Türkiye’de Her Üç Kişiden Biri Obez

Türkiye’de Her Üç Kişiden Biri Obez

Süleyman Demirle Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Yrd.

Süleyman Demirle Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, 21. yüzyılın en büyük sağlık sorununun obezite ve diyabet olduğunu söyledi.

SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, diyabet ve obezite için Birleşmiş Milletler (UN), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dair global kuruluşlar ile ülkelerin merkezi yönetimleri düzeyinde radikal tedbirlerin alınması gerektiğini savundu.

Obezite ve diyabet için "21'inci yüzyılın en önemli sağlık sorunu" tanımlamasında bulunan Korkmaz, her 3 kişiden 2'sinin tehdit altında olduğunu savundu. "Tip 1 Diyabet" tedavisine odaklı "Pankreas Adacık Hücre Nakli" için deneysel ortamda gerçekleştirilen bilimsel çalışmaların heyecan verici olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, toplumun tüm kesitlerinin sağlıklı yaşam kültürüne dönme tavsiyesinde bulundu.

2030'da her 4 kişiden 1'i diyabetli olabilir

Hakan Korkmaz şöyle devam etti:"Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması (TURDEP-II) Türkiye'de diyabet ve obezite oranlarındaki artışın endişe verici boyutlarda olduğunu gösterdi. Çalışmaya göre, son 12 yılda diyabet sıklığı yüzde 90 artarak, yüzde 7.7'den yüzde 13.7'e çıktığı gösterildi. Isparta'da oranlar Türkiye ortalamasından farklı değil. Bu hızla gitmesi durumunda 2025- 2030'da her 4 kişiden 1'i "Tip 2 Diyabet" olabilir. Veriler önleyici tedbirlerin daha radikal şekilde alınmasının şart olduğunu gösteriyor. Koruyucu Hekimlik bağlamında da daha etkili önlemlerin alınması gerekir. Küresel bazda sağlık harcamalarının yüzde 20 bandının diyabet için kullanılması tehlikenin büyüklüğünü ortaya koyuyor" dedi. Bilimsel verilerin 2040 yılında Dünya'da 1 milyar kişinin diyabetli olacağını gösterdiğini anlatan Korkmaz, Türkiye'yi ise şöyle analiz etti:

"Diyabet ve obezite sıklığı Türkiye'de çok arttı. TURDEP-II çalışmasına göre Türkiye'de 6.5 milyon kişiye diyabet tanısı konulmuş durumda. Diyabet, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkilemekte ve bir çok organda hasara yol açmaktadır. Diyabet sıklığında artışın önüne geçmek için obezite ile mücadele önemlidir. Bunun için de ülkelerin merkezi yönetimlerinin geliştireceği politikalar kadar global çapta önleyici tedbirlere de gereksinim var. Dünya, diyabet ve obezite için evrensel bir dil geliştirmeli."

Tip 2 Diyabette Erken Tanı İçin Taramalar Önemlidir

Tip 2 diyabet tanısını koymada gecikmelerin olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, erken tanı için diyabet taramaların önemli olduğunu belirterek, "obez veya fazla kilolu kişilerin 40 yaşından itibaren 3 yılda bir açlık kan şekerine bakılarak diyabet taraması yapılmalı. Birinci derece yakınlarında diyabet öyküsü olanlar, hipertansiyon, hiperlipidemi, polikistik over sendromu, daha önce gebeliği sırasında diyabet öyküsü olanlar ve kalp damar hastalığı öyküsü olanlarda ise daha erken yaşlarda diyabet taramasının yapılması gerekir." Korkmaz şöyle devam etti:

"Diyabetten korunmanın en önemli şifresi dengeli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivite alışkanlığının kazanılmasıdır. Hareketli yaşam obezite ve diyabet tehlikesine karşı önemli bir kalkandır. Günde ortalama 45 dakika yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi aktiviteler bu noktada değer kazanıyor" dedi.

Her 3 kişiden 1'i obez

Toplum sağlığını tehdit eden en önemli sorunlardan birinin de obezite olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Hakan Korkmaz, "Her 3 kişiden 1'ine obez tanısı konulmuş durumda. Obezite diyabet gelişimi tetikleyen en önemli unsurdur. Türkiye'de ki erkeklerin yüzde 20.5, kadınların yüzde 41.0'i obezdir. Obezlerin yanısıra fazla kilolu olanları da dâhil ettiğimizde bu oran 64.9'e yükseliyor. Tablo gösteriyor ki etkin politikalar ve radikal yaptırımlar şart.

Fazla kilo ve obezite çocukluk çağında da yüksek. 6- 10 yaş bandında yüzde 14.3 fazla kilolu çocuk bulunuyor. Fazla kilolu ve şişman kategorisine giren çocuk oranı ise yüzde 20.8. Dünya genelinde ise 40 milyon okul öncesi çocuk fazla kilolu durumda. Fazla kilolu yetişkinlerin sayısı 1.5 milyarı geçmiş durumda. Obez yetişkinlerin sayısı ise 1 milyara yakın. Bu küresel bir sorun. Multi- disipliner ve kültürel açıdan uygun bir politika gerektiriyor."

Aşırı ve Yanlış Beslenme, Hareketsizlik

Obezitenin tek bir nedenle açıklanamayacağının söyleyen Korkmaz, "Aşırı ve yanlış beslenme, fiziksel aktivite yetersizliği, genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo- kültürel ve psikolojik pek çok faktör bunun gelişiminde etkili. Obezite, vücut sistemleri (endokrin, kardiyovasküler, solunum, gastrointestinal, deri, genitoüriner, kas iskelet) ve psikososyal durum üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerden dolayı pek çok sağlık problemlerine neden olur."

Türkiye’de Her Üç Kişiden Biri Obez

Türkiye’de Her Üç Kişiden Biri Obez

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.