Türk Hemşireler Derneği: “uzaktan Eğitim Kabul Edilemez”
Uzaktan eğitim kararına tepkiler büyüyor. Kahramanmaraş merkez üssü olan depremler nedeniyle evleri yıkılan depremzede ailelerin, Kredi Yurtlar Kurumlarına (KYK) yerleştirilmeleri sonrası üniversitelerin uzaktan eğitimle öğretim yılını tamamlamasına...
Uzaktan eğitim kararına tepkiler büyüyor. Kahramanmaraş merkez üssü olan depremler nedeniyle evleri yıkılan depremzede ailelerin, Kredi Yurtlar Kurumlarına (KYK) yerleştirilmeleri sonrası üniversitelerin uzaktan eğitimle öğretim yılını tamamlamasına yönelik karar tepkilere neden oluyor. Karara bir tepki de Türk Hemşireler Derneği’nden (THD) geldi.
Türk Hemşireler Derneği, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından açıklanan uzaktan eğitim uygulamaları konusuna tepki gösterdi. Bilim Sağlık Haber Ajansı’nın görüştüğü THD Başkanı Azize Atlı Özbaş, YÖK’ün uzaktan eğitim uygulamasının hemşirelik öğrencileri için kabul edilemez olduğunu söyledi. Özbaş, “Uzaktan eğitim konusunda 90’dan fazla üniversite yöneticisi, 30’dan fazla hemşirelik özel dal derneği, sahada çalışan hemşireler, akademisyenler, öğrenciler, meslek örgütleri ‘hemşirelikte birinci sınıf dördüncü sınıf ayrımı yapılarak uzaktan eğitim olmaz’ derken, bunu oldurma ısrarını biz anlamlandıramıyoruz” dedi.
Hemşirelik Eğitimi Teori ve Pratiğin Harmanlandığı Eğitimlerdir
THD Başkanı Azize Özbaş, uzaktan eğitim sürecinin COVİD döneminde deneyimlendiğini, ancak şu an COVİD sürecinde yaşanılan felaketten çok daha farklı dinamikleri olan, farklı özellikleri bulunan bir felaket sürecinin içerisinde bulunulduğunu kaydetti. Özbaş şöyle konuştu: “Pandemide bütün alanlarda enfeksiyon riski vardı. Bizlerin o dönemlerde de sahada olmamız gerekirdi. Mezunlarımız bu tarz felaketlerde; pandemi, deprem ya da diğer afet koşullarında birebir çalışacak insanlardır. Bu yüzden olağanüstü bir durum olduğunda öğrencileri sahadan çekmek, onları karşılaşacağı şartlardan muaf bırakmakla sonuçlanıyor. Hemşirelik eğitiminin şöyle de bir özelliği vardır. Birinci sınıftan itibaren bizim teorik bilgi ve beceri derslerimiz birbirine harmanlanarak verilir. Ve eğitimlerimiz teorik kısım ya da pratik kısım diye de ayrılamaz. Hemşirelik temel dersleri vardır. Bu dersler haftada iki buçuk, üç günü kapsayan önemli derslerdir. Temel derslerde sistemin ya da durumun anatomisi, teorik hastalık bilgisi ve uygulama becerileri dersleri birbirleriyle harmanlanarak adeta bir duvar gibi örülerek verilir. Onun için ‘teoriyi online verdik, uygulama yüz yüze olacak’ diye bir şeyi kabul edemeyiz. YÖK’ün açıklaması ilk bakışta bize çok açık görünmüştü, sahada da sevinçle karşılanmıştı. Ne yazık ki öyle olmadı.”
Çadır Kentlerde Öğrenciler İçin Uzaktan Eğitim Koşulları Yoktur
Depremden etkilenen çok sayıda öğrencinin, çok zor durumda olmalarına rağmen yüz yüze eğitimi tercih ettiklerini belirten Özbaş, “Öğrencilerimiz pandemi ile uzaktan eğitimi deneyimlediler. Uzaktan eğitimin onlara neyi verip veremeyeceğini gördüler. Bazı yöneticiler çadır kentlerde yaşayan öğrencilerin online eğitime katılabileceğini iddia ediyorlar ancak 10 kişinin olduğu, internet çekim alanında aksaklıkların yaşandığı, insanların yemek bulmalarıyla ilgili bile sorun yaşandığı yerler eğitim açısından uygun değildir. Çadır kentler hem fiziki hem de psikolojik olarak bir öğrencinin analitik eğitim süreçlerini sürdürebileceği ortamlar değildir. Bizim yapmamız gereken bu öğrencilerimize yüz yüze eğitim fırsatını sağlayıp, yüz yüze eğitimlerine devam edebilecekleri bir organizasyon oluşturmaktır. Depremzedelerin ikamet etmesi için yurtlar dolu olduğundan böyle bir süreçten bahsediliyor ama bütün sosyologlar, bizler, aile uzmanları ve daha pek çok profesyonel KYK yurtlarının ailelerin kalabileceği ortamlar olmadığına dair görüşlerimizi açıklıyoruz. Daha farklı çözümlerin bir an önce bulunması gerektiği kanaatindeyiz” dedi.
Uzaktan Eğitim Uygulamasından Bir An Önce Vazgeçilmelidir
“Bir an önce insana dokunan hemşirelik eğitimi ve benzeri branşlarda okuyan öğrencilerin eğitimlerinin uzaktan yapılması uygulamasından vazgeçilmesi gerekiyor” diyerek açıklamasına devam eden THD Başkanı Özbaş, “Pratik eğitimde ya da teorik eğitimde birinci ya da dördüncü sınıf ayrımı yapılamaz. Hemşirelik branşında teorik derslerimiz laboratuvar ortamında verilir. Birinci sınıftan itibaren bizler hastanede ve sahadayızdır. Son sınıf derslerini, online değil de yüz yüze yapmaları hiçbir sorunu çözmeyecektir. Daha temelden, birinci sınıftan itibaren hemşirelik eğitiminin online olmaması ve eğitimde temelin sağlam atılması gerekiyor” diye konuştu.
THD Öğrenci Komisyonu: Online Eğitimi Kabul Etmiyoruz!
Hemşirelik üniversite eğitiminin online olmasına bir tepki de Türk Hemşireler Derneği Öğrenci Komisyonu’ndan geldi. Komisyon açıklamasında şu cümlelere yer verdi: “Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar’ın 17.02.2023 tarihinde, 2022-2023 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Dönemine İlişkin Basın Açıklaması üzerine, pek çok üniversite hemşirelik eğitimine ilişkin farklı senato kararları alınmıştır. Bu durum da ülke genelinde hemşirelik eğitiminde bir standart sağlanmaması, eşitsizlik, özellikle ilk üç yılın büyük ölçüde online eğitimle yürütülmesi ve nitelikli hemşirelik eğitimi için gerekli asgari şartlardan giderek uzaklaşılması riskini gündeme getirmiştir. Teorik bilgi yanında beceri eğitimini de gerektiren hemşirelik temel dersleri, hemşirelik eğitiminin dört yılına dağıtılmıştır. Hemşirelik eğitiminin her aşaması, mesleki beceri laboratuvarları, klinik ve sahada uygulamalı eğitim gerektirmektedir. Pandemi döneminde eğitimimizin aldığı yaraları henüz saramamışken, pandemi döneminde aldığımız uzaktan hemşirelik eğitiminde standarttan uzaklaşan farklı uygulamaları kabul etmiyoruz! Mesleğimizin temel bilgi ve becerilerinin 1,2 ve 3. sınıflarda eğitim öğretimin, online olmasını kabul etmiyoruz. Hak ettiğimiz standartta eğitim almadan halkımıza, hastamıza dokunmayı kabul etmiyoruz.” (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.