Suikastçı Ali Sarıbey:

Suikastçı Ali Sarıbey:

Cumhurbaşkanına suikast timinin yargılanmasına Muğla'da devam edilirken, üçüncü gün ilk ifadesi alınan sanık Ali Sarıbey kendisinin bir ölüm makinesi...

Cumhurbaşkanına suikast timinin yargılanmasına Muğla'da devam edilirken, üçüncü gün ilk ifadesi alınan sanık Ali Sarıbey kendisinin bir ölüm makinesi olarak yetiştirildiğini, gizli bir görev çıktığı için koşa koşa gittiğini açıkladı.

Sırabey açıklamasında, "Özay Cödel bana gizli bir görev çıktığını ve SAT apronuna gelmemi söyledi. "Sana komutanın talimatını iletiyorum" diyerek bunun için amirine haber vermediğini, gizli görev olduğunu düşündüğünü açıkladı" dedi.

"Ölüm makinesı olarak yetiştirildim"

Sarıbey ifadesinde "Bugüne kadar ben ölüm makinesi olarak yetiştirildim. Bir terör operasyonuna katılacağım için mutluluk duyardım dedim. Haldun Gülmez "Gel beni al göreve birlikte gideceğiz" dedi. Evden malzemeleri hazırlayarak çıktım. Eşimi hakkını helal etmesini söyledim. Gülmez görevin gizili bir operasyon olduğunu söyledi. Eşim dahi hiç kimseye söylemedim. Göreve koşa koşa sevinerek gittim" dedi.

"VIP birisini almaya gideceğimiz söylendi"

Helikopter ile İzmir'e hareket ettiklerini söyleyen Sarıbey, "İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üssüne geldik. Şükrü Seymen bizlere "Hemen silahlarınızı kuşanın" dedi. Her asker 14 şarjör mermi aldı. Bunun yanı sıra taarruz ve savunma el bombaları alındı. Gökhan Şahin Sönmezateş bizlerle ambarda bir toplantı yaptı. Toplantıda sivil kıyafetli birisi de vardı. Sönmezateş bize, "Ülke çapında TKS yönetime el koydu. Emirleri Genelkurmay'dan alıyorum. Darbe yapıldı" diyerek VİP birisini almaya gideceğimizi söyledi. Ben o ana kadar kimi alacağımızı, nereye gideceğimizi bilmiyordum. Bize Hava Kuvvetleri Komutanının bacağından vurulduğunu söyledi. "Bizimle göreve gitmek istemeyen var mı" diye sordu. Bir nevi bizi tehdit etti. Hiç kimse bir şey diyemedi. O andan itibaren Şükrü Seymen'in emrine girdim. Bu arada yere bir hava fotoğrafı konuldu. Fotoğraf üzerinde kimin nereden girip nereden çıkacağı anlatıldı. Helikopterlere binerken bana helikopterdeki makineli tüfeğe geçmem söylendi. Ancak ben tam tesisat olduğum için makineli tüfeğe geçmedim" dedi.

"Disko ışıklarını görünce Marmaris'e geldiğimizi anladım"

Sarıbey, "Helikopter ile Çiğli'den havalandığımızda Marmaris'e geldiğimizi Disko ışıklarını görünce anladım. Marmaris'te plaja indik. Helikopter aşağı inince otel tarafından bizlere ateş açıldı. Ben Özel Kuvvetler Birliği içinde 13'üncü sıradaydım. Ben bize ateş açan polislere ateş etmedim. Bir arabanın arkasına saklandım. Daha sonra otele geldiğimizde Özel Kuvvetlerden birisi polislere "Dışarı çıkın, teslim olun" diye bağırdı. Polisler de "içeride yaralı var" diye seslendi. Bu arada Şükrü Seymen polislere "Sizinle işimiz yok. Sizin için gelmedik, teslim olun. Teslim olmazsanız bomba atarız, roket atarız" diyerek polislere seslendi. Ardından "Bomba atıyorum" diye bağırdı. El bombasını kimin attığını görmedim. Sadece el bombasının sesini duydum. Polisler otelden çıkarak teslim olmaya geldi. Polisleri arayanlar içerisinde ben de vardım. Birisi bana "Ben devlet memuruyum" dedi. Nasıl memursun diye sordum. "Polisim" diye cevap verdi. 4 polisin silahını ve telsizini alıp bir çantaya koydum" dedi.

"Otele ateş açmadık"

Ben hiçbir polise darp girişiminde bulunmadım. İçeride olan hiç kimse polislere darp etmedi. Şükrü Seymen binayı aramamızı söyledi. Binayı aradığımızda hiçbir yaralı polis görmedim. Binan içinde yaralı ya da ölü polis de yoktu, Binadan ayrılırken ambulansları gördüm. Ambulanslar bizden korktuğu için olay yerine gelmedi. Biz giderken Özel hareket polisleri bizlere ateş açtı. Ben Özel hareket polislerine karşılık vermedim" derken, "Şükrü Seymen bizlere polislere ateş etmeyin diyerek uyardı. Ben otele ne dışarıdan, ne de içeriden ateş etmedim. Oteli Özel Hareket Polisleri taradı. Otelde bizim bir tek mermimiz bile yok" dedi.

Sarıbey ifadesinde kendilerini almaya gelecek helikoptere binmek için plaja hareket ettiklerini belirterek, "Özel hareket polisleri helikoptere ateş etmeye başladı. Helikopterden de makineli tüfek ile karşılık verildi. Biz polislere ya da helikoptere ateş açmadık. Ardından helikopterdeki bir kişinin vurulduğunu duyduk. Helikopter bizi almadan gitti. Özel hareket polisleri hem helikoptere hem de bize ateş etmeyi sürdürdü. Biz Özel Hareket polislerine karşılık vermedik. Havaya ateş açarak olay yerinden kaçmaya başladık" dedi.

Mahkeme heyeti duruşmaya ara vererek Sanık Ali Sarıbey'in duruşması verilen aranın ardından devam edecek.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.