Türel: “Cumhuriyet’in Yılmaz Bekçisi Biziz”

Türel: “Cumhuriyet’in Yılmaz Bekçisi Biziz”

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Cumhuriyet elden gidiyor iftiralarına: "Cumhuriyet'in yılmaz bekçileri biziz. Cumhuriyet'ten geçinen...

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Cumhuriyet elden gidiyor iftiralarına: "Cumhuriyet'in yılmaz bekçileri biziz. Cumhuriyet'ten geçinen sizsiniz. Biz Cumhuriyet'ten geçinmiyoruz. Cumhuriyet sayesinde bu ülkeyi kalkındırıyoruz" dedi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kaş'ın Kınık Hali'nde, Ova Mahallesi'nde ve Çavdır Meydanı'nda halkla bir araya geldi. Başkan Türel, Kaş'a 3 sene içinde yaptıklarını, bundan sonra yapacakları hizmet ve projeleri anlattı. 16 Nisan halk oylaması hakkında da açıklamalarda bulunan Başkan Türel'e vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ocak ayında Kınık'ta meydana gelen yangından dolayı geçmiş olsun diyerek sözlerine başlayan Başkan Türel, "Tabi biz haber alır almaz bütün imkanlarımızı bizzat benim talimatlarımla seferber ettik. Yaralarınızı sarmak için gayret gösterdik. İnşallah yaralarınıza merhem olabilmişizdir, onun için elimizden gelen desteği vermeye çalıştık" dedi.

Kınık Hali projesi tamam

16 Nisan'da devlet yönetimiyle ilgili hükümet biçimi hakkında karar vermek için referanduma gidileceğini hatırlatan Başkan Türel, "Tabi buna niye gerek vardı? Bu meseleyi önce iyi analiz etmemiz lazım. Çünkü teşhisi doktor doğru yaparsa o zaman tedavi de kolay. O yüzden Türkiye'de sıkıntılı dönemlerin ne olduğuna söyle bir baktığımızda hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu koalisyon hükümetleri bize hiç yaramamış. Ve yaklaşık 93 senede 65 tane hükümet görmüşüz. Bir hükümetin ömrü 15 ay. 15 ayda ne yapılabilir. İşte bakın ben göreve geldiğimden beri Kınık halimiz için uğraşıyorum. Orası mera alanıydı. Oranın mera dönüşümü için uğraştık. O bitti bu arada Başbakanlığa kadar onaylar gidiyor geliyor. Onu tamamladık. Bu sefer Hazine adına tescil edilmesi gerekiyordu. Milli Emlak'la uğraştık. Ve o da bitti Başbakanlık onayı ile Milli Emlak adına tescil edildi. İş bitmedi. Ondan sonra yine Milli Emlak'tan bize tahsis edilmesi gerekiyordu. Yani anlatıyorken bile eskiden ben diyeyim 10 sene siz deyin 20 senede çözülemeyen işleri hamdolsun bir iki senede çözebilir hale geldik. Ve projesine ancak başladık. İşte avam projesi bitti. Sizlerin ihtiyacına göre uygulama projesini dizayn ediyoruz. Ona göre düzenliyoruz" diye konuştu.

Mükemmel proje

Başkan Türel, "Mükemmel bir proje. İçinde sosyal tesisinden, soğuk hava depolarına kadar, camisine kadar ne ihtiyacınız varsa olacak. Ve 3 halimizi birleştirdiğimizde ki Ova, Kınık ve Yeşilköy hallerimizin bugün toplam metrekaresi aşağı yukarı 100 dönümdür. Yeni hal alanı 300 dönüm olacak. 240 hak sahibine içerdeki hak sahiplerini koruyacak şekilde bir imkan sunuyoruz. Ve bakın böyle güzel bir proje bile daha 3 senede ancak tamamlanıyor. Bu senenin sonunda muhtemelen uygulama projesini bitirip ihaleye çıkarız. 15 ayda ne yapılabilir ki bir şey de yapılamamış. Hükümet pazarlıkları yapılmış, ben üç bakanlık aldım sen üç genel müdürlük al, 6 müsteşarlık bende kalsın bu pazarlıklarla kurulan hükümetler 15 ayda ortalama ömrünü tamamlamış gitmiş. Dolayısıyla bu koalisyon bize yaramamış. Bunu ben söylemiyorum, bunu rakamlar söylüyor. Çünkü tek başına iktidarla bu ülke tam iki misli daha fazla büyümüş ve fazla zenginleşmiş. Demek ki koalisyon sistemi bize uymuyor. Şimdi bu sistemle koalisyonlar mazide kalıyor. Ama esas olan uzlaşmayı bu sistem tamamen zorluyor. Bir kere cumhurbaşkanını seçmek için toplumsal uzlaşma gerekiyor. Türkiye'de bir siyasi partinin oyları yüzde 50'yi çok nadir aşmış. Dolayısıyla demek ki Cumhurbaşkanı seçmek için birkaç parti bir araya gelecek uzlaşacak. O yüzden koalisyon bitiyor; ama uzlaşma gerekiyor."

Daha hızlı koşacağız

Yeni sistemle devletin üstündeki yüklerin azalacağını anlatan Başkan Türel, "Ayağımızdaki bağlar çözülüyor. Daha hızlı koşabilecek bir sistem. İşte bakın Büyükşehir Yasası'nda bunu başarabildiğimiz için hamdolsun buralarda hizmet imkanımız oldu. Ve tarihi boyunca görülmeyen hizmetleri gerçekleştiriyoruz. Büyükşehir Yasası'ndan önce Antalya'da, Kaş'tan, Kınık'tan, ta Gazipaşa'ya kadar, Antalya'nın bütün köylerinde toplam yapılan yatırım miktarı 539 köyden bahsediyorum 10 milyon TL'ydi. Bu yüzden birçok hizmet eksik kaldı işte. Yapılamadı. Biz 3 senede sadece Büyükşehir Belediyesi olarak, sadece Kaş'a, köyleri ile birlikte 110 milyon lira yatırım yapmışız. Bu harcadığımız bitirdiğimiz. Bunun içinde daha Kınık Hali yok. Bunun içinde bu sene başlayacağımız Kınık, Ova, Yeşilköy sulama suyu, kanalizasyon ve içme suyu projesi yok. Onun da müjdesini vereyim size. İnşallah 2017 senesinde, 14 kilometre sulama suyu kanalını yeniliyoruz, tamir ediyoruz, yeni yapılacak yerlerde yapıyoruz. Ve bu sene başlıyoruz, bu sene bitiriyoruz. Böylelikle bizim çiftçi kardeşlerimiz sulama suyu derdiyle artık çok fazla meşgul olmayacaklar. Ayrıca yine aynı hat üzerinde yani Kınık, Ova, Yeşilköy hattı üzerinde 40 kilometre kanalizasyon 140 kilometre içme suyu hattı yapacağız. Bu da 2 senede bitecek. İşte bunları Büyükşehir Yasası sayesinde yapabiliyoruz" şeklinde konuştu.

Hep aynı yalanlar

Bu hizmetlerin yapılabilmesine olanak sağlayan Büyükşehir Yasası'nı mecliste çıkartıyorken, bugün Cumhurbaşkanlığı sistemine hayır diyen aynı zihniyetin yine hayır dediğini belirten Türel şunları söyledi:

"Bugünkü devlet yönetim sistemi değişikliği nasıl ki ülkemizin daha güçlü kalkınması için bir düzenleme ise, işte o Büyükşehir Yasası da belediyelerimizin senelerce alamadığı hizmetleri alabilmesi, çözülemeyen sorunların çözebilmesi içindi. Malum zihniyet o zaman da olmaz, bu yasayı çıkaramazsınız dedi. Aynı yalanlar önümüze konuldu. Bu bölüp parçalama yasasıdır dediler. Eyalet sistemine geçirecek dediler. Bu yerel yönetim reformu, bunun içinde nerede eyalet var. Sayın Cumhurbaşkanımız bunlara yalan fabrikası diyor. Cumhurbaşkanımız ne söylerse doğru söyler. Ama fabrika çok üretir. Bunlarınki olsa olsa yalan atölyesi olur. Çünkü hep aynı yalanları üretiyorlar. 3 yıldır Büyükşehir Yasası'yla idare ediyoruz. Türkiye nüfusunun yüzde 77'sinin yaşadığı 30 büyükşehirde belediyelerimizi bu kanunla idare ediyoruz. Bölündük mü parçalandık mı? Kalkınma ajansları kuracağımız zaman da yine hayırcı zihniyet. 25 eyalet kuracaksınız olmaz dedi. Biz dinlemedik tabi 25 kalkınma ajansını kurduk. Birkaç sene sonra böleceksiniz, parçalayacaksınız diyen o milletvekili benim şehrime neden kalkınma ajansı kurmuyorsunuz diye meclise soru önergesi verdi. Bize söylüyorlar hep yalancı durumuna düşüyorlar."

Tek adam milletin kendisi

Tek adam yönetimi söylemlerine tepki gösteren Türel, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunuyor. Tek adam yönetimi deyip duruyorlar. Bu sistem bir tek adamlık sistemi itiraf etmemiz lazım. O tek adam milletin ta kendisi. Direksiyonda milletin olduğu sistem bu. İşte ondan dolayı Almanya'sı Avrupası hayır kampanyası diyor. Milletin direksiyona geçmesini istemiyorlar" dedi.

Türel sözlerini şöyle sürdürdü: "Şimdi ben size soruyorum; hangi diktatörlük kendisinin yargılanmasını, soruşturulmasını kolay hale getirir Allah aşkına? Hangi diktatör beni iki dönem seçin, bir daha seçmeyin der? Diktatörler geldiler mi halka zulmederler, ölünceye kadar silah zoruyla da makamında otururlar. Ya daha güçlü bir diktatör gelir onu indirir ya da Libya'da, Irak'ta olduğu gibi Kaddafi-Saddam gibi lağım çukurunda ölür, diktatörlerin sonu böyle olur. Dolayısıyla beni iki dönem seçin, bir daha seçmeyin diyen bir diktatör daha dünyada çıkmamış. Bu nasıl mümkün olur. Hangi diktatör görevim bittiğinde sade bir vatandaş gibi beni yargılayın der. Hangi diktatör beni daha kolay yargılayın diye Cumhurbaşkanlığı sistemini getirir. Cumhurbaşkanı bugünkü sistemde yargılanamaz.

Uygulaması yok. Ne diyor Anayasada? Vatan hainliği suçundan meclisin 4'te 3'ü, yani yüzde 75'i isterse yargılanır. Peki herhangi bir kanunda, yönetmelikte vatan hainliği suçu var mı tanımlanmış? Yok. Katilin tanımı var. Yolsuzluk yapanın, kırmızı ışıkta geçenin, trafik kusuru işleyenin tanımı var; ama vatan hainliğinin tanımı yok. Olmadığı için de bugüne kadar hiçbir Cumhurbaşkanı da zaten yargılanmamış. Fiilen uygulaması yok. Cumhurbaşkanlarının yetkisi sınırsız ama sorumluluğu sıfır mevcut sistemde. Şimdi evet ne oluyor? Bir kere meclisteki 3'te 2 daha az bir çoğunlukla yani meclisin yüzde 66'nın evet demesiyle Cumhurbaşkanı yargılanabilir hale geliyor. Bu ne demek? Bugünkü sistemden daha az bir çoğunlukla Cumhurbaşkanını yargılayabilirsiniz demek. Şimdi Cumhurbaşkanı her suçtan, kırmızı ışık da bile geçse meclisin 3'te 2'si tamam derse hesabını yargıda verecektir. Hangi diktatör yargılanmasını kolaylaştırır. Hangi diktatörü millet seçmiş? Bu millete güveneceksiniz. Bu millet ne eylerse güzel eyler."

Kayıtsız şartsız egemenlik milletin

Cumhurbaşkanı yargıyı ele geçirecek söylemlerinin yalan olduğunu belirten Başkan Menderes Türel, "Cumhurbaşkanı yargıyı nasıl ele geçirebilir? Hâkim Savcılar Yüksek Kurulu 13 kişiden oluşuyor. Biri Adalet Bakanı biri müsteşar. Geri kalan 7 üyeyi meclis, 4'nü Cumhurbaşkanı seçecek. Cumhurbaşkanı kim halkın seçtiği Cumhurbaşkanı. Meclis kim milletvekili, o da halkın seçtiği milletvekili. Peki halkın seçtiği milletvekilleri 7 tane HSYK üyesini nasıl seçecek, saf çoğunlukla mı? Hayır. Diyorlar ya Cumhurbaşkanı kazanırsa partisi çoğunluk elde eder. Yok öyle bir şey. Çünkü o 7 üyeyi meclis 3'te 2 çoğunlukla seçecek. 3'te 2 çoğunluk benim bildiğim mecliste 40-50 senedir de olmamış. Yani uzlaşmaya zorluyor sistem. Şimdi 7 HSYK üyesini bütün partiler uzlaşarak seçiyor iken bunun neresinde tek adamlık var. Uzlaşamadılarsa da Cumhurbaşkanı seçmiyor, kura ile seçiliyor. Bunun neresinde tek adamlık var. Peki bize çok akıl veren Avrupa ne yapıyor? Almanya'da HSYK ya da yüksek yargı konseyi 12 kişi. Almanya'da bölge parlamentosu sistemi var, bir de ülke parlamentosu var. Altısını bölge, altısını ülke parlamentosu seçiyor. Hollanda'da hepsini adalet bakanlığı belirliyor. İşte tek adamlık onlarda. Demokrasisi gelişmiş İsveç ve İspanyasına bakın, birinde tamamen hükümet birinde tamamen parlamento seçiyor. Yani hep milletin seçtikleri seçiyor. Tüm Türkiye'yi 6 ayda bir yüksek yargı seçimi için sandık başına götüremeyeceğimize göre, bizde de milletin temsilcilerine seçtireceğiz. Yeni sistem halkın kayıtsız şartsız egemenliğini sağlıyor. Esas hak sahibi olan millet. İyi seçemedi diyelim, verirsin eline pasaportu zamanı gelince hadi güle güle."

Osmanlı tokatı gelecek

Geçtiğimiz hafta Avrupa Konseyi'nde yaşadıklarını Kınıklılar anlatan Başkan Türel, "Avrupa Konseyi Milli Heyet Başkanıyım. HDP'li belediye başkanların tutuklanması ve kayyum atanmasıyla ilgili rapor görüşülecekti. Bir heyet başkanı olarak tabi ki ben cevap verme durumundaydım. Hukuk ve demokrasinin beşiği olan Avrupa Konseyi'nde hukuk ve demokrasiyi tanımadılar. Belediyelerin resmi araçlarıyla canlı bomba eylemi yapan, belediyenin iş makineleriyle hendekler kazarak güvenlik güçlerini önlemeye çalışan, belediye başkanlarına taç giydireceklerdi. Yani zıvanadan çıkmışlar. 2 dakikalık bir konuşma süresi içinde anlatmaya çalışacağım. Ne kadar anlatabilirsek arkadan birileri sürekli bana laf atıyor. Bir bayan bir erkek. Kahkahalar atıyorlar. Konuşmam bitti. Baktım bir bayan, poşulu, anlaşılıyor ki terör örgütünün ya üyesi ya yandaşı ya sempatizanı. Oralara bizim bakanlarımızı sokmuyorlar ama bunlar Avrupa Konseyi'nin genel kurul salonunda cirit atıyorlar. Tabi bizim değişiklik önergelerimizin hepsi büyük çoğunlukta ret edildi. Yani konuşmaları size anlatmaya kalksam tüyleriniz diken diken olur. Neredeyse bu teröre bulaşmış belediye başkanlarını kahraman ilan edecekler. O düzeyde iş. Toplantı bitti. Bana çıkıyorken laf attılar. "Bugün hayır çıktı konseyde üzüldünüz, 16'sında hayır çıktığında yine üzeceğiz sizi" dedi. Ben de dedim ki, bu millet Çanakkale'de nasıl destan yazdıysa, 15 Temmuz'da nasıl destan yazdıysa 16 Nisan'da da destan yazmaya geliyor. Bugün Avrupa'da sizin yüzünüz gülüyor olabilir; ama bu millet 16 Nisan'da size Osmanlı şamarıyla güzel bir cevap verdiğinde asıl üzülen siz olacaksınız dedim" ifadelerini kullandı.

Teröristleri sevindirmeyelim

Başkan Türel sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Allah aşkına teröristleri sevindirmeyelim. Bizim evet diyene de hayır diyen herkese de saygımız sonsuz. Demokrasiye saygımız sonsuz. Hayır diyen vatandaşlarımızın hayır oyu ile kimleri sevindireceklerini iyi anlatalım. Vicdan muhasebesini iyi yapsınlar. Kimi sevindireceklerini iyi bilsinler. Yine ne karar verirlerse elbette demokrasinin gereğidir. Ben demokrasiye inandım seçim kaybettiğimde sandıktan çıkan sonuç karşısında boynum kıldan incedir dedim. Kimseye bidon kafalı demedik, göbeğini kaşıyan adam hiç demedik, dağdaki çobanla benim oyum bir mi diye hiç demedik. Ha şunu da söyleyeyim. Dağdaki çoban seni dağa sulu götürür susuz getirir. Bunu da böyle bilin. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi evet diyen de hayır diyen de bizim için saygındır. Ama kimleri sevindireceğini unutmayın. Her hayırcı teröristtir diyemeyiz ama teröristlerin hepsi hayırcı bunu bilin bunu düşünerek karar verin."

Cumhuriyetin bekçisi biziz

Cumhuriyet elden gidiyor iftiralarına sert yanıt veren Başkan Türel, "Duruyorlar duruyorlar, Cumhuriyet elden gidiyor diyorlar. Böyle bir düzenleme yok ki. Hedeflerimiz büyük. Evet Cumhuriyet gidiyor ama elden gitmiyor. Türkiye Cumhuriyeti, 100. Yılında 2023'te dünyanın 10'ncu büyük ülkesi Avrupa'nın üçüncü büyük ülkesi olma yolunda gidiyor. Uyanın da balığa gidelim. Cumhuriyet en güçlü haliyle yürüyor. Cumhuriyet'in yılmaz bekçileri biziz. Cumhuriyet'ten geçinen sizsiniz. Bunu da net söylüyorum. Biz Cumhuriyet'ten geçinmiyoruz. Cumhuriyet sayesinde bu ülkeyi kalkındırıyoruz. Bu ülke birleşsin, bütünleşsin diye uğraşıyoruz. Bu ülkeyi kim bölüp parçalamak istiyor, kim bütünleştirmek istiyor, kimlerin bu vatanı bölmeye çalıştığı çok net. Avrupa'nın neden bu kampanyaları yaptığı çok açık net. Tek bayrak, tek vatan, tek devlet, tek millet kararımız evet. Daha hızlı kalkınmamız için. Evet diyeceğiz. Hep birlikte öyle bir evet diyelim ki şu dağdaki teröristler tir tir titresin. Çocuklarımıza daha güzel ülke bırakmak için 16 Nisan'da memleket meselesidir. Öyleyse mesele memleket kararımız evet" dedi.

Türel: “Cumhuriyet’in Yılmaz Bekçisi Biziz”

Türel: “Cumhuriyet’in Yılmaz Bekçisi Biziz”

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.