Zeynep Avcı.. ‘O Ses Almanya’yı sallayan Zeynep Avcı, Alman müzisyenlere sesi ve duruşuyla şapka çıkarttı.
Zeynep Avcı, beğenerek dinlediğim Şarkıcı Tan Taşçı imzasını taşıyan ‘Yalan’ şarkısıyla ‘O Ses Almanya’ jürilerini, seyircilerini ve TV izleyicilerini büyüledi.
YouTube’a da yüklenen şarkıyı defalarca izlediğim oluyor ve her seferinde benim de tüylerim diken diken oluyor. Duygusal şarkının her sözü kalbinize işlerken, Türk bir yarışmacının Almanya’da gündem olmasıyla da gururlanıyorum.
Zeynep müziğin evrenselliğini, barışa, kültürlerarası diyaloğa katkısını bir kez daha kanıtladı. Videosu 19 Kasımdan bugüne kadar bir milyon kişi tarafından izlendi. Şarkıcı Sıla da Almanya konserinde Zeynep ile sahnesini paylaştı. Zeynep’in O Ses Almanya sahnesinde yarattığı hoşgörü, ‘Hayat Eve Sığar” (Bence sığmaz) diyen pandemi günlerinde zihnimde uyanmaya yol açtı. Alman jürinin, “Sözlerini anlamadım ama duygu bana geçti, tüylerim diken diken” şeklinde konuşması uzun zamandır duymadığımız sözcükler.
Peki neden ?
Türk toplumu pandeminin de etkisiyle yorgun düştü. Hoşgörünün şehri İzmir’de bile trafikte sürücülerin bencilliğini, sınır tanımazlığını, kabalığına şahit olmaya başladım. Neler oluyor böyle diye sorarken, aklıma Barış Manço’nun şarkıları ve yaptığı tv programları geldi ?
Dünyaca ünlü sanatçımız Barış Manço’nun çocukların ve ailelerin gönüllerinde taht kuran ‘Adam Olacak Çocuk’ programını Zeynep’in klibinden sonra tekrar izledim. Yarışmacı çocuklar aynı zamanda jüri koltuğunda da oturuyorlar. Ellerinde puanlar. Puan kartlarının hepsi 10 puan. Yarışmacı çocuk şiir ve şarkısını okuduktan sonra jüride yer alan tüm çocuklar 10,10,10 puan veriyorlar. 9 yok, 8 yok….
Peki Şimdi
Malum kanallarda yayınlanan kaslı gençlerin grup halinde yarıştığı programlar. İki takım arasındaki çekişme kavgalar…
Gündüz programlarının vazgeçilmezi yemek programları. Yemek masasını birbirine yerin dibine sokan ev hanımları…
Ya polisiye programlarına ne demeli ?
Askerde eşiyle görüşmek için asker arkadaşının telefonunu isteyen çocuk, eşi ile arkadaşının sonrasında görüştüğünü, askerliği bitince de nişan aşamasında olduğunu öğreniyor. Biz nasıl bir toplum olduk ?
Saydığım son üç programda evet kimse kimseye 10, 10, 10 puan vermiyor. Kimse kimseyi alkışlamıyor ya da sevmiyor. Hakaret, nefret, kin, bitmeyen hırs. Peki ne uğruna. Para, şöhret…
Bu yazının içerisine Barış Manço’nun Adam Olacak Çocuk programının linkini bırakıyorum. Lütfen 7’den 77’ye herkes bu programı bi kaz daha incelesin. Barış Manço, Türkiye’ye, dünyaya nasıl bir mesaj vermek istiyordu biraz bunu düşünelim. Ve daha sonra yazımda saydığım programlardan eklemek gerekirse yaz aşklarını anlatan dizilerin neler anlattığını, çocuklarımıza, gençlerimize neler aşıladığını düşünelim.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) değerli üyelerinin de tv programlarına bu açıdan da bakmalarını istiyorum. Sağlıcakla kalın.