Tüberküloz Tedavisi En Az 6 Ay Devam Etmeli
Acıbadem Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Koç, tüberküloz hastalığına ilişkin, "İlaçlarını önerilen şekilde aksatmadan,...
Acıbadem Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Koç, tüberküloz hastalığına ilişkin, "İlaçlarını önerilen şekilde aksatmadan, yeterli sürede içen hastaların hemen hepsi başarıyla tedavi edilir. Tüberküloz mikrobunu kesin olarak öldürmek ve bir daha çoğalarak hastalık yapmasını engellemek için tedavinin en az altı ay devam etmesi gerekir" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre dünya genelinde görülme sıklığı ve yaygınlığı ile yaşam kayıpları oranlarının giderek düştüğü görülen tüberküloz, bugün tüm dünyada oldukça etkili sonuçlarla tedavi edilebiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Başak Koç, konuyla ilgili yaptığı açıklamada hastalığa neden olan basilin, akciğerlerin yanı sıra, kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organları da tutabileceğini belirterek, hastalığın özellikle vücut direncinin düştüğü anda ortaya çıktığına ve iki haftadan uzun süren öksürüğe dikkat çekti. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından son derece titiz tarama ve takip programları sürdürüldüğünü söyleyen Koç, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye'de yüz binde 17.2 oranında görülen tüberküloz hastalarının yüzde 92'sinin yeni tanı almış hastalardan oluştuğunu, yüzde 8'inin daha önce tedavi gören tüberküloz hastalarından meydana geldiğini kaydetti. Basillerin çoğunlukla akciğerlerde hastalık oluşturmalarına rağmen kemikler, eklemler, beyin, böbrekler, sindirim sistemi, omurga gibi organ ve sistemlerini de etkileyebildiğini bildiren Koç, hastaların düzenli takip ve ilaç tedavisiyle başarılı bir şekilde tedavi edilebildiğini kaydetti.
Hava yoluyla bulaşıyor
Hastalığın hava yoluyla bulaşmasının çevresindeki kişilerin enfekte olma riskini artırdığını ve bu nedenle özellikle hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riskinin daha fazla olduğunu ifade eden Koç, şunları kaydetti:
"Tüberküloz hastalığı olan bir kişinin nefes vermesi, öksürmesi, hapşırması, konuşması ile mikroplar havaya saçılır. Sağlıklı kişiler bu mikropları nefesleriyle alabilir. Bu nedenle hastanın aile bireyleri, aynı evi paylaştığı arkadaşları, işyeri ve çevresindeki kişilerin dikkat etmesi gerekir."
Vücutta sessiz kalan verem basilinin kişinin vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık olarak ortaya çıktığını belirten Başak Koç, tüberküloz mikrobunu alarak enfekte olan kişilerin yaklaşık yüzde 10'unun yaşamlarının herhangi bir döneminde tüberküloz hastalığına yakalandığını kaydetti. Koç, genellikle tüberküloz tedavisine başlandıktan yaklaşık olarak 2-3 hafta sonra bulaşıcılığın da sona erdiğini söyledi.
İki haftadan uzun süren öksürüğe dikkat
2-3 haftadan uzun süren ve tedaviye cevap vermeyen öksürük, balgam, balgamda kan, ateş, gece terlemesi, yorgunluk, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı gibi belirtiler gözlenen hastanın mutlaka bir uzmana başvurması gerektiğini kaydeden Koç, tüberküloz akciğerlerin dışında beyin, böbrekler ya da omurga gibi vücudun diğer organlarını da tutabildiği için bu durumda o organa yönelik belirtilerin ortaya çıkabildiğini ifade etti. Koç, "Bu nedenle genel tüberküloz belirtileri her hastada görülemeyebiliyor. Tutulum gösterdiği organa göre lenf bezi büyümesi, idrarda kan görülmesi, eklemde şişlik gibi belirtilere de dikkat edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Tedavinin başarısında düzenli ilaç kullanımı şart
Tedavide birden fazla ilacın düzenli ve yeterli sürede birlikte alınması gerektiğine işaret eden Dr. Koç, "İlaçlarını önerilen şekilde aksatmadan yeterli sürede içen hastaların hemen hepsi başarıyla tedavi edilir. Tüberküloz mikrobunu kesin olarak öldürmek ve bir daha çoğalarak hastalık yapmasını engellemek için tedavinin en az altı ay devam etmesi gerekir. Yapılan balgam kontrollerinin sonuçlarına göre 2 veya 3 ay sonra kullanılan ilaç sayısı azaltılabilir" açıklamasında bulundu.
Dirençli tüberkülozun tedavisi güçleşiyor
Düzenli tedavinin hastanın iyileşmesini sağladığı gibi bulaşıcılığı da önleyerek toplum sağlığının korunması açısından da son derece değerli olduğunu söyleyen Koç, "Hasta ilaçlarını düzenli kullanmazsa mikroplar ilaçlara karşı direnç geliştirir" dedi. Dirençli tüberküloz denilen bu hastalık tipinin zor olsa da tedavi edilebildiğini belirten Koç, şöyle konuştu:
"Tedavinin uzun sürmesi, daha çok yan etki yaratması ve daha pahalı olması nedeniyle çok daha zordur. Bu hastalarda çok sayıda ilacın 18-24 ay kullanılması gerekir. Bu nedenle ilaçların sağlık personeli veya sorumlu bir kişi tarafından hastaya içirilmesi en etkili tedavi yöntemidir. "Doğrudan gözetimli tedavi" olarak tanımlanan bu yöntemle, hastaların ilaçların aksatmadan düzenli alması sağlanmış olur."
Tüberküloz hastalığının kesin tanısı balgamda tüberküloz mikrobunun (basillerin) gösterilmesi ile konulabiliyor. Hastanın öyküsü alınıp genel fiziki değerlendirmelerin ardından akciğer filmi çekilerek laboratuvar incelemeleri sonrasında tanı kesinleşiyor. Türkiye'de herhangi bir verem savaş dispanserlerinde tanı, tedavi ve takiplerin ücretsiz olarak yapıldığını belirten Koç, tüm tüberküloz ilaçlarının da Sağlık Bakanlığı tarafından ücretsiz olarak sağlandığını ifade etti.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.