Türkiye’de Kürtaj Sıklığı Azalıyor

Türkiye’de Kürtaj Sıklığı Azalıyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, Türkiye'de kürtaj sıklığının azaldığını söyledi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, Türkiye'de kürtaj sıklığının azaldığını söyledi.

Türkiye'de 10. haftayı doldurmamış gebeliklerin isteğe bağlı olarak sonlandırılabileceğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, Türkiye'de bu durumun yasal olup, kadın bekar ise 18 yaşını doldurmuş olması, evli ise eş onayının, 18 yaş altı gebeliklerde ise anne ve baba onayının gerektiğini söyledi.

Op.Dr. Aslı Alay, "Ancak bazen tartışmalara yol açan kimi zaman yasaklanması konuşulan kürtaj tarih boyunca eleştirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her yıl yaklaşık 210 milyon gebelik oluşup bunların 50 milyonu isteyerek sonlandırılmaktadır. Bu sonlandırılmaların 19 milyonu uygunsuz şartlarda, eğitimsiz kişilerce yapılmaktadır. Ve yılda 68 bin kadın bu nedenle ölmektedir. Ülkemizdeki tabloda kürtajın yasaklandığı dönemde oldukça korkutucu idi. Çünkü yasaklar kürtajı engellememiş, uygunsuz, kuralsız ve eğitimsiz kişiler tarafından yapılmasına neden olmuştur. Bu durum sağlık politikamızda değişikliği getirmiş ve kürtaj 10. haftaya kadar isteğe bağlı olarak uygun koşullar altında kadın doğum uzmanları tarafından yapılır hale gelmiştir" dedi.

Yasal olarak yapılmaya başlandığı 1983 yılından itibaren Türkiye'de kürtaj sıklığının giderek azaldığını kaydeden Alay, "Çünkü kürtajın yasallaştığı dönemle birlikte aile planlaması, gebelikten korunma yöntemleri kadınlara anlatılmaya başlanmıştır. Yani kadınlar doğru kaynaklardan doğru bilgi alabilmiştir. Kürtajın yasaklandığı toplumlarda anne ölümlerinin yüzde 13'ü kürtajın komplikasyonlarına bağlı iken, ülkemizde bu oran yüzde 2 dir. Yasaklanan kürtaj kadın ölümlerini arttırmış, çocukları annesiz bırakmıştır" diye konuştu.

Kürtajın bir cerrahi müdahale olduğunu dikkat çeken Alay, "Her işlemin birtakım komplikasyonları, riskleri mevcuttur. Bu nedenle amaç kürtaja yol açacak korunmasız ilişkileri önlemek ve çiftlere korunma yöntemlerini anlatmak olmalıdır. Jinekoloji pratiğinde günlük polikliniğimizde korunma yöntemleri konusunda danışan kadın sayısı oldukça azdır. Çünkü yöntem önerileri genellikle yakın arkadaşlardan alınır. Oysa ki kadının yaşı, ek hastalıkları, doğum sayısı gibi faktörler yöntem seçiminde önemlidir. Korunma yöntemleri her kadında farklıdır" ifadelerini kullandı.

Alay, "Amaç kadın sağlığını korumak olmalı. Kadının bedeni, hayatı ve geleceği konusunda önerilerde bulunmak değil. Öncelikle toplumdaki tüm bireyler korunma yöntemleri konusunda bilgilendirilmelidir. Aile planlaması yöntemlerinden tüm çiftler yararlanmalı, birinci basamak sağlık kuruluşlarında gerekli eğitim ve gereksinimler karşılanabilmelidir. Korunmanın sadece kadının görevi olmadığı erkeğinde korunabileceği, çocuk sayısı tamamlamış erkeklere kalıcı çözüm yöntemi olan vazektomi anlatılmalıdır. Vazektomi, erkeklerde uygulanılan küçük bir cerrahi müdahale olup çocuk sahibi olmayı engelleyen kesin bir yöntemdir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan da koruyan kondom kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Dünyada ve ülkemizde de oldukça sık kullanılan geri çekme yönteminin güvenilir bir korunma yöntemi olmadığı konusunda tüm çiftler bilgilendirilmelidir" şeklinde konuştu.

İHA

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.