Türk Kızılayı, Milleti İle Demokrasi Nöbetinde
Türk Kızılayı, milli iradeye karşı gerçekleştirilen darbe girişimi sonrası Türkiye'nin dört bir yanında meydanlara inen halkı, demokrasi nöbetinde...
Türk Kızılayı, milli iradeye karşı gerçekleştirilen darbe girişimi sonrası Türkiye'nin dört bir yanında meydanlara inen halkı, demokrasi nöbetinde ilk günden bu yana yalnız bırakmıyor.
Tüm Türkiye'de olduğu gibi Adana'da da vatandaşlar, darbe girişiminin olduğu andan bu yana her gece İstasyon Meydanı'nı doldurarak demokrasi nöbetini sürdürüyor. Sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu Milli İradeye Saygı Platformu tarafından düzenlenen mitinglerde Kızılay hergün ikramlarına devam ediyor. Perşembe günkü ev sahibi Türk Kızılayı Adana Şubesi oldu. Ellerinde Türk bayraklarıyla alanı dolduran vatandaşlara, Türk Kızılayı aracından geç saatlere kadar çay, çorba, meyve suyu ve kek ikramları yapıldı. Bu arada, alanda bulunan çok sayıda bağışçı da Kızılay ekibine kan bağışında bulundu.
"Milli irade deklarasyonu"nu okudu
Platformu oluşturan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gece boyunca yaptıkları konuşmalarla 15 Temmuz'da milli iradeye karşı gerçekleştirilen darbe girişimini kınadı. Kızılay Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı da coşkulu kalabalığa, Türk Kızılayı'nın ülke genelinde yayınladığı "Milli İrade Deklarasyonu"nu okudu.
Saygılı, bu hassas dönemde tüm birimleriyle olağanüstü bir çaba gösteren Türk Kızılayı'nın, hain kalkışmanın karşısında durmaya devam edeceğini belirtti.
Kızılaycılar olarak, Anayasa'nın 6. maddesinin ruhunu sonuna kadar koruyacaklarını, egemenliği milletin elinden almaya çalışan hiçbir güce boyun eğmeyeceklerini ifade eden Saygılı, "Kızılay olarak kurulduğumuz 1868 yılından bugüne kadar hep yüce milletimizin ve onun iradesinin yanında olduk. Birinci Dünya Savaşı'nda milletimizin istikbalini kurtarmak için 7 cephede 9 ordu, 14 kolordu ile çarpışan 3 milyonu aşkın kahraman Mehmetçiğimizin, Kurtuluş Savaşı'nda milletimizin istiklali için mücadele eden yüz binlerce Kuvva-i Milliyecinin ve Kıbrıs Harekatı'nda barış için adaya çıkan Silahlı Kuvvetlerimizin yanında saf tuttuk. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri kışlalarını "Peygamber Ocağı" olarak bildik, oradaki evlatlarımızın bu ülkenin istiklalini, namusunu koruyacağına hep inandık. Milletimizle et ve tırnak gibi kaynaşmış olmanın bilinciyle, milletimizin iradesinin hilafına hareket eden her türlü girişimin ve tehdidin karşısında saf tuttuk. Bu nedenledir ki; tüzüğümüzde milli egemenliğimizin en üst temsilcisi sıfatıyla, Cumhurbaşkanımızı Fahri Genel Başkanımız olarak tüm dünyaya ilan ettik" dedi.
"Milli egemenlik kıymetli bir hazine"
Kızılaycıların, milli egemenliğin ne kadar kıymetli bir hazine olduğunu, istikrarın değerinin ne kadar büyük olduğunu dünyanın dört bir yanında yürüttükleri insani yardım çalışmalarında tecrübe ettiğini vurgulayan Ramazan Saygılı, "İşgalden, iç savaştan, toplumunun iradesini hiçe sayan rejimlerden bizar olmuş topraklarda toplumların köleleştirildiklerine ve sömürüldüklerine şahitlik ettik. Ulusal ve uluslararası yasal çerçevesi ile toplumsal dayanıklılığı ve direnci artırma görevi olan Kızılay direniş ve nöbetin olduğu tüm meydan cadde ve sokaklarda milletimize destek sağlamıştır. Gazilerimize kan temin etmiş, şehit yakınlarının ise hastane ve adli tıp önlerinde ellerini tutarak "yalnız değilsiniz" demiştir. Ülkemizin benzer acılar yaşamaması için 6 bini aşkın çalışanımız, 700'e yakın şubemiz, yüz binlerce gönüllümüzle 81 il ve 957 ilçemizde hep hazır bekledik" diye konuştu.
"Milli iradeyi çiğnetmeyeceğiz"
Türk Kızılayı Adana Şube Başkanı Ramazan Saygılı, bütün bunları yapan Kızılay'ın, bugün de terörist bir cuntanın ülkemize biçmeye çalıştığı esaret gömleğini yırtmak için alanlardaki yerini aldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Fahri Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın nezdinde millet iradesinin yenilgiye uğratılamaması için safımızı tereddütsüz o an belirledik. Cuntacıların hedeflerinden biri olan Genelkurmay Başkanlığımızı, ailesi ile birlikte korurken, Ankara Küçük Esat Şube Başkanımız Serhat Önder'i şehit verdik ve onun adını, milletimizin yanında yer alırken daha önce verdiğimiz on binlerce Kızılay şehidimizin yanına yazdık. Ancak düşman içimizden vurunca acımız ve öfkemiz hepsinden büyük oldu. Acımızı bağrımıza basıp, demokrasi nöbeti tutan büyük milletimizin bulunduğu her yerde tüm imkanlarımızla nöbet yerlerimize koştuk. Ve şimdi alanlarda biz Kızılaycıların tamamı şehit edilmeden, bu ülkede milli iradenin çiğnenemeyeceğine olan yeminimizi tazeliyoruz."
"Teslimiyeti değil, direnmeyi seçenlere minnettarız"
Cunta girişimine karşı kahramanca mücadele eden emniyet güçlerine, Türk Silahlı Kuvvetlerinin vatansever evlatlarına ve en çok da yüce millete, ülkemizin geleceğine vurulmak istenen prangayı canları pahasına parçaladıkları için şükranlarını ileten Saygılı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, teslimiyeti değil direnmeyi seçerek milletimizin geleceğini karanlık ellere teslim etmeyen tüm siyasi ve bürokratik kadrolara minnetlerimizi bildiririz. 148 yıllık geçmişi ve "Güçlü Türkiye Güçlü Kızılay" inancına ve hedefine sahip kadrolarımızla bağımsızlık ve egemenliğimizi koruyacağımıza, milletimizin egemenliğini ortadan kaldırmaya yönelik her türlü harekete karşı tüm varlığımızla karşı koyacağımıza yüce milletimizin huzurunda söz veririz."
İHA
Kaynak:
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.