Türk Dünyası "V’inci Gençlik Kurultayı"nda Buluştu
Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Eskişehir Türk Ocağı Gençlik Kollarının birlikte düzenlediği "Dilde, Fikirde İşte...
Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Eskişehir Türk Ocağı Gençlik Kollarının birlikte düzenlediği "Dilde, Fikirde İşte Birlik Yolunda Türk Dünyasının Çeyrek Asrı" konulu V'inci Gençlik Kurultayı'nın açılışı, Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezinde gerçekleştirildi.
Kurultayın açılışına, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Savaş Koparal, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Orhan Kavuncu, Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal, Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehmet Topal, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nin eski Rektörü Prof. Dr. Fazıl Tekin, Eskişehir Türk Ocağı Gençlik Kolları Başkanı Ersegün Eyüp Kahraman ile çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci katıldı.
Kurultayın açılışında konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi'nin, birkaç ay önce hizmete girdiğini ve daha çok yeni bir mekân olduğunu belirtti. Fiziksel mekânların bir şekilde yapılabileceğini ancak nitelikli insan yetiştirmenin daha önemli olduğuna dikkat çeken Rektör Gündoğan, "Anadolu Üniversitesi, 60 yıllık tarihi ile köklü ve eski bir üniversite. Ayrıca Türk Dünyası'yla da iç içe olmaya özen gösteren bir üniversite. Özellikle 1990'lı yıllardan itibaren Anadolu Üniversitesinin, Türk Cumhuriyetlerinden gelen on binlerce öğrencisi ve mezunu oldu ve bu kişilerin çoğu üniversitemizde eğitim alarak ülkelerinde önemli görevlerde bulunmaya başladılar" ifadelerini kullandı.
Anadolu Üniversitesinden, Türk Dünyası Başkentliğine önemli katkı
Anadolu Üniversitesinin, 2013 yılında Eskişehir'in Türk Dünyası Başkentliği sürecine ciddi katkılarda bulunduğunu dile getiren Gündoğan, "Üniversite olarak bu süreçte önemli etkinlikler gerçekleştirdik. Bu katkılardan biri de içinde bulunduğumuz Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi oldu. Üniversite olarak bu merkezi işletmeye devam edeceğiz ve burada önemli toplantılar, buluşmalar düzenleyeceğiz. Türk Dünyasının çeşitli coğrafyalarından gelen insanlara burayı tanıtacağız. En önemli hedefimiz, amacımız bu. Bugünkü kurultay ise merkezimizin bu tarz bir buluşmaya ilk kez ev sahipliği etmesi açısından önem taşıyor" diye belirtti.
"Türkçenin de ayrıcalıklı bir dil olduğunu fark ettik"
Türk Dünyasının varlığından önceleri pek haberdar olunmadığını ve özellikle 1990'lı yıllarla birlikte tanınmaya başlandığını belirten Prof. Dr. Gündoğan, sözlerini şu şekilde devam etti: "2013 yılında Türk Dünyası Başkentliği sürecinde kurulan Türk Dünyası Ajansı Mütevelli Heyeti Üyesi olduğum dönemde Türk Dünyasının coğrafyalarını gezme fırsatım oldu. Ve gerçekten buradaki insanları görünce Türkiye'ye, Türkçeye ve Türk insanına olan saygıyı görünce çok etkilendim. Bizim aynı zamanda Kosova'da, Makedonya'da, Arnavutluk'ta, Bosna Hersek'te ve Azerbaycan'da bürolarımız var. Buralardaki büro ziyaretlerimizde gerçekten gördüğümüz ilgi sayesinde kendimizi Türkiye'de gibi hissettik. Bu ziyaretlerde ayrıca Türkçenin de ayrıcalıklı bir dil olduğunu fark ettik. Buralardaki insanlar özellikle Türk olduğunuzu anladıklarında gönüllerini size hemen açıyorlar"
"Türkçeyi önemseyelim ve yaygınlaştıralım"
"Bizim öncelikle kendi soydaşlarımıza iyi bir Türkçe öğretmemiz lâzım" diyen Gündoğan, bu kapsamda Türkiye'de kurulan ve yurt dışında faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü'nün olduğunu dile getirdi. Anadolu Üniversitesi olarak uzaktan eğitim aracılığıyla şu anda A1, A2 düzeyinde dil sertifikası verdiklerini ve B1, B2 düzeyinde de dil sertifikası verme konusunda önemli çalışmalar yürüttüklerini belirten Rektör Gündoğan, "Çünkü dil, kültürün aktarılmasında, iletişim kurulmasında önemli bir araç. Bu yüzden Türkçeyi önemseyelim ve yaygınlaştıralım" dedi.
Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası'na desteklerini sürdürüyor
Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Savaş Koparal ise, Türk Dünyası'nı ilgilendiren her türlü etkinliğe Anadolu Üniversitesi olarak tam destek vereceklerini belirtti. Ve bu tür etkinliklerde yer almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Koparal, "Bu etkinliğin bir nebze de olsa geleceğin güçlü ve refah Türkiye'sini inşa edecek ülkü sahibi gençlerimizin zihni ve fikri gelişimlerine katkıda bulunacağı inancını taşımaktayım. Kurultayın ayrıca, rahmetli İsmail Gaspıralı'nın çıkardığı Tercüman Gazetesinde 1911 yılında kullanılmaya başlanan "Dilde, Fikirde İşte Birlik" düsturu kapsamında Türk Cumhuriyetleri ve Özerk Türk Cumhuriyetleri'nin de tarihten iktisada, sanattan bilim-teknolojiye kadar ki gelişimlerini ve sorunlarını inceleyen, araştıran, tartışan ve öneriler getirici tarzda hazırlanması, memnuniyeti bir kat daha arttırmıştır. Bu nedenle kurultayın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum" diye belirtti.
Millî mücadelenin temelleri 1912'de Türk Ocakları ile atıldı
Eskişehir Türk Ocağı Başkanı Prof. Dr. Nedim Ünal ise Türk Devletleri'nin geçmişten günümüze kadar ki yaşadığı zorlu süreçlerden ve elde edilen zaferlerden söz etti. 1912'de kurulan Türk Ocaklarının milli mücadeleyi başlatıp Mustafa Kemal Atatürk etrafında toplanarak, yeniden varoluş destanını yazdığını belirten Prof. Dr. Ünal, "Millî devletin oluşumunu, işte böyle bir çatının altından toplanan gençler meydana getirdi. Sizler, onların varisisiniz. O hâlde sizler de onlar gibi düşünmek ve düşündüklerinizi hayata geçirerek, onlara lâyık olmak mecburiyetindesiniz" diye ifade etti. İşgal altındaki Türk Devletlerinin, 1991'de kazandığı bağımsızlıkların Türk Dünyası açısından önemine de değinen Ünal, "Onlar 1991'de bağımsızlıklarına sahip oldular ama o günden bugüne, kültürlerinde ve gelişimlerinde yaşanan değişimler bugünkü etkinlikte sunulacak bildiriler sayesinde değerlendirilecek. Ne mutlu ki buradan çıkıp yayınlanacak sonuç bildirisinin Türk tarihinin mukadderatında önemli bir yer işgal edeceği kanaatindeyim. Gelecek nesiller, burada karara bağlananları okuyup düşünecek ve tarihe imza atacaklar" şeklinde açıkladı.
Eskişehir Türk Ocağı Gençlik Kolları Başkanı Ersegün Eyüp Kahraman ise, Türk Dünyası için en büyük sorunun birlik olamamak ve fikri yetersizliklerden kaynakladığına değinerek, "Birlik olmanın yolu fikri gelişimin önünü açmak ve sevmenin yolunu aramakta bulunabilir. Galip Erdem'in deyimiyle eksiğimiz hâlâ birbirimizi yeterince sevmeyi öğrenememiş olmamızdır" dedi. Kurultayın amacına da dikkat çeken Kahraman, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu istikamette kurultayımızın amacı, İsmail Gaspıralı'nın "Dilde, Fikirde, İşte Birlik" ülküsüne katkıda bulunmak maksadıyla Türk milliyetçisi gençlerimiz arasında samimi muhabbeti sağlamak ve Türk Dünyasının çeyrek asrında, Neredeydik?, Ne olduk?, Şimdi Nasılız? ve gelecekte neler yapabiliriz? gibi ilmi tartışmalarla katkıda bulunmalarına vesile olmaktır"
Açılış konuşmalarının ardından kurultay, Türk Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Prof. Dr. Orhan Kavuncunun, "Türk Dünyası, Yirmi Beş Yılda Nereden Nereye?" başlıklı sunumuyla devam etti. Prof. Dr. Kavuncu sunumunda, "Türk Dünyası Kavramı, Türkiye'deki Türk Dünyası Algılamaları, Sovyetlerin Dağılması ve Bağımsızlığa Giden Süreç, Türk Cumhuriyetlerinin Yirmi Beş Yıllık Gelişim Süreçleri, Problemli Yörelerimiz ve Problemlerimiz" gibi alt başlıkları katılımcılarla paylaştı.
6 Mayıs'ta açılışı gerçekleştirilen ve iki gün süren kurultayın ilk gününde 4 oturumda 16 sunum, ikinci gününde ise 2 oturumda 7 sunum gerçekleştirildi. Kurultay, 7 mayıs pazar günü Bilecik'in Söğüt ilçesine gerçekleştirilen gezi programının ardından sona erdi.
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.