'un önde gelen Bektaşî babalarından idi ve Kuşdili Çayırı'nda, şimdi Şükrü Saracoğlu Stadı'nın çok yakınında bulunan, Celvetîliğin Hâşim Baba kolundan gelen Abdülbaki Efendi Tekkesi'nde uzun seneler şeyhlik yaptı. Cumhuriyet devrinde "Ataer" soyadını aldı ve 1967'de yine İstanbul'da vefat etti. Tasavvuf, özellikle de "erkân" ve dinî musiki alanında çok sayıda kişiyi yetiştiren Yusuf Fahir Baba'nın en tanınmış öğrencilerinden biri, geçtiğimiz senelerde kaybettiğimiz bir Galatasaraylı, Nezih Uzel idi. İstanbul'un tasavvuf tarihinde önemli yeri olan Yusuf Fahir Baba'nın "Şâhım Ali Abâ'ya/ Erenlere aşkolsun/ Meydân-ı Murtazâ'ya/ Girenlere aşkolsun" dörtlüğü ile başlayan ve Nezih Uzel'in bestelediği meşhur "nefes"i, yani Bektaşi ilâhisi, bugün dinî musiki repertuvarımızın en tanınmış eserlerindendir.

Şimdi de Yusuf Fahir Baba'nın Fenerbahçe ile bağlantısından sözedeyim: Bağlarbaşı'ndaki Fransız okuluna devam ettiği senelerde Fenerbahçe'deki çayırda oynanan futbola merak sarmıştı. İsmi önceleri "Black Stockings" yani "Siyah Çoraplar", daha sonra da "Fenerbahçe" olan ve o yıllarda henüz klüp kimliği taşımayan toplulukta futbol oynamaya başlamış, Birinci Dünya Savaşı'nda askere alınıp Çanakkale cephesindeki bir mitralyöz bölüğüne gönderilince futbola mecburen veda etmiş ama tanıyanların anlattıklarına göre hep Fenerli kalmıştı.

KAZANANA AŞKOLSUN

Zaten, eskiden tekke olan evi de Fenerbahçe stadının hemen yanıbaşında idi... Geniş bir bahçesi ve bahçesinde "hâmûşân"ı, yani mezarlığı olan tekke-ev 1950'lerin ortalarında artık oturulamaz hâle gelince yıktırılıp yerine dört katlı bir apartman yaptırıldı. Yusuf Fahir Baba, apartmanın üst katında yaşıyordu. Şükrü Saracoğlu Stadı sonraki senelerde genişletildiği sırada tekkenin geniş bahçesinin bir bölümü de alınıp stadyuma dahil edildi. Meselenin önemli tarafı işte burada, yani stadın çok küçük de olsa bir bölümünün kendisi de eski bir futbolcu olan bu renkli şeyhin mekânı olmasında...

Dolayısı ile Şükrü Saracoğlu'nda bir türlü galibiyet elde edemeyen Galatasaray'ın "Stadda cin var, büyü var, muska konmuş, okuyup üflüyorlar" gibisinden bahanelerinin aslı astarı yoktur! Fener'in stadyumu bizzat Yusuf Fahir Baba tarafından korunmaktadır ve Fenerliler bu manevî büyüklerine bir saygısızlıkta bulunmadıkları müddetçe Galatasaray'ın koruma kalkanını delmesinin imkânı mevcut değildir! Yusuf Fahir Baba da zaten yukarıda ilk dörtlüğünü verdiğim "nefes"inde "Meydan"dan bahsedip "Girenlere aşkolsun" demiyor mu? Anlayın işte!.."

Yusuf Fahir Ataer Kimdir?

Yusuf Fahir Baba, Soyadı Kanunundan sonra Yusuf Fahir Ataer (1891 - 1967), İstanbul'un önde gelen Bektaşi babası ve Black Stockings futbol takımı oyuncularından biri.

Yusuf Fahir Baba 1891 yılında İstanbul'da doğdu. Kendisi Bandırmalızade şeyh Seyit Mustafa Haşim Baba'nın soyundan gelen Münip Efendi'nin oğludur. Bağlarbaşı'nda günümüzde mevcut olmayan bir Fransız okulundan mezun oldu. Aynı zamanda Kadıköy Feneryolu'ndaki Kuş Dili çayırında  Abdülbaki Efendi dergahında şeyhlik yaptı. Babası da aynı dini anlayışının başka bir kolunun şeyhliğini yapıyordu. Yusuf Fahir Baba ilerleyen dönemlerinde İttihat ve Terakki'ye merak sardı ve kendisini yakinen tanıyan kişilerin anlatımına göre işgal yıllarındaki İstanbul'da Kuvâ-yi Milliye çatısı altında gizli olarak çalışan "Karakol Teşkilatı"nda görev aldı. Bunlarla birlikte tasavvuf ve dini müzikte çok sayıda kişiyi yetiştirdi. Öğrencileri arasından en tanınmış olanı ise Nezih Uzel'di. "Şâhım Ali Abâ’ya" diye başlayan ve Nezih Uzel tarafından bestelenen Bektaşi ilahisi, Yusuf Fahir Baba'ya ait eserlerdendir ve günümüz Türk müzik repertuvarında yer edinmiştir. Yusuf Fahir Baba Cumhuriyet döneminde Ater soyadını almış ve 1967 yılında İstanbul'da hayatını kaybetmiştir. Kendisine ait yazı dizilerinden oluşan Alevilik ve Bektaşilik Sırlarını İfşa Ediyorum adlında bir de kitabı vardır.

Üsküdar Bağlarbaşı'ndaki Fransız okuluna devam ettiği yıllarda futbola merak sardı. Black Stockings'te futbola başladı. İlerleyen dönemlerde I. Dünya Savaşı'nda Çanakkale Cephesindeki mitralyöz bölüğüne asker olarak alınınca futbolu bırakmak zorunda kaldı. Tarihçi Murat Bardakçı'ya göre kendisinin önceden tekke olan evi günümüzde Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nun hemen yanı başındaydı. Geniş bir bahçeye sahip olan bu ev, 1950'li yıllarda yıktırılarak onun yerine dört katlı bir bina yapıldı. Yusuf Fahir Baba ise bu binanın üst katında yaşıyordu. Zamanla stadyumun genişleme çalışmaları sonucunda Yusuf Fahir Baba'ya ait tekkenin geniş bahçesinin bir kısmı stadyumun içinde kaldı. Murat Bardakçı Habertürk'deki iki yazısında stadyumun Yusuf Fahir Baba tarafından korunduğunu, bu sebepten de Fenerbahçelilerin bu şeyhe saygısızlık yapmadıkları sürece Kadıköy'de Fenerbahçe'nin yenilmesinin zor olduğunu iddia etmiştir.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Spor Haberleri

Fransa, Avusturya'nın Kendi Kalesine Attığı Gol ile Galip Geldi
Belçika'nın Şok Yenilgisi: Slovakya Karşısında 1-0 Mağlup Oldu
Euro 2024 Münih'te Gol Yağmuruyla Başladı
ChatGPT’nin EURO 2024 Tahmini
Lionel Messi, Futbolu Bırakacağı Kulübü Açıkladı